"Draghi AB'nin kalpazanı olarak tarihe geçecek"

HT Gazete

Alman siyasi çevreleriyle, AB Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi arasındaki çatışma devam

ediyor. Draghi’nin bankanın ağustos ayında düzenlediği para politikaları toplantısında ECB’nin tahvil alımıyla ilgili olarak yeni bir çalışma yapacağı yönündeki açıklamasıyla başlayan tartışma giderek alevleniyor. Alman Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) Genel sekreteri Alexander Dobrindt dün yaptığı

açıklamada ECB Başkanı Draghi’yi kalpazanlıkla suçlayarak, Kuzey Avrupa’nın kaynaklarını

Güney Avrupa’ya taşımakla suçladı.

Dobrindt, bankanın Euro Bölgesi’nin borçlu ülkelerine kaynak yaratmak için düzenlemelere aykırı hareket etmeye başladığı uyarısında bulunarak, “ECB’nin yapmaya çalıştığı şey güneyin borçlu ülkelerini kuzeyin zengin ülke kaynaklarıyla finanse etmektir. Böyle devam ederse ECB Başkanı, AB’nin kalpazanı olarak tarihe geçecek” dedi. Planlanan tahvil alımının hayata geçmesi halinde enflasyonist baskıların da artacağı uyarısında bulunan Dobrindt, “Arka kapıdan gerçekleşecek

böyle bir operasyonla borçlu ülkeler vurdumduymaz tavırları için destek bulurken ECB’de enflasyon bankası haline gelecek” dedi.

ENFLASYON PATLAR

Alman siyasetçi ay başında Draghi’ye yönlendirdiği eleştiri oklarında da ECB Başkanı’nı bankayı İtalyan politikaları doğrultusunda kullanmakla suçlamıştı. Dobrindt’e bir destek de Almanya Merkez

Bankası (AMB) Başkanı Jens Weidmann’dan geldi. AMB Başkanı, ECB’nin attığı adımların doğrudan

ülke kurtarma olarak değerlendirilebileceğine işaret ederek, “Bankanın bol para politikası ülkelerin

mevcut iştahını daha da artırabilir. Böyle bir adım ülkeler üzerinde bağımlılık etkisi dahi yapabilir” dedi. Weidmann bol para kararının Bölge’deki temel sorunların çözümüne engel olacağı uyarısında da

bulunarak, “Demokrasilerde geniş kitleleri etkileyecek kararları parlamentolar alır merkez bankaları değil” dedi.

BOL PARA UYUŞTURUCU ETKİSİ YAPAR

Almanya Merkez Bankası (AMB) Başkanı Jens Weidmann, “ECB’nin bol para politikası ülkelerin mevcut iştahını daha da artırabilir. Böyle bir adım ülkeler üzerinde bağımlılık etkisi dahi yapabilir” dedi.