Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Serdar KULAKSIZ - AHT

Gezi Parkı protestoları sırasında Okmeydanı'nda başından gaz fişeğiyle vurulduktan 269 gün sonra hayatını kaybeden 15 yaşındaki Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'ın avukat Evrim Deniz Karatana aracılığıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında yaptığı suç duyurusu hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca işlem yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi.

Sami Elvan'ın İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin ise İçişleri Bakanlığınca soruşturma izni verilmedi.

Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'ın avukat Evrim Deniz Karatana aracılığıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler hakkında yaptığı suç duyurusu hakkında işlem yapılmasına yer olmadığına dair karar çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen kararda, görevde bulunan veya görevden ayrılan başbakan ve bakanlar hakkında meclis soruşturmasının açılmasının TBMM üye sayısının en az 10'da birinin vereceği bir önerge ile istenebileceği hatırlatıldı.

Anayasa'nın 100'üncü maddesi ve TBMM İç Tüzüğü'nün 107'inci maddesine göre belirtilen şartlar oluşmadan TBMM Başkanlığı'na intikal ettirileceğine dair yasal bir dayanak bulunmadığı gerekçesiyle savcılıkça işlem yapılmasına yer olmadığına dair karar verildi.

SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ

Sami Elvan'ın İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın hakkında yaptığı suç duyurusuna ilişkin ise İçişleri Bakanlığınca soruşturma izni verilmedi.

TECRÜBE EDİLMEMİŞ MEZKUR OLAYLAR

İçişleri Bakanlığı'nın, Mutlu ve Çapkın hakkında soruşturma izni vermediğine ilişkin yazısında Gezi olaylarında orantısız güç kullanıldığı iddialarına ilişkin İstanbul Valiliği'nin cevabı ile Mülkiye ve Polis Başmüfettişlerince hazırlanan rapordan alıntılarda yer verildi. Soruşturma izni verilmediğine ilişkin yazıda, Gezi Parkı eylemlerinden "Meydana gelişi, kompozisyonu ve nitelikleri oldukça farklı ve daha önce benzeri görülmemiş ve tecrübe edilmemiş mezkur olaylar" olarak nitelendirilmesi dikkat çekti.

"KANUNA AYKIRI İŞLEM VEYA EYLEM TESİS EDİLEMEDİ":

Mülkiye ve Polis Başmüfettişleri'nce hazırlanan raporda, haklarında cezai ve disiplin soruşturması yapılacağı belirtilen bazı münferit olaylar dışında, süreç içerisinde genel olarak polisin sevk ve idaresinde, müdahalelerin tarz ve uygulamasında kanuna ve uygulamaya aykırı herhangi bir işlem veya eylem tesis edilmediğinin anlaşıldığı ifade edildi. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İl Emniyet eski Müdürü Hüseyin Çapkın ile diğer emniyet yetkilileri hakkında ön inceleme ve disiplin soruşturması yapılması ile herhangi bir idari tasarrufta bulunulmasına gerek olmadığı" kanaat ve sonucuna ulaşıldığı bildirildi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI VALİLİĞİN YAZISINA YER VERDİ

İçişleri Bakanlığı'nın soruşturma izni verilmediğine dair yazısında Gezi olaylarında orantısız güç kullanıldığına ilişkin İstanbul Valiliği'nce 8 Kasım 2013'de gönderilen cevap yazısına da yer verildi. İstanbul Valiliği'nce gönderilen cevap yazısında, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı'nda günlerce süren bildirimsiz, izinsiz, kanunsuz toplantı ve gösterilerin kamu güvenliğini ve esnekliğin bozmak suretiyle devletin itibarının zedelenmesi, dolayısıyla Anayasal düzeni bozmayı amaçlayan boyutlara ulaştığı belirtildi.

Söz konusu grupların, güvenlik güçlerince yasaların kendilerine verdiği yetki çerçevesinde uyarıldığını ancak uyarıları dikkate almayan grupların etrafa ve güvenlik güçlerine saldırmaları üzerine en demokratik ülkelerde bile toplumsal olaylarda kullanılan gaz ve su sıkma gibi yönetmelerle olayların bastırıldığı anlatıldı.

KAMU DÜZENİ KORUNMAYA ÇALIŞILDI

Kamu düzenini korumaya ve kamu güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığı, olaylar sırasında yaralanan tüm vatandaşların en iyi şekilde tedavi edilebilmeleri için gerekli talimatların verildiğini ve ziyaretlerin yapıldığı ifade edildi. Hiçbir zaman emniyet güçlerine gayri kanuni bir emir verilmediği, tam aksine gayri yasal ve orantısız güç kullandığı tespit edilen kamu görevlileri hakkında yasal işlemlerin yapılarak, soruşturma izinlerinin verildiği vurgulandı.

KAMUOYUNA AÇIK VE NET ANLATILAMADI

Mülkiye ve Polis Başmüfettişleri'nce Gezi eylemlerine ilişkin hazırlanan araştırma raporunun sonuç kısmında ise olayların oluşumu ve artarak toplumsal kalkışma derecesine ulaşmasına gerekçe olarak, Taksim'in yayalaştırma projesi kapsamında yaya yolu açılmak üzere Gezi Parkı'nın kenarında 3-4 metrelik bir alanın tıraşlanması gerektiğinin Büyükşehir Belediyesince kamuoyuna açık ve net bir şekilde anlatılmaması gösterildi. Bundan dolayı kamu oyunda Gezi Parkı'nın tümünün tıraşlanarak AVM yapılacağı ön yargısının oluştuğu ifade edildi.

AŞIRI REAKSİYON GÖSTEREN GRUPLAR

Çevik Kuvvet unsuru ile de desteklendiği, çalışmanın başlamasıyla birlikte, çalışma ekibinin, Gezi Parkı'nda bulunan işgalcilerin taşlı ve şişeli saldırısına uğradığı, bunun üzerine polisin çalışma ekibi ile göstericiler arasında tampon bölge oluşturmak üzere Gezi Parkı'nın tümünün boşaltılmasına yönelik müdahalesinin başladığı anlatıldı. Zaman zaman aşırı reaksiyon gösteren grupların bastırılabilmesi için münferiden de olsa yoğun gaz ve su kullandığı belirtildi.

POLİS TAKİSM'DEN ÇEKİLDİ

1 Haziran günü CHP'nin Kadıköy mitinginin iptal edildiği ve Taksim'e gidileceği bilgisinin alınması ile politik polemiklere meydan verilmemek üzere polis kuvvetlerinin Taksim'den çekilmesine karar verildiği belirtildi. Kararın aniden alınmış olması ve o esnada Taksim'de gösterici sayısının yüzbinleri bulması nedeniyle, tahliyeye hazırlıksız olan ve kalabalığın içinden çıkarılamayan bazı polis ve belediye araçlarının göstericileri tarafından tahrip edildiği öne sürüldü.

1 Haziran günü polisin Taksim'den çekilmesini müteakip günlerde Gezi Parkı'nın çevrecilerce, Taksim Meydanı'nın da ideolojik ve marjinal gruplarca gösteri ve eylem alanı haline getirildiği, devlete karşı adeta bir güç gösterisinde bulunulduğu iddia edildi. Bütün bunların yanı sıra İstanbul'un en işlek ve kalabalık bölgesinin yaya ve araç trafiğine adeta kapatıldığı ve ciddi bir kamusal sıkıntıya neden olunduğu anlatıldı.

OLUMLU MESAJLAR KARŞILIK BULAMADI

Bu süreçte İl Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun şahsi Twitter hesabından verdiği olumlu mesajların ve yaptığı toplantıların tatminkar bir karşılık bulamadığı belirtildi. Özellikle ideolojik ve marjinal grupların provakatif eylemleri ile gösterilerin devam edeceği mesajının verildiği, müzakere ile sonuç alınamayacağının anlaşılması üzerine Taksim'e tekrar bir operasyon yapılması kararı alınarak uygulandığı ve durumun normale dönüştürüldüğü ifade edildi.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ