Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para Düşük dolar ABD ile ortak paydamız - Para Haberleri

        Türkiye piyasaları olarak karışık, genelde dünyadan negatif ayrılan bir süreci yaşıyoruz. Seçim sonrası tansiyonun ve risklerin azalma yerine artması piyasaları giderek ısıtıyor.

        -İstanbul seçimi YSK’nın kararını bekliyor. Siyasi gerginlikler sürüyor.

        -ABD ile S-400 ve F-35 gerilimi artarken, bunun yanına İran’a ekonomik yaptırımlardan Türkiye’nin muafiyetinin kaldırılması da eklendi. İkinci büyük tedarikçimiz ülkeden mayıs ayından itibaren petrol alamayacağız.

        -ABD’nin İran’a karşı sertleşmesi ve Türkiye’nin de aralarında olduğu 8 ülkeden muafiyetlere son vermesi petrol fiyatları sıçrattı ve 75 doların üzerine çıkardı. Neyse ki ABD Başkanı Trump’ın haftanın son günkü sözlü müdahalesi işe yaradı.

        REKLAM

        -Hafta içinde Türkiye aleyhine bir başka gelişme ABD’de ilk çeyrek büyümesinin beklenenden yüksek çıkması ve doların değerinin artmasıydı. Euro/dolar paritesi 1.1148’e inerken gelişmiş para birimleri karşısında doların değerini ölçen Dolar Endeksi de yüzde 0.63 arttı.

        -Gelişmekte olan ülke para birimleri dolara karşı yüzde 1 geriledi. TL’nin dolara karşı haftalık değer kaybı ise yüzde 2.1’e vardı. Buna paralel TL’deki nisan ayı değer kaybı yüzde 3.1’e vardı.

        TÜRKİYE VARLIKLARI GERİLİYOR

        -Türkiye risklerinde artışa paralel varlık fiyatları geriliyor. Buna TL, devlet iç borçlanma senetleri, hisse senetleri dahil. Haftalık değer kayıpları TL’de yüzde 2.1, hisse senetlerinde MSCI endeksiyle yani dolar bazında yüzde 4.7, tahvillerde de faiz 10 yıllık vadede 1.44 puan artışla yüzde 19.14’e çıktı. Türkiye CDS’leri de bir haftada 435.33’ten 460.23’e yükseldi ve yüzde 5.7 artış kaydetti.

        -Mevduat faizlerinde artış devam ediyor. 19 Nisan itibariyle mart sonuna göre mevduatlar 1.24 puan artışla yüzde 21.14’e çıktı. En yaygın vade olan 3 aylıkta faiz nisan ayının üç haftasında 1.47 puan artarak yüzde 21.97’ye yükseldi.

        REKLAM

        -Ticari kredilerin faizi de 3 haftalık sürede 3.32 puan artışla yüzde 26.55’e çıktı.

        -Merkez Bankası politika faizine dokunmazken piyasa eğilimlerinin ve beklentisinin tersine faizleri indireceğine yönelik mesaj verdi. Ancak bu mesaj ters tepti ve doları yeniden 6 TL’nin eşiğine kadar taşıdı. Rezervlerde mart sonuna göre azalma olmazken son bir haftada 1.4 milyar dolar düşüş meydana geldi.

        DOLARDA UMUT BAŞKA YERDE

        ABD Başkanı Donald Trump’tan ve doların bizzat kendisinin dünyada değerlenmesiyle ilgili. Tıpkı bundan önce yaptığı müdahaleler gibi. Başkanlık koltuğuna oturur oturmaz 2017 başında dolar hızla değerlenmişti. Değerlenmenin nedeni de FED’in faiz artırımları yanında bizzat kendisinin seçimleri kazanması ve Kongre’nin her iki kanadında partisinin çoğunluğu sağlamasıydı.

        -Ancak Trump ABD ekonomisinin yararı için değerli dolar istemiyordu. Nitekim bu açıklamasıyla doların gelişmiş ülke paralarına karşı değerini ölçen Dolar Endeksi 103.820 değerinden zaman içerisinde 88.250’ye kadar indi. Oradan başlayan yeniden toparlanmada geçen hafta 98.335 düzeyine yükseldi. Aradan 2 yıl 4 ay geçtikten sonra Dolar Endeksi yeniden en yüksek değerine çıktı.

        .png
        .png

        -Üstelik FED faiz artırımını durdurmasına rağmen. Bitmedi parasal daralmayı da eylül ayı itibariyle sonlandıracağını açıkladı. Dahası FED’den gelecek yıldan itibaren faiz düşürmesi de beklenmeye başlandı. Trump’ın kararlılığı ve FED’in geri vitese takması doların değerini düşürmek veya düşük tutmak için pek fayda etmiyor.

        DEĞER KAYBI YARIŞINDA DOLAR MAĞLUP

        -Çünkü karşısında diğer paraların değer kaybı için de yetkili kurumlar ve ülkeler ellerinden geleni yapıyor. Doların en büyük rakibi Euro. Avrupa’nın sorunları ABD’den daha ağır. Ekonomide enflasyon yaratamıyor, büyüme oranı da bu yıl için yüzde 1.9’dan yüzde 1.1’e indirildi. Brexit bir türlü tamamlanamıyor. Avrupa Merkez Bankası ECB 2019’da faiz artırımına gitmeyi umarken bunu ertelemek durumunda kaldı. Ayrıca da üçüncü bir parasal genişleme paketi açıkladı.

        REKLAM

        -Sonuçta paraların değerini ülkelerin ve ekonomilerin yarışması belirliyor. Dolar Endeksi içinde yüzde 57 ile en çok Euro’nun payı var. Sterlin dersek zaten Brexit çıkmazında. Japon Yeni de değer kaybediyor. İster istemez dolar tek başına ve rakipsiz kalıyor. Biz de değerlenen dolarlabaş başa kalıyoruz.

        NEDEN TÜRKİYE’NİN DE SORUNU?

        -Değerli dolar ve giderek değerlenecek dolar hem ABD’nin ve Trump’ın hem de Türkiye’nin sorunu. Çünkü Türkiye ekonomisinin yapısı ve işleyişi dolara çok bağlı. Dış borçları ağırlıklı biçimde dolarla, fonlamasını da dolarla yapıyor. İthalatı da ağırlıklı olarak dolarla gerçekleştiriyor. İhracatı ise yarıdan fazlası Euro'yla.

        -Yurtiçinde ekonomi önemli ölçüde dolarize olmuş durumda. Dış borçların çoğu da özel sektöre ait olması sorunu ağırlaştırıyor. Bilanço ve mali bünye sorunu haline dönüştürüyor. Bankacılık sisteminde mevduatların yarısı dövizle. Bunun da üçte ikisi dolarla. Dolayısıyla bankalar açık pozisyon yapmadan döviz mevduatlarını krediye dönüştürmek için swap işlemlerini yapıyor. Ya Londra ile ya da TCMB ile.

        REKLAM

        ENFLASYONU SIÇRATIYOR

        -Bunların yanında doların artmasının yurtiçinde enflasyon üzerinde baskı yarattığı da bir gerçek. Çünkü ithalatın GSYH ve üretim içindeki payı yüzde 30 civarında ve yüksek. Bunda da enerji ve hammadde ithalatı başrolü oynuyor. Yaniyurtiçi üretimin içinde ciddi oranda ithal hammadde ve aramalı olunca kur artışı ithalat yoluyla fiyatları etkiliyor.

        GIDAYA DA ETKİSİ YÜKSEK

        -Hatta aynı durum tarımda da mevcut. Gübre, mazot, tohum ve ilaçtaki ithalat payının yüksekliği her kur artışında gıda fiyatlarını da sıçratıyor.

        Bütün bu faktörlerin bir araya gelmesinden elbette Türkiye ekonomisi darbe yiyor. Geçmişte genelde böyle oldu. Dünyada doların artması Türkiye’nin başına da ekonomik dertler açtı.

        DÜŞÜK DOLAR ABD İLE ORTAK PAYDAMIZ

        -Bu anlamda Türkiye ekonomisi ile ABD ekonomisinin yararı çakışıyor. Petrole geçen hafta sözle müdahale eden ve 75 dolardan 71 dolara indirerek yüzde 3 fiyat düşüşü sağlayan Trump’tan umut edelim ki bir müdahale de dolara gelsin. Ne de olsa ABD ekonomisi için düşük petrol fiyatları yanında düşük dolar istiyor.

        -Yoksa TL’nin değer kaybı için fazlasıyla iç ve dış neden var. En başta da “Ya beni tercih et, ya Rusya’yı” diyen ABD’nin kendisi, TL üzerinde baskı yaratan en büyük etken olmayı sürdürüyor. Buna bir de doların dünyadaki artışından kaynaklanan bir kayıp eklenirse yandı gülüm keten helva.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa