Güner Özkul: Babam oyuncu olmamı istemedi

Koçyiğit’in “Film Gibi Hayatlar” programına konuk olan Güner Özkul, çocukken babasını çok güçlü gördüğünü söyledi: “Her çocuk gibi babamın herkesi dövebileceğine inanırdım. O zamanlar Cüneyt Arkın’ın Kara Murat filmleri falan vardı ‘Benim babam onu da döver’ derdim.”

Hülya Koçyiğit’in “Gerçek hayatta Münir Özkul nasıl bir babaydı?” sorusuna Güner Özkul, babasının ablası ve abisiyle vakit geçirmek için pek zamanı olmadığını, hareketli bir yaşamı olduğunu ama kendisi büyürken baba kız baş başa çok zaman geçirdiklerini söyledi.

Babasının kendisine cesaret verdiğini söyleyen Özkul, “Çok yüreklendiren bir insandı yani bir şeyi beceremediğiniz zaman, eleştirir ama ‘Bir adım daha iyisini nasıl yaparsın?’ sorusunu sorardı” dedi.

Babasının kendisinin oyuncu olmasını istemediğini söyleyen Güner Özkul, akademiye gitmek istediğini ve Münir Özkul’un da kendisini bu konuda desteklediğini belirtti.

Grafik bölümünü severek okuduğunu ama sonradan dijitalleşmeye geçince grafikerliği bıraktığını söyleyen Özkul, “Biz çok farklı bir tedrisatta yetiştik. Kes yapıştır, elinle boya, illüstrasyon yap... Bu benim adapte olamadığım bir dönemdi. İşin ucunu bıraktım. Tiyatroda, dizilerde oynadım” diyerek oyunculuk hayatına geçiş sürecini anlattı.

Güner Özkul, geleneksel Türk tiyatrosunun en önemli simgelerinden olan kavuğun yeni sahibi Şevket Çoruh hakkında da konuştu: “Burada sadece oyunculuk becerisinin ötesinde istihdam yaratmak da var anladığım kadarıyla. Hani babamın da tiyatrosu olmuş, Ferhan (Şensoy) ağabey de senelerce orta oyuncuları ayakta tuttu. Rasim (Öztekin) ağabey ona o kadar sene yardım etti, birbirlerine dayanak oldular. Sadece bir şahıs değil de kendi bünyesinde bir kurum oluşturabilmiş olması hasebiyle Şevket Çoruh’un doğru bir isim olduğunu düşünüyorum.”