Askeri yönetim ve yolsuzlukların damga vurduğu ülke: Güney Kore'nin siyasi yapısı nasıl?
Dünyanın en gelişmiş ve demokrasi endeksinde en ön sıralarda bulunan Güney Kore'de Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un ordu ile beraber sıkıyönetim ilan etmesi, tüm dünyanın gözünün Asya'daki bu ada ülkesine dönmesine neden oldu. Yarı Başkanlık sistemiyle yönetilen Güney Kore'de her ne kadar demokratik parlamenter sistem ve güçler ayrılığı ilkesi bulunsa da, geçmişi diktatörlük ve yolsuzluğa bulaşmış devlet başkanlarıyla dolu.
Dünya Demokrasi Endeksi'nde 'tam demokrasi' standardında, en demokratik 22. ülke konumunda olan Güney Kore; dün Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'un sıkıyönetim ilan etmesi ve Güney Kore ordusunun parlamento ve siyasal parti faaliyetlerini yasaklamasıyla bir şok yaşadı.
Tüm dünya Güney Kore'deki bu sürpriz girişimi konuşurken, ülkedeki iktidar ve ana muhalefet partisi oy birliğiyle sıkıyönetim uygulamasını parlamentoda engellemeyi başardı. Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, istifa baskıları altında.
Güney Kore'nin yaşadığı bu şok girişimin ardından, ülkenin siyasal sistemine mercek tuttuk.
Yarı Başkanlık sistemi
Güney Kore'de siyaset, Devlet Başkanı'nın icracı yetkilerle devletin başı olduğu, Yarı Başkanlık Sistemi'yle yönetilen temsili demokratik bir cumhuriyet ve çok partili bir sistem çerçevesinde gerçekleşmekte.
Ülkede Devlet Başkanı, Başbakan ve diğer bakanlardan oluşan bir yürütme organı, 300 sandalyeli bir parlamentodan oluşan bir yasama organı ve Yüksek Mahkeme tarafından yönetilen üç dereceli bir yargılama sistemini uygulayan bir yargı organı bulunuyor.
Kuvvetler ayrılığının sağlanması amacıyla Kore Cumhuriyeti yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç koldan oluşuyor.
Hükümet yürütme yetkisini kullanır. Yasama yetkisi hem hükümete hem de Ulusal Meclis'e aittir. Yargı, yürütme ve yasamadan bağımsızdır ve bir Yüksek Mahkeme, temyiz mahkemeleri ve bir Anayasa Mahkemesi'nden oluşur.
Devlet Başkanı nasıl seçiliyor?
Devlet Başkanı, beş yıllık tek bir dönem için doğrudan halk oylamasıyla seçiliyor. Başkan, ayını zamanda Kore Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetlerinin Başkomutanıdır ve icracı yetkilere sahip.
Başkan, Başbakan'ı atama yetkisine sahip ancak Başbakan Ulusal Meclis'in onayını almak zorunda. Devlet Başkanı kabineyi de atar ve parlamentonun onay vermesi durumunda hükümete başkanlık eder.
10 Mayıs 2022'de Yoon Suk Yeol, Moon Jae-in'in yerine Güney Kore Devlet Başkanı oldu. Yeol'ün görev süresinin dolmasına yaklaşık 2.5 yıl var.
Ulusal Meclis'in yapısı nasıl?
Ulusal Meclis dört yıllık bir dönem için seçilen 300 üyeye sahip, 253 üye tek sandalyeli seçim bölgelerinde ve 47 üye nispi temsil yoluyla seçiliyor.
Ana muhalefetteki Kore Demokratik Partisi, 190 sandalyeyle Meclis'teki en büyük parti.
Askeri vesayetten demokrasiye geçiş
1948'den bu yana anayasa, her biri yeni bir cumhuriyet anlamına gelen beş büyük revizyon geçirdi. Mevcut Altıncı Cumhuriyet, 1988 yılında yürürlüğe giren son büyük anayasa revizyonu ile başladı. Kuruluşundan, 1987 yılındaki kitlesel demokrasi yanlısı halk hareketlerinin adı olan Haziran Demokratik Mücadelesi'ne kadar Güney Kore siyasi sistemi askeri otoriter bir rejim altında işledi.
Toplanma, örgütlenme, ifade, basın ve din özgürlüğü ile sivil toplum aktivizmi sıkı bir şekilde kısıtlandı. Bu dönemde, özgürce seçilmiş ulusal liderler yoktu, siyasi muhalefet bastırıldı, muhalefete izin verilmedi ve sivil haklar rafa kaldırıldı.
Bununla birlikte, yapısal problemler demokratik parlamenter rejim döneminde de devam etti.
Bu durum, medya kontrolünde daha fazla devlet müdahalesi (özellikle Kore İletişim Komisyonu veya KCC aracılığıyla) ve muhafazakar medya patronları nedeniyle gazetecilerin daha az editoryal bağımsızlığı şeklinde gerçekleşti. Genel olarak, siyasi ifade özgürlüğü benzer demokrasilerin gerisinde kaldı.
Buna ek olarak, Güney Kore'de kapı kapı dolaşmayı yasaklayan çok katı seçim ve kampanya finansmanı düzenlemeleri var ve bu düzenlemeler siyasi ifadenin, özgür ve adil seçimlerin önündeki engeller olarak gösteriliyor. Bu değişiklikler büyük ölçüde Güney Kore'nin liderleri ve dolayısıyla hiper yetkili Başkanlığı vurgulayan zayıf siyasi parti yapısına bağlanıyor.
Dahası, sağ-sol ideolojik ayrımı Güney Kore siyasi toplumuna daha derin bir şekilde yerleşmiş durumda.
Devlet Başkanları krizleri
Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol'ün sıkıyönetim ilan etmesi ancak saatler sonra başarısızlığa uğrayarak kararını kaldırmak zorunda kalması nedeniyle Devlet Başkanı'na istifa baskısı yapılıyor. İstifanın ardından Yeol'ün bir dizi dava ile karşı karşıya kalması da olası.
Ancak Yeol, Güney Kore tarihindeki ilk 'kaotik' devlet başkanı değil.
2013-2017: Park Geun-hye
2013 yılında Devlet Başkanı seçilen Park Geun-hye, 17 Nisan 2017'de resmi olarak görevi kötüye kullanma, rüşvet, baskı ve devlet sırlarını sızdırmak suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Park cezaevindeyken yapılan sorgulama sırasında suçlamaları reddetmişti.
Savcılar Park için 30 yıl hapis ve 110 milyon dolar para cezası talep etmişti. 6 Nisan 2018 tarihinde Seul'deki Merkez Bölge Mahkemesi, Park'ı kendisine yöneltilen 18 suçlamanın 16'sından suçlu bularak 24 yıl hapis ve 16 milyon dolar para cezasına mahkum etti.
24 Ağustos 2018 tarihinde Park'ın cezası 25 yıl hapis cezasına yükseltildi.
Ocak 2021'de Güney Kore'nin en üst mahkemesi 20 yıllık hapis cezasını onaylayarak yasal süreci sona erdirdi.
2008-2013: Lee Myung-bak
Park Geun-hye'den önceki Devlet Başkanı olan Lee de mahkemelerle karşı karşıya kaldı.
2008-2013 tarihleri arasında Devlet Başkanlığı yapan Lee, 22 Mart 2018 tarihinde 10 milyon dolar değerinde rüşvet ve 33 milyon dolar değerinde örtülü ödenek almak suçlamasıyla gözaltına alındı.
5 Ekim 2018'de Lee Myung-bak rüşvet, zimmete para geçirme ve görevi kötüye kullanmaktan suçlu bulunarak 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ayrıca 11,5 milyon dolar para cezası ödemesine karar verildi. Lee'nin bu suçları 2008-2013 yılları arasında devlet başkanlığı öncesinde ve sırasında işlediği belirtildi.
27 Aralık 2022'de görevdeki Başkan Yoon Suk-yeol, Lee'ye özel bir af çıkardı.
2003-2008: Roh Moon-hyun
Bir diğer yolsuzluk suçlaması da 2003-2008 yılları arasında Devlet Başkanlığı yapan Roh Moon-hyun'a geldi.
4 Aralık 2008 tarihinde, Roh Moo-hyun'un ağabeyi Roh Gun-Pyeong, eski Daewoo Engineering & Construction'dan yasadışı yollarla 3 bin dolar almakla suçlandı ve hapse atıldı.
7 Nisan 2009 tarihinde Roh Moo-hyun'un eski sekreteri Chung Sang-Moon suçlamalar nedeniyle tutuklandı. 2009 yılının başlarında Roh Moo-hyun'un ailesi ve yardımcıları hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya çıkmaya başladı ve sonunda Roh'un ağabeyi Roh Gun-Pyeong'un nüfuz ticareti şüphesiyle suçlanmasına yol açtı. Soruşturma kısa süre içinde Roh Moo-Hyun'un yardımcılarının yanı sıra ailesinin diğer üyelerini de kapsayacak şekilde genişledi.
Mayıs 2009 itibariyle savcılar Roh'un eşini, oğlunu ve nihayetinde eski başkanın kendisini eski başkana yakın bir işadamı olan Park Yeon-Cha'dan 1 milyon dolar rüşvet aldıkları şüphesiyle ifadeye çağırdı. Roh, doğrudan sorgulanmadan önce savcılar tarafından ilk yazılı sorgulamaya tabi tutuldu ve halktan tekrar özür dileyerek “utançtan bunaldığını” ifade etti.
1980-1988: Chun Doo-hwan / 1988-1993: Roh Tae-woo
Güney Kore'nin diğer iki davalarla boğuşan Devlet Başkanı ise 1979 Güney Kore darbesinin lideri olan ve 8 yıl ülkeyi diktatörlükle yöneten Chun Doo-hwan ve 1988-1993 arasının lideri, halef Roh Tae-woo.
1993 yılında Roh'un halefi Kim Young-sam, Roh ve Chun'u soruşturan bir yolsuzluk karşıtı kampanyaya öncülük etti.
Ekim 1995'te Roh, televizyonda gözyaşları içinde yaptığı bir konuşmada, başkanlığı döneminde yasadışı yollardan yüz milyonlarca dolar gizli siyasi bağış topladığı için kamuoyundan özür diledi. Roh Kasım 1995'te rüşvet suçlamasıyla tutuklandı. İki eski başkan daha sonra 1979 darbesi ve 1980 Gwangju katliamındaki rolleri nedeniyle ayrı ayrı isyan ve vatana ihanetle suçlandı.
Medya tarafından “yüzyılın davası” olarak nitelendirilen duruşmada her ikisi de Ağustos 1996'da vatana ihanet, isyan ve yolsuzluktan suçlu bulundu; Chun idama mahkum edildi, daha sonra cezası ömür boyu hapse çevrildi, Roh'un 22 buçuk yıllık hapis cezası ise temyizde 17 yıla indirildi. Her ikisi de Aralık 1997'de hapisten çıkarıldı ve dönemin Devlet Başkanı Kim Dae-jung'un tavsiyesi üzerine Kim Young-sam tarafından affedildi. Hem Roh hem de Chun 25 Şubat 1998'de Kim Dae-jung'un göreve başlama törenine katıldı.