1. Anadolu Opera ve Bale Festivali 'Opera ve Bale Her Yerde' diyerek başlıyor

2025 yılında ise bale, opera ve çok sesli müzik 18 şehre daha yayılacak. Festival, ilerleyen yıllarda ise aynı şehirlerde kalmayacak, tüm Anadolu coğrafyasını dolaşacak. Festivalin ilgi çeken yanlarından biri de 'Yetenek Her Yerde' sloganıyla gerçekleştirilecek yetenek taramaları… Temsiller için şehirlere giden sanatçılar tarafından gerçekleştirilecek taramalar sayesinde yeni yeteneklerin keşfedilmesi amaçlanıyor.

Anadolu Opera ve Bale Festivali, bu yıl ilk kez düzenlenmesi nedeniyle oldukça heyecan verici. Merak edilen çok detay var. Bu nedenle Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü ve Genel Sanat Yönetmeni Tan Sağtürk, Habertürk'com'dan Bilge Tunçer'e 1. Anadolu Opera ve Bale Festivali'yle ilgili merak edilenleri anlattı.

"ŞIRNAK'TAN YOLA ÇIKIYORUZ"

Festivalin ortaya çıkış fikrini anlatan DOB Müdürü Sağtürk, "Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi, uluslararası festivallerle ünlü büyük prodüksiyonları yıllarca hazırlamış bir kuruluş. İstanbul Opera Festivali, Bodrum Bale Festivali, Efes Opera ve Bale Festivali, Aspendos Opera ve Bale Festivali'nin heyecanında olduğu gibi, Anadolu'da da büyük bir proje başlatıyoruz. Festival için Şırnak'tan yola çıkıp Türkiye'yi karış karış gezeceğiz. Geçen sezon muazzam bir ilgiyle karşılaştık. Eser sayımızda da seyirci sayımızda da müthiş bir artış oldu. Bu arada Anadolu'yu da ihmal etmemek lazımdı. Çünkü yerleşik festivallerimizin dışında, az gidilen belki de hiç gidilmeyen yerler vardı. Biz de konu hakkında tespitler yaptık. Tabii kolay olmayacak bir iş. Kendi sanatçımızla, bütçemizle organize ettiğimiz büyük bir prodüksiyon olacak" dedi.

23 FARKLI ŞEHİRDE ÜCRETSİZ ETKİNLİKLER

Tüm etkinliklerin ücretsiz olacağının altını çizen Sağtürk şöyle devam etti:

"Bu yıl 17 Aralık'a kadar 5 şehri geziyor olacağız. Festival, 2024-2025 sanat sezonunda toplamda 23 farklı şehirde düzenlenecek. Daha önceki tecrübelerimizden yola çıkarsak, muazzam ilgiyle karşılaşmıştık. Örneğin Muş'ta 2000 seyirci bizleri izlemişti. Hem seyircilerimiz hem de sanatçılarımız çok heyecanlanmıştı. Sanatı her yere ulaştırmak gerekiyor. Sanat, sadece belirli bir zümreye değil, Anadolu'nun tüm sathına yayılmalı. Biz de çok büyük bir prodüksiyon olarak yola çıkıyoruz ve çok heyecanlıyız."

"6 İLDEN ÇIKAN SANATÇILARIMIZ VE TEKNİK EKİBİMİZLE YOLA ÇIKIYORUZ"

Türkiye'nin her şehrinin oldukça önemli olduğunu söyleyen Sağtürk, "Ülkemiz hem stratejik hem de sanatsal alanda çok değerli bir konumda. Bildiğimiz, daha keşfetmediğimiz pek çok uygarlık burada yaşadı. Biz bu toprakların sahibi ve bu toprakların mirasçısıyız ve mirası gelecek nesillere de aktarma görevi bizde. Ülkemiz sadece Ankara, İzmir ve İstanbul'dan ibaret değil. Her karış toprağımız son derece değerli. Bu nedenle buralardan çıkacak olan gençlerin yanına gitmek gerekiyor.

Yıllar öncesinden çeşitli okullara destek vermek için çabalar sarf ettim. Genç yaşlardan itibaren her şehrin niteliğini analiz etme fırsatım oldu. Şimdi bu pozisyonda devletimizin bize verdiği bu görevi devam ettireceğiz. Burada Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un öncülüğünde müthiş bir destek verildiğini belirtmek istiyorum. Ankara, İzmir, İstanbul, Mersin, Antalya ve Samsun olarak 6 ilden çıkan sanatçılarımız ve teknik ekibimizle valizlerimizi hazırladık, yola çıkıyoruz" diye anlattı.

"SANAT HALKA ÇIKACAK"

Devlet Opera ve Balesi'nin asli görevinin opera ve baleyi, çok sesli müziği sevdirmek olduğunun altını çizen DOB Müdürü Sağtürk, "Bunu sadece sahneye koyduğu eserlerle değil, aynı zamanda konferanslarla insanların içine karışarak da yapmalı. 'Sanat halka inmiyor'u, 'Sanat halka çıkacak' cümlesiyle değiştirmek lazım. Çünkü halk çok yukarıda bir yerde ve sanatımız o mertebeye erişecek" cümlelerini kullandı.

SANATÇILAR AYNI ZAMANDA YENİ YETENEKLER ARAYACAK

Festival kapsamında 'Yetenek Her Yerde' sloganıyla her şehirde yetenek taramaları da gerçekleştirilecek. Çocuk ve genç yeteneklerin keşfedilmesi amacıyla düzenlenecek etkinliklerle, genç sanatçılara eğitim ve atölye imkanı sunulacak.

Sağtürk, bu proje hakkında, "Yetenekleri ölçmek ancak çok üst düzey sanatçılarla mümkün olabilir. Sanatçılarımız eserlerini icra ettikleri kadar o yetenekleri arama tarafına da geçecekler. Elbette yetenekleri ince elemeden geçirecek akademiler ve devlet konservatuvarlarımız var. Ama biz de genel anlamda o yetenekleri tespit edip konservatuvarlara intikal ettirirsek konservatuvarlara talep sayısını arttırarak yetenek konusunda bir yol kat etmiş olacağız" dedi.

"SANATA YATKIN OLAN ÇOCUKLARIN AİLELERİYLE KONUŞACAĞIZ"

Yetenek keşiflerine oldukça önem verdiklerini söyleyen Sağtürk, "Bu sene, festivalin ilkinde karşılaşacağımız zorlukları ya da kolaylıkları analiz etme fırsatı olacak. Önümüzdeki yıl bunlar rapor halinde masa başında çalışılacak ve konservatuvarlarla öğrenciler arasında köprü kurmaya çalışacağız. Biliyorsunuz ki sanat multidisipliner bir çalışma, bu nedenle çok erken yaşlarda başlanıyor. Profesyonel, sanatçıların tespiti çok uzun analizler sonucunda ortaya çıkıyor. Sadece fiziksel kabiliyete de bakılmıyor, aynı zamanda mental dayanıklılık da söz konusu... Bu da ancak ufak yaşlardan itibaren tespit edilebiliyor. Sanata yatkın olan çocukların aileleriyle konuşacağız. Ben bu konuda çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü Anadolu'da bulunduğum ve hizmet ettiğim zamanlarda da ailelerin genel anlamda bu konuya ne kadar sıcak baktıklarını biliyorum. Müzisyenlerin, dansçıların keşfedileceğinden ben çok eminim" dedi.

HARİKA ÇOCUKLAR YASASI'NIN YENİDEN CANLANDIRILMASI AMAÇLANIYOR

Festivalden bağımsız olarak yeteneklerin kaderine bırakılmayacağını da anlatan DOB Müdürü, "Kültür ve Turizm Bakanımız, Harika Çocuk Yasası adındaki eski yasayı canlandırmayı amaçlıyor. Bu proje, yetenek taramasını, konservatuvarlarda yatılı birimlerin açılmasını, Anadolu'dan gelen çocukların buralara intikalini içeriyor. Bu çok kapsamlı bir proje. Elbette 'çok yeteneklisin' dedikten sonra bir çocuk kaderine bırakılamaz. O nedenle Kültür Bakanlığı'mızla birlikte projeyi yasalaştırmayı amaçlıyor, yetenekli çocuklara çeşitli imkanlar sunarak bir yola çıkmak istiyoruz. Bu bir milat. Cumhuriyet dönemimizin en önemli zamanlarından birini yaşayacağımızı hissediyorum ve bütün çalışmalarımızı da bu yönde yapıyoruz" diye ekledi.

HEM YETİŞKİN HEM DE ÇOCUK ESERLERİ SEYİRCİYLE BULUŞACAK

Festival programını da ana başlıklarla ele alan Sağtürk, "Devlet Opera ve Balesi'nin yanında Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nden de destek alıyoruz. Her gittiğimiz ilde yaklaşık iki yetişkin bir de çocuk eserinin mutlaka olması gerektiğini düşünüyorum. Bildiğiniz gibi festivalimiz Şırnak'tan başlıyor. Şırnak'ta Şehr-i Nuh konseri düzenlemeyi planlıyoruz. Güzel Sanatlar'ın kendi enstrümanlarıyla çalacağı eserlerin dışında orkestramızdan çeşitli türküler de olacak. Bu arada ben de neredeyse bütün temsillerde ekibimizle birlikte yer alacağım.

Sihirli Dünya çocuk oyununu sanatseverlerle buluşturacağız. Erzincan'da Okulumuz Orman çocuk oyunu olacak. Erzincan'a müzikal de taşıyoruz.

Kırklareli'de Rezonans adında modern dans gösterisi yapacağız. Ardahan'da Tango Tango konseri ve Barış Ormanı çocuk oyunu olacak. Hatay'da Apollo ve Dafne sahne kantatı, Bremen Mızıkacıları izleyiciyle buluşacak" dedi.

TÜM ANADOLU GEZİLECEK

“Opera ve Bale Her Yerde” sloganıyla daha sonra 18 şehre daha gideceklerini kaydeden Sağtürk, "Bütün yıla yayılan bir programımız olacak. Afyonkarahisar'dan Mardin'e, Kayseri'den, Malatya'ya, Osmaniye'den Isparta'ya Uşak'tan Kars'a, Niğde'den Bilecik'e pek çok şehre gideceğiz. Bu iller her sene değişecek, başka illeri de gezeceğiz. 3 ya da 4 festivalden sonra aynı illere geri dönüş yaşanacak. Bakanlığımızın yürüttüğü Kültür Yolu Festivali, çok büyük bir proje. Dünyanın en büyük festivallerinden biri. Uluslararası Festival Örgütleri Federasyonu'na da üye olarak rüştünü ispat etti. Ve gittiği yerde müthiş bir ilgiyle karşılaşıyor. Biz Kültür Yolu Festivali'nin devamı olmaya, kendi kılcal kültür yollarımızı oluşturmaya çalışıyoruz" sözlerini kullandı.

YERLİ, MİLLİ ESERLER İLK KEZ SAHNELERE TAŞINIYOR

Yılın bitimine kısa süre kala 2025 hedeflerini de anlatan Sağtürk sözlerini şöyle tamamladı:

"Devlet Opera ve Balesi, Puccini'den Çaykovski'ye 75 yıldır uluslararası başyapıtları tüm kuvvetiyle ortaya koyabilme kabiliyetine sahip. Ancak yerli ve milli eserlerimizi ve bu topraklardan çıkan hikayeleri de ortaya koyabilecek kadar kuvvetli.

Birkaç örnek vermem gerekirse bugüne kadar sahneye uyarlanmamış bazı eserleri sanatseverlerle buluşturacağız. Bunlardan bir tanesi Türk Beşleri arasında yer alan klasik müzik bestecisi Ahmet Adnan Saygun'un Gılgamış Destanı. Burada, Atatürk Kültür Merkezi'nde iki perde halinde çok büyük bir prodüksiyon ortaya koymaya çalışacağız. Şunu da belirtmek lazım AKM'nin sahne kapasitesi ve kabiliyeti uluslararası ölçekte. Müthiş bir mekanizması var. Adeta sahneyi dalgalandırabiliyorsunuz ve tüm sanatçılarımızın dışında sahne tek başına bile şov yapabilecek durumda. Carmina Burana ile büyüleyici bir atmosfer yaşamıştık. Ama yerli ve milli eserlerde de bunu görmek mümkün olacak.

İzmir'de besteci Ferit Tüzün'ün Midas'ın Kulakları sahneye taşınacak. Cemal Reşit Rey'in el yazması müzelik notalarından hayata geçirdiğimiz Çelebi Operası, Ankara Devlet Opera ve Balesi tarafından ilk kez sahnelenecek. Hasan Niyazi Turan'ın meşhur 'Şehitler Oratoryosu'nu ortaya koyacağız. Yazar Şefik Kahramankaptan tarafından kaleme alınan Ak Güvercin Gibi sahnelerde olacak.

Ülkemizin bütün değerlerine sahip çıkan Bakanlığımız ve Devlet Opera ve Balesi'yle her türlü değerli yapının sahnelenebildiği bir alan doğurmaya çalışıyoruz. O nedenle çok şanslıyım. Kurumumuzun sanatçıları ve teknik ekibiyle hepimiz gurur duruyoruz. Ben onların arasında takım oyuncusuyum. Devletimiz bize bir imkan verdi. Biz de çok çalışmalı ve bu çalışmaları seyirciyle buluşturabilmeliyiz."