Suya gömülen otomobillerde neler oluyor?
Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da yaşanan sel felaketinde birçok araç suya gömüldü ve zarar gördü. Peki bu araçlar hangi durumlarda tekrar kullanılabilir? Suya gömülen araçlarda motorun zarar görmesi önemli değilken, elektronik devrelerinin ıslanması büyük sorun teşkil ediyor
Geçtiğimiz günlerde yaşanan yağmurda ve oluşan sellerde İstanbul'da birçok otomobil zarar gördü. Trafikte sel baskınına uğrayanlar, otomobillerini selin ortasında bırakmak zorunda kaldı.
Habertürk TV'den Murat Karakaş, özel bir otomobil servisi sahibi olan Olcay Dönmez'e, selde ve su baskınlarında araçları zarar gören insanların ne yapması gerektiğinin cevaplarını aldı. Dönmez, "Suya gömülen araçların tamir edilebilecek boyutları olanları var. Suyun girme durumuna göre değişkenlik gösterebiliyor. Sigorta tarafından "pert" diye adlandırılan durumlarda kesinlikle o araçların kullanılmaması gerekiyor" dedi.
Dönmez, günümüzde perte çıkan araçları sigorta şirketlerinden satın alıp, birtakım düzenlemeler ve bakımlarını yaptıktan sonra satışa çıkaran kişiler olduğunu açıkladı. Dönmez sözlerine şöyle devam etti:
"Bu işin birtakım simsarları var diyelim. Bazı kişiler bunları sigortadan satın alıyor. Pert damgası yemiş aracın normalde şase numarası yerinden sökülüp piyasaya sürülmemesi mantığı ön planda. Tüketiciyi korumak adına yapılması gereken bu. Sigorta şirketleri kar etmek pahasına bunu böyle yapmıyorlar, bu işin simsarı olan kişilere bu şekilde satıyorlar. Araçlar kurutuluyor, temizleniyor, bozuk gibi gözüken yerleri yapılıyor, oto kuaför denen işlem yapılıyor. Tüketiciye bu araçlar satılıyor. Satıldıktan sonra da arızaları çıkmaya başlıyor. Kullanıcı artık satın almış geriye dönüp baktığında bir hakkı olmuyor. Çünkü kullanıcıya bir kağıt imzalatıyor satan kişi, kendisini koruma altına alıyor bu şekilde ve tüketici de bu kağıdı imzalarken ne olduğuna dikkat etmeyebiliyor. Yani tüketici kandırılmış oluyor"
"ÖNEMLİ OLAN ELEKTRONİK DEVRELERİN ISLANMAMASI"
Sele maruz kalmış araçların hangi koşullarda kullanılmaması gerektiğini belirten Dönmez, suyun aracın içerisine girmediği sürece pek sorun teşkil etmediğini belirtti. Burada önemli olanın elektronik devrelerin ıslanmaması olduğunun altını çizen Dönmez, sözlerine şöyle devam etti:
"Komple bir bütün halinde düşünebiliriz bunu. Lastik seviyesini geçmemiş, otomobil içerisine girmemişse bunda bir sıkıntı yok. Ancak aracın içerisine girmişse, kaputu tamamen örtmüşse o araç tamamen gitti, öldü. Burada maalesef dış görüntüsü çok sağlam gözüküyor. Kurutma ve temizleme sistemi değişimiyle otomobil çalışır hale geliyor fakat sıkıntılar 1 yıl içerisinde ortaya çıkıyor. Ufak tefek suda kalmış, su girmiş elektronik devreler zaman içerisinde kolezyona uğruyor ve değişik değişik sıkıntılar çıkıyor. Araç sahibi normal arızaymış gibi de değerlendirebiliyor. İşin teknik durumunu bilmeyen kişi normal sanıyor.
Mesela klima bozuldu, bu suda kalmasından dolayı da olabilir. Eğer su otomobil içerisine girmişse elektronik kontrol ünitelerine kadar taşıyor su. Sıkıntı da burada başlıyor. Koltukların ve aracın içinin temizlenmesi bir şey ifade etmiyor. Motor çalışır vaziyette iken sürücü "Ben bu sudan geçerim" diye düşünerek aracı sürüyor. Bu şekilde aracın motorunun hava filtesine su geldiğinde suyu emiyor, o zaman da içeride piston kolları zarar görüyor vs. Bu dış etken, bu önemli değil. Böyle bir durumda parası neyse verir motoru komple alır değiştirirsin bu çok sorun değil. Asıl sorun, elektrik aksamındaki pozisyon. Elektrik aksamına suyun gelmesi durumunda bir zamana kadar hiç sorun olmayan otomobil yavaş yavaş sorunları çıkarmaya başlıyor"
"BU TARZ OTOMOBİLLERİN SATILMASINA MANİ OLUNMASI LAZIM"
Özel bir otomobil servisi sahibi olan Olcay Dönmez, tüketicilere şu önerilerde bulundu:
"Otomobil kullanıcılarının kandırılıp bu tür araçların satılması dışında, bu tarz otomobillerin satılmasına mani olunması lazım. Devletimiz bir yandan tüketici haklarını korumak için birtakım yasalar çıkıyor. Otomobil pert ve kaza yapmış, hasar durumunda büyük sigorta firmalarının işine gelmediği için araç sahibine parayı ödüyor. Araç sahibinin elinden alıyor sonra o aracı hasarlı haliyle satıyor. Hasarlı haliyle satın alan kişinin geri dönüşümcü olması lazım. Bu araç tekrardan onarılma durumları ve az evvel anlattığım durumlar ortaya çıkıyor"
