Emlak Bankası gayrimenkule yeni modelle dönüyor
2001 kriziyle TMSF'ye devredilen Emlak Bankası yeniden yapılandırılarak Emlak Katılım Bankası adıyla bu yıl başında faaliyete geçti. Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, gayrimenkule devreye alınacak yeni modeli anlattı. Abdurrahman Yıldırım yazdı
Geçmişte Ataköy, Levent gibi iyi projelere imza atan ve 2001 kriziyle TMSF’ye devredilen Emlak Bankası yeniden yapılandırılarakEmlak Katılım Bankasıadıyla bu yıl başında faaliyete geçti. Genel müdürlüğüne de Yapı Kredi, Citibank, HSBC ve son olarak Albaraka Türk’te Genel Müdür Yardımcılığı yapanDeniz Aksuatandı.
-Gazetecilerle bir araya gelenDeniz Aksu merkezi tek şubeyle 1.5 ayda 1 milyar lira para topladıklarını, en kısa surede 75 şubeye çıkacaklarını söyledi.
-Gayrimenkulde iddialı projeleri hayata geçireceklerini belirtenDeniz Aksu72 ürün geliştirdiklerini ve gayrimenkulde yeni bir modeli devreye alacaklarını açıkladı.
Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksugayrimenkul ve banka hakkında verdiği bilgileri şöyle toparlamak mümkün:
GAYRİMENKULDE YENİ MODEL
-Gayrimenkulde yeni bir modeli devreye alacağız. Bu modelde arsanın maliyet içindeki payı yüzde 20-30 olacak. Yüzde 30’u geçmeyecek. Dünya örnekleri böyle. Bize göre arsa kıtlığı yok. Her yer arsa.
-Bizim sistemde gayrimenkulüntarafları olacak. Arsa sahibi, proje geliştirici, inşaat malzemesi üreten ve satanı, konut alıcısı ve banka. Her tarafın fonksiyonuve işi ayrı. Modelde tüm tarafların hakları da korunuyor.
-Tedarik zinciri finansmanı gibi bir formül uygulayacağız. Bu model, şu anda bankaların ticari müşterilerine uyguladığı doğrudan borçlandırma sisteminin geliştirilmiş hali olacak.
-Bu sistem şu anda Polonya’da başarıyla uygulanıyor. Biz de banka olarak, fon kullandırıp kâr payı alacağız. Bizim muhatabımız proje geliştirici olacak. Geliştirici arsayı alıp bize gelecek. Arsayı ipotek edip, kat irtifakının tesisini de isteyeceğiz.
-Gayrimenkul alıcısı, taksitlerini hak edişegöre ödeyecek. Yani, taksitler projenin bitmiş haline göre belirlenmeyecek. Bizim modelde inşaat malzemesi tedarikçisi de aynı paket içinde fonlanacak. Bizim model ile gayrimenkulde fiyat balonu engellenecek.
KONUTU TOPLU ALIP PERAKENDE SATACAĞIZ
-Proje geliştiricilerinden veya müteahhitlerden de konut alıp satacağız. Konutları toplu alacağız, perakende satacağız. Pazarlık gücümüz yüksek olacak. İndirimli alacağız yani. Sattığımız konutların da arkasında duracağız. Yüzde 20’sini geri alabilecek bir sistem kuruyoruz.
-Konut sektöründeki stokların eritilmesine dönük hazırlıklarımız da var. 14 geliştiricinin stokları için çalışma başlattık. Bu çerçevede varlığa dayalı sermaye piyasası araçlarını devreye sokmak için SPK’ya başvurduk. İzin çıkar çıkmaz 15 milyar liralık bir sermaye piyasası ürünü gündeme gelecek. Stoklar konusunda 14 temel kriter belirledik. Birincil koşul kat mülkiyeti tapusu olacak.
KENTSEL DÖNÜŞÜME GİRECEĞİZ
-Bu sistemin dışında gayrimenkul yatırım fonu da kuracağız. Varlığa dönüşebilir sukuk da olabilir.
-Kentsel dönüşüm de olacağız. Ana faaliyet alanımız bu. Ancak buradaki önceliğimiz mevcudun iyileştirilmesi yönünde olacak. Var olan binaların mukaveteni artırmak, ısı yalıtımınıyapmak, su yalıtımını yapmak önceliğimiz. Mevcudun korunarak iyileştirilmesi yönünde projelerimiz olacak.
ZEKAT FONU KURACAĞIZ
- SPK’dan izin alıp zekat fonu kurabiliriz. Malezya, İngiltere ve Almanya’da zekat fonu var. En başarılı uygulama İngiltere’de.
Zekat fonunda oluşacak kaynağı Din Kurulu’ndan alacağımız fetva ile yönlendireceğiz.
- Belki zekat fonu hiç ev alamayacak vatandaşlara konut projesi gibi alanlarda da kullanılabilir.
FABRİKA KURUP KİRALAYACAĞIZ
Türkiye Emlak Katılım Bankası Genel Müdürü Deniz Aksu, Kredi Garanti Fonu (KGF) ve KOSGEB ile üzerinde çalıştıkları “sanayiciye kiralık fabrika” projesi hakkında da şu bilgiyi verdi: “10 bin metrekarelik bir fabrika binası düşünelim. Bu boyutta bir binanın yatırım maliyeti 13 milyon lirayı bulur.Yatırımcı, kredi kullanmaya kalksa yüzde 25 faiz öder. Böyle bir binayı Emlak Katılım Bankası olarak biz yaparsak, sanayici ayda 190 bin lira kira ödeyerek kullanabilir. Fabrikanın makinelerini de KOSGEB desteği ile kurabiliriz. Sanayici sadece işletme sermayesi ile o fabrikayı çalıştırmaya başlayabilir. Bina ve sabit yatırım yükü olmazsa sanayici daha çok işini büyütmeye odaklanır. İstihdam kapısı daha çok açılır.”