Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'dan sosyal konut projesiyle ilgili Habertürk'e açıklamalar

"514 BİN GENÇ BAŞVURDU"

Duyulduğu andan itibaren emin olun tüm Türkiye sevince boğuldu. İllerden, ilçelerden bize bu noktada 'Bu ilimizde, ilçemizde proje nerede yapılıyor? Detayları nasıldır? Bizler başvurabilir miyiz' diye birçok soruyla karşılaştık. Geriye dönük bir baktığımızda son 20 yılda TOKİ eliyle vatandaşımıza 1 milyon 170 bin, 26 bin de bu konutları besleyecek sosyal donatıları yapmış bir iradeyiz. Bu iradeyi ortaya koyan sayın Cumhurbaşkanımızdır. 13 Eylül'de lansmanı yapılan 'İlk Evim, İlk İşyerim Projesi' bu noktada çok çok önemli. Gençlerimiz, emeklilerimiz, engelli kardeşlerimiz ev alabilme hayaliyle projeye başvurabilirler. Başvuru sürecimizde 1 milyon 500 binin üzerinde kardeşimiz başvurmuş durumda. Detay vermek istiyorum. Müracaatlarımızın 514 binini genç kardeşlerimiz oluşturuyor. 18 ila 30 yaş arasındaki genç kardeşlerimiz. 97 bin 500'ü emekli, 53 bin 117'si engelli kardeşlerimiz.

Toplumun tüm kesimlerince kabul edilmiş, beğeniyle karşılanmış bir projeyi sunmuş olduk. Şartlar koyduk, kontenjanlar ayırdık. Büyük bir hassasiyetle yürüteceğiz. Kurallarımızı, başvuru şartlarına uyan ve bu noktada gerek gelir seviyesine baktığımız, ikametine, nüfus kaydı olduğu incelediğimiz bir kuyumcu hassasiyetiyle bu süreci yönetiyor olacağız. Gençlerimize yüzde 20 kontenjan ayırmamızın sebebi, 18-30 yaş arasında yaşayan 14 milyon gencimiz var. 18 yaş altına baktığımızda yaklaşık 10 milyon gencimiz var. Yani 0-30 yaş arasında 24 milyon vatandaşımız yaşıyor. Bu da neredeyse nüfusumuzun yüzde 40'ı. Şehirlerimizde kentleşme oranı artıyor. Genç nüfusumuz var. 81 ile 450'yi aşkın ziyarette bulundum. Gençlerimizin taleplerini aldım. Bizden, devletimizden, Cumhurbaşkanımızdan beklentileriniz nedir diye istişarede bulunduk. 18 yaşına geldiklerinde kendi hayatlarını kurabilecekleri gerek evlenerek gerek işini kurarak bir gelecek bekliyorlar. Bu noktada da gençlerimize kontenjan ayırmamız çok çok önemliydi.

Başvurudan görüyoruz ki, gençlerimizin büyük bir teveccühü var. Ailesinin mal varlığının olması o genci ilgilendirmiyor. Hepimizin ailesi var, hepimizin Allah uzun ömür versin, ailesinden kalacak evleri ve arsaları, mirasları var. 18 yaşını geçtikten okulumuzu bitirelim, sonra evlenelim, ev kuralım, yeni hayata başlıyoruz. Kendi ayaklarının üzerinde, ufkunu çizebileceği, ailesine yük olmadan, evini, barkını, işini, aşını kurabileceği anlayışla süreci yönetmeye çalışıyoruz. Biz 18 yaş bireyi bağımsız birey olarak değerlendiriyoruz. Kendi hayatını kurabileceği şartlarda bir evi yoksa 16-18 bin liranın altında geliri varsa onlara ev alma hakkını tanımış olduk bu kampanyada.

"EN BÜYÜK DİLİM İSTANBUL'A"

İstanbul'da gerek konut ve gerekse kira fiyatlarının arttığı süreçte İstanbul'a en büyük dilimi vermeliydik. 50 bin konut yapıyoruz. Bunun belli kısmı Anadolu, diğer kısmı Avrupa yakasında olacak. Avrupa yakasında Başakşehir, Esenler, Silivri, Çatalca, Arnavutköy. Anadolu yakası Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe'de alanlarımızı çalışıyoruz. Orada vatandaşlarımıza bu imkanı sunmuş olacağız. Bugün itibariyle İstanbul'daki toplam başvuru 394 bin, Ankara'da 70 bin, İzmir'de toplamda 70 bin 800 başvuru var. Bu da şehirlerdeki ihtiyacı bize gösteriyor. İstanbul, Ankara, İzmir'de nüfus yoğunluğuna göre bu projelerimize dağıttık. Gaziantep'te 10 bin, Konya'da 7 bin 500 konut yapıyoruz. 81 ilimizde bu çalışmaları yaptık. Vali, milletvekili, belediye başkanlarımızla istişare yaptık. 'İlinizde, ilçenizde, beldenizde talep nedir' sorularını hep sorduk. Aylardır arkadaşlarımız bu projeye çalışıyorlar. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut kampanyası böyle doğdu.

İstanbul'da konut alan bir vatandaşımız zaten bizim tüm illerdeki maliyet çalışmalarımıza baktığımızda tüm Türkiye'nin ihtiyacına cevap verecek nitelikte projedir bu. İlk etabında 250 bin sosyal konut, 100 bin sosyal konut arsası ve 10 bin işyerinden ibaret. Zaten maliyet üzerinden yüzde 40-50 indirim yapmış durumdayız. Kurada evi çıkan vatandaşımız zaten o manada da evini gerekirse kiraya verebilecek. Kira geliriyle kendi oturduğu evin kirasını karşılayabilecek. Aslında rojenin evine, mahallesine yakınlığından ziyade kendisine bu projeden ev alması daha önemli diye düşündük. Öyle hareket ettik. Bu çapta da yayılabildiğimiz her alana eşit mesafede, insanlarımızın işine, evine yakın olabilecek şekilde seçmeye çalıştık.

"BORÇ BİTMEDEN EV SATILAMAYACAK"

Borcu bitmeden evini satamayacak. Teslim ettikten sonra 1 ay sonra borcunu bitirirse vatandaşımız satabilir. Vatandaşımızın aldığı konut piyasa rayicinin yüzde 40-50 altında. Buna fiyat farkı KDV'yi eklediğinizde daha da inecek. Ki biz memurun maaşına göre taksitlerini artıracağız diyoruz. Geçen yıl memurlarımıza yüzde 80'e yakın zam geldi. TOKİ'ye borçlu olan vatandaşlarımıza bir yıl içerisinde yüzde 25 zam yaptık. Böyle de bir avantajları var. 2-3 yıl sonra borcunu kapatacak diyelim, toplu borcunu kapatmak isteyen vatandaşlarımıza indirim de yapacağız. Enflasyona göre oranlar belirliyoruz. Vatandaşımız isterse, eline birikim geçebilir, ailesinden para kalabilir, borcunu kapatabilir. Biz bununla karşılaştık. Zaten evi değerleniyor, prim yapıyor. Oradan aldığı parayla belki kendine borçsuz ev alıyor. O parayla kendi memleketinde yatırım yapıyor. Onun hakkı. Borcumu bitirdin evini aldın, satamazsın demek bize hakkaniyetli gelmiyor.

Başvuru şartlarını belirledik. 18 bin lira ile 16 binin altında olması, nüfusa kayıtlı olduğu ilde olması, tek hane halkından 1 kişinin ev alması, konut alacaksa üzerine tapuda kayıtlı konutun olmaması, arsa alacaksa eğer tapuda üzerine kayıtlı herhangi arsasının veya konutunun olmaması, işyeri alacaksa üzerinde işyerinin olmaması gerekiyor. Tüm bu şartlara uyan vatandaşlarımızı hassasiyetle inceleyeceğiz, bu şartlara uyuyor mu, uymuyor mu? Bu şartlara uymayanlara zaten vermeyeceğiz, ki bunları didik didik inceleyeceğiz. Burada TOKİ bilgi, birikim tecrübe ve Tapu Kadastro'daki verilerle başvuruları tek tek inceleyeceğiz. Bu çerçeveye uyuyorsa, arka planda başkasıyla başvurdun, aldın ettin deme hakkımız kanunen olamaz. Şartlara uyuyorsanız, iyi niyetiniz çerçevesinde devlet vatandaşına güvenir.

"İL BAZINDA KAR YÜZDE 70'LERE ÇIKACAK"

Borcunu bitirip, kapatıp satacak, kiraya verecek, burada oturmayacak, o vatandaşımızın özgürlüğü ve hürriyetidir. İyi niyet ve hakkaniyet çerçevesinde bütün başvuruları inceleyeceğiz. Burada yüzde 40 indirimli olması, iller bazında bazı illerde yüzde 60-70'lere gelebilecek. Oradaki amaç tüm gelir gruplarının bu projeden faydalanabilmesi.

Biz evi teslim ettikten sonra vatandaşımız borcunu kapatıyorsa satma hakkına sahip. Niye bu gelir grupları başvuruyor ona bakmak lazım. Şartlara uyuyorsa zaten ev alma hakkına sahip oluyor. Dolayısıyla vatandaşımız ister kendisi oturur, ister kiraya verir. Belki zor duruma düştü, memleketinde ev alacak diyelim. 'Niye satıyorsunuz' diye sorgulamadık. Vatandaşımıza biz hep güvendik. Şartlara uyanlara 'sen niye uyuyorsun' deme hakkımız olamaz. Hak edilmiş bir üründe, projede kendi hakkını, tasarrufunu kullanmakta özgür vatandaşımız. Aslolan burada ihtiyacı olan vatandaşımız alıyor.

Büyükşehir olmayan illerde maliyet değeri bugün 1 milyonun üzerinde 75 metre kare 2 Büyükşehir olmayan illerde maliyet değeri bugün 1 milyonun üzerinde, 75 metre kare 2 + 1 yapmaya çalıştığımızda 1 milyon 13 bin lira. Arsa bedelini de koymuyoruz, bir inşaat maliyeti sözkonusu. Biz burada yüzde 40 indirim yapıyoruz ve 608 bin liradan 75 metre kare 2 + 1'i büyükşehir olmayan illerde vatandaşlarımız 60 bin 800 lira peşinat ve 2 bin 280 lira taksitle alabilliyorlar.

Ankara ve diğer büyükşehir olan illerde bu fiyat 75 metrekarelik dairede 643 bin lira ve 2 bin 411 lira ve 240 ay vadede vatandaşlarımız alabiliyor.

İstanbul, Ankara, Bursa illerinde, arsa değerinin çok daha yüksek olduğu illerde 2 + 1 75 metrekare daireyi 679 bin liradan alabiliyorlar. Bunlar da yine 240 ay vadeyle vatandaşımız 2 bin 546 lira taksitle evleini ödeyebilir.

2 + 1'in bir de 85 metre karesi var. Burada da 689 bin lira ile başlıyor. En yüksek fiyat 770 bin lira. 3 + 1'e gelecek olursak. 105 metre karelik 3 + 1'lerimiz de 850 bin lira ile başlıyor ve Ankara, Antalya, İstanbul, İzmir illerimizde de 950 bin lira. Yani en düşük dairemiz 2 + 1'de 608 bin lira, en yüksek 2 + 1'miz 85 metre kare 770 bin lira. En yüksek 3 + 1'imiz 950 bin lira en düşüğü de 850 bin lira. Çünkü orada arsa değerleri daha fazla, bir fark olması lazım.

Sözgelimi Ankara'da Gölbaşı'nda asgari ücrette çalışan kardeşimiz 157 bin liraya 150 metre kare arsa hisseyi alabilecek. 15 bin 750 bin lira peşinat ödeyecek. Asgari ücretli kardeşimiz diyelim ki Van Edremit'te 112 bin liralık bedelle alacak. Müstakile bakalım 192 bin 500 liraya 350 metre kareye arsa alıp tek katlı ev inşa edebilecek.

"EV TAKSİDİNİ ÖDEYEMEYEN ARSAYA BAŞVURABİLİR"

Bu kampanyada 2 bin 200 lira ödenebilecek tutar. Diyelim ki gücü yetmedi, birikimi yok. Eşinden dostundan istemeye utandı. Gidip arsaya başvurabilir. 1200 lira taksitle arsasını alıp, kendi evini yapabilir.

Buraya başvuracak vatandaşımızın evi, arsası olmayacak. Bu fiyatlarla birlikte piyasayı regüle etmiş olacağız. Piyasaya arzı arttırıyoruz. TOKİ ile yüzde 8-10'du. 2 yılda yaklaşık 350 bin konuttan bahsediyoruz. Türkiye'de yıllık 600 bin konut yapılıyor. Yüzde 20'nin üzerinden arzı devlet vatandaşına ev alabilsin diye sunuyor.

Ne kadar talep varsa o kadar arz olur. Şu an vatandaşımızın talebini arz talep dengesinde fiyat artışını bir seviyeye getiriyoruz. Arz sayısı geçmişe baktığımızda azaldığı için konut fiyatları yükseliyor. Talep fazla, konut aynı, kira artıyor. Biz burada arzı arttırarak konut ve kira fiyatında düşüşe sebebiyet vereceğiz.

"200 BİN İSTİHDAM SAĞLANACAK"

Pandemi dönemine rağmen projelerimizi kararlılıkla yaptık. Türkiye bu noktada güçlü. Totalde 2 trilyon büyüklüğe veren hacme varacak. 250 alt sektörü destekleyecek. Fayansçı, mobilya, avize, çatıcısı sirkülasyonu devam edecek. Sonuçta insanlara istihdam oluşturacağız. İlk önce 100 bin ilave 100 bin.

İstihdama katkı sağlayacak. Vatandaşımız gidecek, burada işçi, mühendis, mimar, elektrikçi çalışacak.

Geçmiş yıllara baktığımızda yüzde 1'in altında ödeyememe durumu söz konusu. Orada da vatandaşımızın niyetine bakıyoruz. Peşinatını ödemiş, taksitlerini ödemiş, 2 yıl sonra sıkıntıya girmiş, olabilir. İhtar çekiyoruz. Yapıcı oluyoruz. Burada aslolan ihtiyacı var imkanı yok. Ödemedin, geciktirdin evini alıyorum, olur mu öyle şey! Art niyet söz konusu ise gereğini yapıyoruz.

"BU SOSYAL DEVLET İLKESİ GEREĞİ YAPILAN BİR PROJE"

Geçmiş yıllardaki örneklere baktığımızda totalde yüzde 80 enflasyon çerçevesinde memurlarımıza zam yapıldı. Asgari ücrete 70 civarında yapıldı. Biz yüzde 25 artış yaptık. Daha önceki yıllara bakın memur maaşına yüzde 17-20 zam geldi, biz yüzde 8'de kalmışız.

Bu bizim tavanımız. Orada illa bu zammı yapacağız diye kaide yok. Geçen sene 80 olmuş biz yüzde 25 yapmışız. Önümüzdeki sene 40 oldu varsayalım, burada makul oranı yapmamız lazım. Bu sosyal devlet ilkesi gereği yapılan bir proje. Bütün dünyada sosyal devlet anlayışının rafa kaldırıldığı dönemden geçiyoruz. Biz milletimize sayın Cumhurbaşkanımız 250 bin konut, 100 bin arsa, 10 bin işyeri diyor. Bu sosyal devletin gereği. Barınma hakkı devletin vatandaşa sunması gereken en önemli haklardan bir tanesidir.

Bunu sunan irade vatandaşının ödeme sıkıntısı yaşayacağı dönemde niye ısrarla 'Böyle zam yapacağım' desin. Taksitler maksimum memur maaş artış oranında yapılacak. 1 milyon 70 bin vatandaşımız var. Onların hepsiyle görüşebilirsiniz. Hep biz veren ve destek olan tarafta kaldık. Öyle olmaya da devam edeceğiz.

"ARSALARIN TESLİMİNİN ARDINDAN 2 YIL İÇİNDE EVLERİN YAPILMASINI İSTEYECEĞİZ"

Arsaların altyapısını hazırlayacağız, imar planı sonrasında elektrik, su gibi altyapı imalatlarını tamamlayacağız. Vatandaşlarımıza teslim ettikten sonra 2 yıl içerisinde evlerini yapmalarını isteyeceğiz. İmar planında oturum alanı, yüksekliği herşeyi net. İmar yönetmeliği gereği ahşap, çelik, betonarme yapailir.

Kendisi bizim imar planımıza, yönetmeliğimize uygun proje geliştirecek. İsterse bölgesel projelerle destek olacağız. Vatandaşımız salonum büyük, mutfağım büyük olsun gibi taleplerini kendisi mimari proje çizip ruhsatı alacak, inşaatını biz altyapıyı kendisine teslim ettikten sonra 2 yıl içinde tamamlamasını isteyeceğiz.

Arsanın devri söz konusu değil, devredemez ve burada 10 yıl faizsiz bir imkan sunuyoruz. Vatandaşlarımız kendi evini arzuladığı şekilde yapsın istiyoruz. Bunu yaparken orada örnek şehircilik modelini yansıtacağımız imara uygun, kaçak olmayacak şekilde süreci yeneteceğiz. Her türlü teknik desteği vereceğiz. Diyelim ki müşterek bir araya geldi vatandaşlarımız, yapımı sürecinde bizden destek talep etti, her türlü desteği vereceğiz.

"ULAŞIMIN OLMADIĞI ARSA YOK"

Altyapı noktasında bizim ulaşımımızın erişemediği arsa söz konusu değil. Tuzla'ya kadar metromuz gidiyor. 3. Havalimanı'na kadar metromuz gidiyor. Başakşehir bugün İstanbul'un en önemli cazibe merkezlerinden biri haline gelmiş. Esenler aynı şekilde. 2 bin konutu teslim ettik. Bölgede yapılan binalara baktığınızda şehrin merkezi olmuş durumda. Ankara'da Eskişehir yolu üzerinde yapıyoruz. Gölbaşı'nda yapıyoruz. Sincan'da yapıyoruz. Öbür tarafta Pursaklar tarafında arsalarımız var. İzmir'e baktığımızda diyelim ki CHP'li belediyelerin orada yapıyoruz. Arsa, müsaitlik durumu nereyse oraya yapıyoruz.

Altyapısı hazır, bu noktada vatandaşlarımızın ulaşabileceği, erişebileceği tüm alanları değerlendirdik. Bu noktada toplu ulaşımı düşünmüyoruz. Orada bir yaşam alanı inşa edeceğiz. Sosyal donatı, hastane, okul ne ihtiyacı varsa. Bugüne kadar 26 bin sosyal donatı yapmışız TOKİ eliyle. Vatandaşlarımız buralarda huzurla yaşıyorlar.

"SÖZ VERİP DE YAPAMADIĞIMIZ HİÇBİR İŞ OLMADI"

Biz son 20 yılda sadece yüzde 90 tutarı alt gelir grubuna hitap eden konutlar yaptık. 1 milyon 70 bin konut yapmışız. TOKİ'miz gerekli liyakat, tecrübe ve birikime sahip kuruluşumuz. Bu çerçevede bakanlığımız, milli emlak genel müdürlüğü ile birlikte ahenk içerisinde planlama, yapım sürecini beraber yürütüyoruz.

4 yılı aşkındır bakanım, bu güne kadar milletimize söz verip de yapamadığımız hiçbir iş olmadı. Belki gecikmeler olmuştur, süreçte problemler yaşanmıştır. 2 yıl demişiz de 2,5 yıl, 3 yıl olmuştur. Vatandaşımız kurada kendisine ev çıktıysa er ya da geç almıştır. Hukuki süreçler var kamulaştırma problemler, yerel belediye ile sorunlar yaşıyorsunuz. Kanun, yönetmelik, kural var. Bunlara uymak zorundasınız. Bu noktada çok hassasız. Planı yapıyouz, altyapısını hazırlıyoruz, biz yapıyoruz belediye altyapıyı, doğalgazı getiremiyor. Öyle bir projemiz oldu ki, bitirdik doğalgazın, elektriğin gelmesini bekledik. Bu sorunlarla karşılaşabiliyoruz.

Bitmeyen projelerde ne bitmemiş? 57 bin konutun büyük kısmını vatandaşımıza teslim ettik. 100 bin sosyal konutun 95 bini ihale edildi, bir kısmı teslim edildi, bir kısmı yapım aşamasında. Bolu'da arkadaşlarımız zeminle ilgili sıkıntı yaşamışlar. Mersin'de altyapı ile ilgili sorun yaşanmış. Muğla'da arazi üretmek kolay değil. Pandemi sürecinde yapmışız konutları. Siz bunu hangi parayla yapacaksınız, yetişecek mi diyorlar. Bu irade 2019 yılında 100 bin sosyal konut ihale etmiş bir irade. 95 binin bir kısmı teslim edildi, bir kısmı yapılıyor.

Samsun'da konutlarımızı yapıyoruz. Yerelle görüşeceğiz. İstanbul'da imar planını yapmışız. Odalar dava açmış. Bu mücadeleyi de veriyoruz. Belediye dava açmış. Vatandaşımıza sözümüz var demişiz ve bir daha plan yapmışız.

"VATANDAŞ GÜVENMESE BU KADAR BAŞVURU OLUR MU?"

Burada belediyenin uyum noktasında ne istediğine bağlı. 81 ilimizde belediyelerimizle eşgüdüm içerisinde gidelim istiyoruz. Yeri geliyor Mimarlar Odası 'siz buraya konut yapmayın' diyor. Siz burada karar verici değilsiniz, kusura bakmayın. Hukuki mücadelelerle birlikte 95 binini ihale etmişiz. Sonuçta bugüne kadar bizden kura çekmiş, ev almamış vatandaşımız yok. Ama arazide problem çıkabilir, zeminde problem çıkmış başka yerde yapmışız.

Bu sene 70 milyar hak ediş ödeyecek bir irade. Bu irade bu projeleri yapmış. Vatandaşın endişesi yok. Kaynak Türkiye, milletimiz. Vatandaş güvenmese bu kadar başvuru olur mu?

"İZMİR'DE HİÇBİR AFETZEDE DIŞARDA KALMAYACAK"

İzmir Bayraklı'da depremden sonra seferberlik ilan ettik. Mahalle mahalle gezmek suretiyle vatandaşlarımızı dinledik, hala dinliyoruz. Orada dönüşüm derneğimiz var. Faiz oranını destek noktasında arttırdık. Yapımda destek veriyoruz. Ne talep geliyorsa tüm talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Deprem oldu Malatya, Elazığ, Kastamonu'da ne yaptıysak güzel İzmirimizde gerçekten insanı, sokakları, Kordon'u, boyozuyla güzel İzmirimize aynı şekilde yaklaştık. 5 bin 500 konutluk proje başlattık. Bayraklı'da 2 bin 300 konutu teslim ettik. 6 ay içerisinde ettiğimiz de var 1 yılı biraz geçen de var.

Menemen'e yakın deniz manzaralı bir projeyi hazırladık. Yıl sonunda İzmir'de hiçbir afetzede kardeşimiz dışarıda kalmayacak. Ağır hasar görmüş, hak sahibi olduğu süreçte 2022 yılının içerisinde evlerine girecekler. Orada örneklerimiz, oturan kardeşlerimizle bir gidin görüşün. Oraya nasıl değer katmış. Beraber hüzünlediğimiz kardeşlerimizin mutluluklarına şahit oluyoruz. Bu yıl evine girmemiş depremzede kardeşimiz İzmir'de kalmayacak.

Sayın Kılıçdaroğlu'na sunu sormak lazım; 20 yıllık AK Parti iktidarında 20 seçim yapmışız. 20 yıldır iktidarda AK Parti iradesi sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aziz milletimize birçok söz vermiş. Bugüne kadar vermiş olduğumuz tüm sözleri tutmanın gayreti içerisinde olmuşuz. Havalimanı, otoyol, hızlı tren, şehir hastanesi, sosyal konut demişiz yapmışız. Millet bahçesi, kentsel dönüşüm demişiz. Hülasa vatandaşımıza 20 yılda ne söz verdiysek o sözleri tutmuş siyasi iradeden bahsediyoruz. Bizim aynamız karnemiz ortada.

"BİZİM YAPTIKLARIMIZ ORTADA"

Bizim karnemiz belli, 20 yıllık iktidarımızda yaptıklarımız ortada. Biz kendi bakanlığımızda demişiz ki, sana kentsel dönüşüm yapacağız, millet bahçesi yapacağız demişiz. 44 ilde projelerimizi geliştireceğiz demişiz. Bursa'yı gördünüz mü? Sinop'a gittiniz mi? CHP belediyesidir. Orada düzenleme yapıyoruz şehir meydanında. Zonguldak'ta, Bitlis'te, Konya'da yapıyoruz. Edirne CHP belediyesi. Açın belediye başkanına sorun. Yıllardır köhneleşmiş yapılar içerisinde Sinan'ın emanete sahip çıkacak projeyi yapmış, teslim etmişiz. 20 yıllık süreçte ne söz verdiysek onu tutmuşuz.

Buradaki projenin teminatı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Yapmış olduğu işlerdir. Ortaya koymuş olduğumuz iradedir. Söyleyip de yapmadığımız hiçbir iş olmamıştır. Sayın Kılıçdaroğlu'na sormak istiyorum, niye kendi belediyelerine hesap sormuyorlar da hep kapatma, iftira, tehditle bir muhalefet yapıyorlar. Siz vatandaşınıza bir sosyal konut projesi açıklayacaksınız. Toplumun tüm kesimleri bu projeye başvuracak. Siz diyeceksiniz ki, bunu yapamazsınız, müteahhitlere teminat gösterin.

Biz bunları yaparken kendileri 3,5 yıldır Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya'yı yönetiyorlar. Kendi belediyelerine dönüp de, 'ey İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, depremzede kardeşim için bir tane dikili konutun var mı' diye sormuyor. Depremzede için niye bölüşüm yapmadın diye hesap sormuyor? Ankara'da, İstanbul'da heykel açmak, musluk açmakla belediyecilik olur mu? Sosyal medyadan algı yönetmekle belediyecilik olur mu? Her ilimizin hafızasını biliyorum. İstisnasız her ilimize hizmet götürüyoruz.

İstanbul'da 100 bin konut yapacağım yılda diyor, 569 konut yapmış. Siz sonuçta bütçenizi vatandaşınızın ne ihtiyacı varsa ona kullanmak zorundasınız. Bu projenin teminatı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Biz 20 yıldır aynı anlayışla çalıştık. Onlar da 20 yıldır boyunlarının ölçülerini aldılar, bu anlayışla almaya da devam edecekler.

"2 YIL İÇİNDE MÜTEAHHİT İHALEYE GİRECEK"

Özel firma 1 milyona yapacak biz 600 bine vatandaşımıza vereceğiz. TOKİ şimdiye kadar kendi yağıyla kavruldu. Emlak Bankası tasfiye oldu, oradan TOKİ'ye araziler aktarıldı. Bu işleri yapabilmek için arsa desteği TOKİ'ye sağlandı. Bir taraftan da kaynağını üretti. Emlak Konut proje geliştir. Bugüne bütçe dışı faaliyetlerle bunu yürüttük. Bu kampanyada sayın Cumhurbaşkanımız destek olsun diye Hazine ve Maliye Bakanı'na talimat verdiler. Sağolsunlar onlar da destek oluyorlar. Biz bugüne kadar olduğu gibi satılan 1 milyon 100 bin konut var. Oradan ödemeler var. Oradan buraya aktaracağız. 20 yıldır bu tecrübe ile hareket ediyoruz.

2 yıl içerisinde müteahhit ihaleye girecek, teklifini verecek. En düşük teklifi veren firma işini yapacak, parasını alacak.

Altyapı, otopark, yeşil alan, ısı yalıtım, sıfır atığa duyarlı olacak yaptığımız. Yaşayanlara bir sorun. Kapılarımızdan tutun da asansörüne bakın.

"DAR GELİRLİ VATANDAŞLARIMIZ ALSIN DEDİK"

Kayeşehir, Arnavutköy civarı, Başakşehir-Esenler arasında var. Diğer ilçelerimize de oradan konutlar vereceğiz. Dönüşümü yapıyoruz biz. Esenler'de 60 bin konutluk dönüşüm projesi başlattık. 3 bini yılsonu bitecek. Bu projeleri yapmaya devam ediyoruz. İnşallah vatandaşımızın bu noktada inancı, güveni tam. AK Partimize sayın Cumhurbaşkanımıza her türlü teveccühü zaten başvuruyla göstermiş durumda. Muhalefet bu heyecana ortak olsun.

14 bin, 16 bindi sınırlama. En düşük memurlara baktığımızda polis memurlarımız da girsin diye düşündük. Tek maaş eve giriyor. Bu sınırı 16-18 bin olarak sayın Cumhurbaşkanımız güncelleyelim dedi. Aslolan alt gelir grubunun vatandaşlarımızın ev alması. Dolayısıyla bedeli belirlerken onun altı olsun, iki asgari ücretle çalışan evlerini alabilsin. 20 bin lira olan vatandaşımız kirasını öder diye düşünüldü. Sınırı belirlerken dar gelirli kardeşlerimizin alabileceği şekliyle belirlemeye çalıştık. Birçok memurumuz, tek çalışan memurlarımız başvurabiliyor zaten. Daha üst düzeyler başvuramıyor ama aslolan asgari ücretli vatandaşlarımız, dar gelirli vatandaşlarımız alsın dedik.

"KİRACI KARDEŞLER, YÜZDE 25'TEN FAZLA ARTIŞ YAPILAMAZ"

Burada kanuni düzenleme yaptık. Aslında buna ilişkin birkaç ayak var. Birincisi kira düzenlemesiydi. Konutların kira artışını önümüzdeki yılın Temmuz ayına kadar yüzde 25'ten fazla yapılmamasına ilişkin. Dolayısıyla kanuni düzenleme Meclisimizden geçti. Bu çerçevede kira artışı geldiği zaman maksimum yüzde 25 artış yapılabilir. Buradan kiracı kardeşlerimize duyuralım; yüzde 25'ten fazla artış yapılamaz. Kimse kimseyi evden çıkaramaz. Kızım gelecek, oğlum gelecek vs. Neticede 5 sene orada evde oturma hakkım var. 5 sene sonra ev sahibi oğlum gelecek, kendim oturacağım diyebilir.

Artış günü geldiyse vatandaşımız banka hesabına yüzde 25 artışı yatırsın. Kimse onu evinden çıkaramaz. Kesinlikle çıkmasınlar. Orada sonuçta olağanüstü durum sözkonusu. Bu noktada düzenleme yaptık. Vatandaşımız üstesinden gelsin istiyoruz. Konut ticaret alanındaki arz fazlası ofisleri konuta çevirebilirsiniz dedik. Konut ticaret alanlarında yüzde 20 konut yapabiliyor iken yüzde 80'e çıkardık. Şimdi bu kampanyayı yapıyoruz."

Orta ve orta gelire hitap eden vatandaşlarımıza ilişkin Emlak Konut Genel Müdürlüğümüz, Müteahhitler Birliği ile görüşüyoruz, topyekün kampanya başlalatacağız. Kira ile alakalı vatandaşlarımız yüzde 25'ten fazla kira artış günü geldiğinde yapmasınlar.

"2028'E KADAR 500 BİN KONUT YAPILACAK"

İlk etabında 350 bin konut projesini yapıyoruz. Diğer etabı 250 bin konut, 250 bin konut arsası. Devletimizin destek verdiği projede ev sahibi olmalarına imkan sağlayacağız. 2 yıl içerisinde vatandaşımıza teslim etmeyi düşünüyoruz. Bu projeler tamamlandığında ikinci etap konutlarımız gündemde olacak. Sonuçta 2023-2028 yılları arasında 500 bin konut. 2028 yılın sonuna kadar 2 milyon vatandaşımızı, ki bunu 4'le çarptığınızda 8 milyon kardeşimizi bu evlerde oturabilme imkanına eriştirmiş olabileceğiz. Şu anda yüzde 31 ev sahibi değil. Amacımız Türkiye'de ev sahibi olmayan dar gelirli kalmayacak. Milyonlarca konutu vatandaşlarımıza ulaştıracağız. Tek bir vatandaş kalmayana dek bu çalışmayı yapacağız. Sadece Türkiye'de yapmıyoruz. Nerede mazlum varsa oraya da koşuyoruz.

İzmir'de deprem oldu söz verdik konutlarımızı yaptık. Antalya, Muğla'da yangın oldu. İbrahim amcanın duasını görseniz. Gittik 1 ayda evini yaptık. Bu bizi mutlu ediyor. Eser üretmek, milletimizin dualarını almak bizi mutlu ediyor.

"10 BİN İŞ YERİ YAPIYORUZ"

28 ilde 10 bin işyeri yapıyoruz. 50 metrekarelik iş yeri 350 binden başlıyor. En büyük işyerimiz 1 milyon 300 bin lira bedel 9 bin 750 ile taksitle 10 yılda vatandaşlarımız ödeyebilecek. Amaç bir taraftan barınma hakkını sunarken diğer taraftan da şehirlerin yatırımı ve ekonomik büyüklüğü artsın diye işyerleri sunuyoruz. 18 yaşını doldurmuş vatandaşımız 50 metre kare ile 200 metre arasında işyerlerinden alabilirler. 10 yıl vade ile alacaklar. Burada işyerini hazırlayacağız. İşyeri açma belgesi olan kardeşlerimiz, üzerinde herhangi bir işyeri mülkiyeti olmayacak. Ev tapusu varsa başvurabilir. Ev ve arsa tapusu olanlar arsaya başvuramaz, ev tapusu olanlar eve başvuramaz.

İş yerine başvurması için ustalık belgesi olmak lazım. Şehirlerimizin sanayisini güçlendirmek, istihdama katkı sağlamak amaç. Bu sayede yapacağımız ilk etapta 100 bin ikinci etapta 200 bin istihdam sağlayacağız. O atölyede birileri çalışacak. Tüm Türkiye'de. Ankara'da 1000 tane, Konya'da 500, Malatya 500, Adana 500, Bursa 500, Diyarbakır 450, Van 250 tane yapıyoruz.

Yapı kayıt belgesine, imar barışına bu noktada başvuran kardeşlerimizin taleplerini aldık. Başvurular beyan esaslı. Bu yapıların vatandaşlarımızın elektrik, su, doğalgazı bağlayabilmek adına yeniden o binaların yapılana kadar hak tanınıyor. Vatandaşlarımıza yapı kayıt belgelerini verdik. Bu kanuna uyan tüm vatandaşlarımıza verildi. Barış çerçevesinde vatandaşlarımızın o binalarda oturdukları yer varsa o arsaların satışını da gerçekleştiriyoruz, eğer başka oturan yoksa. Şu anda gündemimizde yeni bir imar barışı sözkonusu değil. Mevcuttaki vatandaşlarımızın sorunlarını iyi niyet çerçevesinde çözdük diye düşünüyorum.

"EMEKLİLER, ENGELLİLER VE ŞEHİT GAZİ AİLELERİNE KONUT AYIRDIK"

Gençler o kadar mutlu ki. Bizi gördüklerinde Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor. Biz her zaman gençlerle yol yürüdük. Seçilme yaşını 18'e düşüren siyasi irade AK Parti ve sayın Cumhurbaşkanımızdır. Onların geleceği adına, daha iyi şartlarda yaşaması adına bu projelerimizi yaptık. İllere gittiğimde onlarla buluşuyorum. Bir toplantıda 'Sayın bakanım evleneceğiz, evim yok, işim yok' gibi talepleri dikkate aldık. Projenin toplumda heyecan, ümit oluşturmasının sebebi budur. Yüzde 20 gençlerimize ayırdık. 50 bin konutu 18-30 yaşındaki gençlerimiz istifade edebilecekler.

Emekli vatandaşlarımıza 50 bin konutu ayırdık. Engelli kardeşlerimize ayırdık. Aileleri de başvurabilecek. Şehit gazi ailelerimize ayırdık. Onlara kontenjan ayırdık. 12 bin 500 ailemiz bu kontenjana başvurabilirler. Gelir kıstası yok onlarda.

Sayın Cumhurbaşkanımız 105 yurdun açılışında ifade ettiler, örgün öğretimde yaklaşık 820 bin civarında öğrencimiz var. Bunun bir kısmı ailesinin yanında okuyor. Şu ana kadar 415 bin başvuru var. 800 bin öğrencimizi alabilecek kapasitemiz var. İhtiyaç olması halinde, bugüne kadar 80 bin kapasiteli yurdu TOKİ vasıtasıyla yaptık. İhtiyaç olması halinde Gençlik Spor Bakanlığımızla yapmaya çalışıyoruz. Öğrencilerimiz okusun diye 208 üniversiteye çıkardık. Bu yatırımları yapmaya devam edeceğiz. Toplumun tüm kesimlerine sanayici, esnaf, çiftçimizin yanında olduk.

Millet bahçemizi ihale ettik. Fethin yıldönümünde tüm İstanbul'la 2023 mayısında kardeşlerimize armağan edeceğiz. O bölgeye değer katacak tüm kardeşlerimiz burada vakit geçirecek. İhalemizi yaptık.

"PERİ BACALARININ YIKILMASI SÖZ KONUSU DEĞİL, BÖYLE ALGI YARATILIYOR"

Vatandaşımız müsterih olsun. Bugüne kadar teslim ettiğimiz 1 milyon 170 konutta hep vatandaşımızın sesine kulak verdik. Vatandaşımızın ödeyemeyeceği şartları sunmak isteseydik arsalarımızı 10 yıl faizsiz vermezdik. Vatandaşımızın şartları neyse o şartlar dahilinde hareket etmek zorundayız. Onlar bizi bu makamlara bu anlayışla getiriyor. Siz millete rağmen iş yapabilir misiniz? Millete rağmen 20 yıl iktidarda kalabilir misiniz? Aziz milletimiz bize inansınlar, güvensinler. Biz gece gündüz demeden onlar için çalışmaya devam edeceğiz.

Peri bacaları ile ilgili yıkım görüntüsü kaçak diyebileceğimiz tuvaletlerin yıkımına ilişkin görüntü. Yolun değiştirilmesinin sebebi de oradaki tarihi kültürel değerlerimize zarar veriyor diye yol başka güzergaha alındı. Peri bacalarını korumak için yapıldı. Yıkılması söz konusu değil."

Kanal İstanbul'la ilgili yine planlamalarımız, vatandaşımızın talepleri doğrultusunda yürüyor. Uygulamamızı yaptık. Ulaştırma Bakanlığımız süreci yürütüyor. Biz de etrafındaki şehirleşme ve planlama sürecini yürütüyoruz. Milletimizle paylaştığımız şekilde yürütüyoruz. İnşallah onu da milletimize, İstanbulumuza kazandıracağız.

Tarihi alanlarımızda, doğal alanlarımızda SİT alanlarımızda kaçak yapıyla ciddi mücadele veriyoruz. Bodrum'da kaçak yapıları yıkıyoruz. Boğaz'da da öyle. Tarihi kültürel değerlerimize zarar veren ne varsa gereği yapılıyor. Onlar bize emanet ve korumak zorundayız."