Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Hastalıklı bir anne oğul ilişkisi ve trajik bir son: Barbara Baekeland'ın öyküsü | Dış Haberler
        • 1

          28 Eylül 1921 yılında dünyaya gelen Barbara Baekeland, önceleri sıradan bir hayat yaşıyordu. Ancak henüz 11 yaşındayken babasının intiharı ve annesinde baş gösteren psikolojik sorunlar hayatını kötü bir noktaya sürükledi.

        • 2

          Erken gelen trajediye rağmen Barbara, annesi ile New York'a taşındı. Çok güzel ve alımlı bir kadındı ve kendisi için zengin bir yaşam arzuluyordu. Barbara, New York'ta zengin ve köklü bir ailenin çocuğu ile tanıştı; Jacob Astor IV. Genç adam zengin, akıllı, entelektüeldi. İkilinin arasında bir aşk başlamıştı ancak Barbara daha fazlasını istiyordu. Jacob'ın onunla evlenmesi için hamile taklidi bile yaptı. Plan işe de yaradı ve çift evlendi; Barbara istediği hayata sahip oldu.

        • 3

          Zengin ve eğlenceli bir hayat sürdüren Barbara'nın keyfi çok uzun sürmedi. Güzel yüzü, hızla sosyeteye girmesini ve yükselmesini sağladı ama onlarla vakit geçiren insanlar hem Jacob'ın hem de Barbara'nın tutarsız davranışlarını fark etmeye başladı. Bu dengesiz hareketleriyle çiftin bir çocuk sahibi olmamaları gerektiğini düşünüyorlardı. Ancak 1946 yılında Barbara hamile kaldı fakat çiftin psikolojisi iyi değildi; çocuk, daha büyük sorunlara yol açtı.

        • 4

          Oğulları Anthony doğduğunda trajik bir şekilde bitecek olaylar başlamış oldu. Barbara oğlu büyürken defalarca kez kendini öldürmeye çalıştı, Tony'nin de durumu iyi değildi; küçük yaşlardan itibaren hayvanlara zarar vermekten keyif alıyordu. Ancak çift, oğullarında bir problem olduğunu kabul etmek yerine reddettiler ve her şey normal gibi davrandılar.

          Tony, 20 yaşına geldiğinde biseksüel olan bir adamla yakınlık kurdu ve bu hareket annesi Barbara'yı çileden çıkardı. Barbara, oğlunun eşcinsel yönelimini "iyileştirmek" için büyük bir çaba harcamaya başladı ki bu her şeyi daha da zora soktu. Hatta Barbara'nın oğlunu eşcinsellikten kurtarmak için onunla ensest bir ilişki yaşadığına dair iddialar da var.

          Fotoğrafta Barbara ve oğlu Tony görülüyor.

        • 5

          Tony, arada annesini yatıştırmak için kadınlarla da beraber oluyordu. Slyvie isimli bir kadınla çıkmaya başlayınca Barbara mutlu olmuştu. Ancak işler yine karıştı çünkü Barbara'nın eşi yani Tony'nin babası Jacob, karısının bitmek bilmeyen sorunlarından bıkmıştı ve oğlunun kız arkadaşı olan Slyvie ile bir ilişki yaşamaya başladı.

        • 6

          Barbara ilişkiyi öğrendikten sonra kendini öldürmeye çalıştı ancak başarılı olamadı ve çift ayrıldı. Jacob, Sylvie ile evlendi ve bir çocukları oldu. Barbara'nın durumu daha da kötüleşti. Tek kötüleşen Barbara değildi giderek Tony'nin de psikolojisi dağılıyordu. Babası, oğlunda kesinlikle bir sorun olduğunu biliyordu ama yardım etmek yerine yeni ailesine odaklanmayı terchi etti ve eski sorunlu ailesini reddetti.

        • 7

          En sonunda Tony'ye konulan şizofreni tanısı ve Barbara'nın giderek daha da artan kontrolcü davranışları durumu daha da kötüleştirdi. Tony, annesini bıçakla tehdit etmeye ve arabaların üzerine atmaya başladı. Bir gece Tony ve Barbara kavga ederken, Tony kontrolünü yitirdi ve annesini bıçaklayarak öldürdü.

          Tony, annesini acımasızca öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen, suçunun ciddiyetini kavrayamamış gibiydi. Sanki gerçeklik duygusu yok gibiydi. Brixton hapishanesinde gözaltındayken bile ziyaretçilere annesinin nasıl olduğunu ve hayatta olup olmadığını sordu.

        • 8

          Tony, cinayetten suçlu bulundu ve köklü aile geçmişi sayesinde ayrıcalıklı bir hapishane olan Broadmore'a mahkum edildi. Daha sonra yapılan duruşmaya katılan büyükannesi, torununu sevdiğini ve ona göz kulak olabileceğini söyledi ama yanılıyordu. Mahkeme, akıl sağlığı iyi olmayan bu genci, şartlı tahliye ile yaşlı büyükannesinin evine gönderdi. 87 yaşındaki büyükannesiyle yaşamaya başlayan Tony kısa sürede tuhaf davranmaya başladı; ne psikiyatr ne de büyükanne ona yardımcı olamadı.

        • 9

          Tony, büyükannesiyle yaşamaya başladığı altıncı günde kontrolünü kaybetti ve kavga ettiği büyükannesini sekiz kere bıçakladı. Polis, olay yerine ulaştığında Tony hâlâ can çekişen kadının başındaydı ve onun bir türlü ölmediğinden şikâyet ediyordu. Tony daha sonra büyükannesini öldürmenin nazik bir hareket olduğunu düşündüğünü söyledi ve hatta büyükannesi ile birlikte olmak istediğini itiraf etti. Bu arada yaşlı kadın şans eseri hayatta kaldı.

        • 10

          Bu son olaydan sonra artık Tonny'nin arkasında kimse kalmamıştı. 33 yaşındayken müebbet hapse çarptırıldı. Tony, 20 Mart 1981'de, saat 15.30'da kafasına sıkıca sarılmış bir plastik torba ile cansız bulundu. Ancak Tony Baekeland'ın acımasız ölümünün intihar mı yoksa cinayet mi olduğu doğrulanmadı.

          Sonuç olarak; anne-oğul üzücü bir hayat yaşadı ve aynı şekilde hayatlarını sonlandırdı. Tony'nin akıl sağlığı sorunları ailesinin onu ihmal etmesinden mi yoksa genlerinden mi geliyordu? Bunu hiçbir zaman bilemeyeceğiz...

          Kaynak: History By Day

          Fotoğraflar temsilidir

        Haberi Hazırlayan: Başak Kanık
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa