Paralel yapı iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan İsmail Aslan, Murat Hamarat, Erol Demirhan, Ahmet Öztürk, Muhammmed Ali İkli ve Muhammed İkbal Karaduman, Halil Karakuzuteslim olurken, gözaltına alınan 22 kişi adliyeye sevk edildi.
"Casusluk" ve "sahte kimlik ve belgelerle dinleme" iddialarına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında haklarında gözaltı ve yakalama kararı bulunan 115 emniyet görevlisinden 106'sı 2 gün önce gözaltına alınmış, 9'u ise bulunamamıştı. Bugün öğle saatlerinde ilk olarak 5, sonra da 2 emniyet görevlisi emniyet müdürlüğüne gelerek teslim oldu. Böylece 115 kişiden 113'ü gözaltına alınmış oldu.
Haklarında gözaltı ve yakalama kararı olmasına rağmen bulunamayanEmniyet Müdürü Mehmet Yılmaz ile Başkomiser Fatih Tezcan ise avukatları aracılığıyla mazeret bildirerek teslim olmaya gelmedi.
Ayrıca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan dosyanın dışında "bilgi sızdırdıkları" iddiasıyla emniyet müdürlüğünün güvenliğinden sorumlu 2 emniyet personeli de gözaltına alındı. Dolayısıyla operasyonda toplam sayı 117'ye, gözaltına alınan sayısı ise 115'e yükselmiş oldu.
Öte yandan, gözaltına alınan bir emniyet görevlisinin adının hem Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde hem de Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü bünyesinde hazırlanan dosyada geçtiği öğrenildi. (AA)
22 Temmuz operasyonu kapsamında yakalama kararı çıkarılan İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli emniyet amiri İsmail Arslan, Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek teslim oldu.Aranan 9 istihbarat polisi arasında yer alan Halil Karakuzu da Emniyet Müdürü de emniyete gelerek teslim oldu.
Emniyete girişi öncesinde basın mensuplarının karşısına çıkan Arslan 14 yıldır görev yaptığını belirterek, "Kaçak falan değiliz, firar değiliz. Şark hizmeti çıktığı için ev tutmaya gitmiştim. Çağırdılar geldim. 11 yıldır devletin okullarında okudum, devlet terbiyesiyle büyüdüm. Devletim ‘gel' dedi geldim" diye konuştu.
Küçükçekmece'de İETT otobüsüne yapılan molotof saldırısı sonucu hayatını kaybeden ve Esenler'de İETT otobüsüne yapılan saldırı sonucu hayatını kaybeden Sibel ve Sinem Özkan kardeşleri hatırlatırken gözleri dolan Arslan, "PKK örgütü tarafından molotoflanan İETT otobüsünün yakılması sonucu, gelinlik giyemeden şehit olan kızlarımızın katillerini yakaladığımız için ödül vermek için çağırdılar galiba. Bu ödül benim için madalyadır. Madalyayı almaya gidiyorum" dedi.
Arslan "Yıllarca belimizde taşıdığımız gururla taşıdığımız kelepçeyi, biraz da bileğimizde taşıyalım. Başım gözüm üstüne" şeklinde konuştu. Basın mensuplara açıklamasının ardından Vatan Emniyet binasına kimliğini göstererek giriş yapan Arslan'ın, teslim olurken de duygulandığı görüldü.
22 Temmuz operasyonlarında gözaltına alınan eski İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu 17 polisin avukatı Hüseyin Ataol, 17 müvekkilinden 16'sının poliste ifade vermeyi reddettiğini söyledi.
Müvekkillerinin gözaltı süreci ile ilgili olarak DHA'ya telefonla açıklamada bulunan Avukat Hüseyin Ataol, soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan İstihbarat Şube'de görevli 17 kişinin kendi müvekkili olduğunu söyledi.
"DİNLEMELERLE İLGİLİ SORULAR SORULDU"
Müvekkillerinden sadece birisinin poliste ifade vermeyi kabul ettiğini, kalan 16'sının savcılıkta ifade vereceğini söyleyen Ataol, ifade veren müvekkiline ağırlıklı olarak dinlemelerle ilgili sorular sorulduğunu söyledi. Avukat Ataol, “Soruların tamamı dinlemelerin usulsüz olduğuna yönelikti. Ben baktığımda yaptıkları dinlemeler usulsüz değil. Tamamı hakim kararına dayalı usulüne uygun dinlemelerdir" dedi.
"SAVCILIKTA DAHA RAHAT İFADE VEREBİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"
Avukat Hüseyin Ataol, aralarında Ali Fuat Yılmazer'in de bulunduğu 16 müvekkilinin ifade vermeyi reddettiğini hatırlatarak, savcılıkta da gerçek manada kendilerini savunma imkanı bulmasalar da daha rahat ifade vereceklerini düşündüğünü söyledi.