Cengiz Nezir: O filmin afişinde ismim olmayınca oyunculuğu bıraktım

'Hababam Sınıfı'nın ardından 'Ah Nerede', 'Bizim Aile' ve 'Aile Şerefi' gibi Türk sinemasının unutulmaz filmlerinde rol alan oyuncu ile bir araya geldik. Nezir ile hem geçmişi, hem de bugünleri konuştuk.

'Hababam'daki bazı rol arkadaşlarının aksine Cengiz Nezir, İstanbul'dan kopmamış. Sinemayı bırakmasının ardından aile mesleğini yaptığını söyleyen oyuncu, "İstanbul'un Ege'si Kadıköy'de yaşıyorum. İstanbul çok yorucu bir şehir ama Kadıköy hiç öyle değil. Caddebostan, Suadiye ve Kalamış gibi semtler olunca Ege'yi pek aramıyoruz. Daha yeni de emekli olduk. Sinemayı bıraktıktan sonra babam ile çalışmaya başladım. Ayakkabı imalatı yapıyorduk. Sonra ayakkabı sektöründe öncü olan bir marka ile 15 yıl çalıştım. Ar-Ge müdürlüğü yaptım." ifadelerini kullandı.

"LİSEDE SINIFTA KALINCA OYUNCU OLDUM"

Oyunculuk serüveninin lisedeki başarısızlığının sonrasında başladığını belirten Nezir, "Lisede sınıfta kaldım. O zaman tek dersten kalınca bir sene bekliyordun. Babam da kızdı; 'Yediğin önünde yemediğin arkanda bir de sınıfta kalıyorsun, git kendine iş bul' dedi. Bu sözler de bana dokundu. Gazetede 'Hababam Sınıfı için amatör oyuncular aranıyor' diye bir ilan gördüm, başvurdum. Oyuncu elemelerinde farklı süreçler vardı. Önce asistanlarla görüştük. Sonra Halit Akçatepe ile Tarık Akan da bir eleme gerçekleştirdi. En sonunda da aralarında Ertem Eğilmez, Münir Özkül ve Adile Naşit'in bulunduğu profesyonel ekip eleme yaptı. O süreci de başarıyla geçerek sinema yolculuğum başladı." dedi.

Filmde rol aldığı dönem 17 yaşında olduğunu ifade eden oyuncunun, babasıyla (Ali Fuat Nezir) birlikte yer aldığı sahneleri de varmış: 'Hababam' serisinin ikinci filmi 'Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı' çekilecekti. Ertem Eğilmez, 'Herkes ya annesi ya da babasını çağırsın, onlar da rol alacak' dedi. Benim için oyunculuğa sıcak bakmayan babam da 'İyi tamam ben gelirim' diye yanıt verdi. Meğer onun içinde de oyunculuk varmış. (Gülüyor)

"ERTEM EĞİLMEZ, BABAMI GÖRÜNCE ŞAŞIRDI"

Nezir, Ertem Eğilmez'in babasını gördüğündeki tepkisini ise şöyle anlatıyor: Sette, okulda bekliyoruz. Ertem Ağabey ile yan yana oturuyorum. Bir anda yerinden fırladı. 'Bu kim lan!' dedi. Ben de 'kim, kim ağabey?' dedim. 'Lan şu gelen adam kim oğlum, kimin babası?' dedi. 'Hee o mu, benim babam' dedim. Babam da o zamanlar Clark Gable gibi yakışıklı. 'Oynar mı lan?' dedi. Ben de 'Bilmem ağabey sorayım' diye yanıt verdim. Sonra gittim 'Baba Ertem Eğilmez sana rol vermek istiyor' dedim. 'Ya şimdi ayıp olmasın bari' dedi. (Gülüyor) Veli sahnesinde, sınıfta da güzel bir yere oturttular. Baba-oğul güzel bir anımız oldu.

"ERTEM EĞİLMEZ, 'HABABAM'DA AMATÖR RUHUN SÜRMESİNİ İSTİYORDU"

Pek çok oyuncu gibi 'Hababam'dan kendisinin de para kazanmadığını belirten Nezir, "Hababam Sınıfı'ndan sadece harçlık alıyorduk. Bugünün 50-100 TL'si gibi. O da yol masrafına gidiyordu. 'Ah Nerede', 'Bizim Aile' ve 'Aile Şerefi' gibi işlerden para kazadım diyebilirim. Çünkü daha profesyonel işlerdi. 'Ah Nerede'den sonra yine 'Hababam' çektik ondan para almadık. Ardından 'Bizim Aile'de oynadım para kazandım. Sonrasında 'Hababam Sınıfı Uyanıyor' çektik ondan da para kazanmadım. Yani profesyonel işlerin arasına giren 'Hababam' filmlerinden kazancımız olmadı. Ertem Ağabey o amatör ruhun sürmesini istiyordu sanırım." ifadelerini kullandı.

'Hababam Sınıfı'nın ardından da sinema hayatını sürdüren Nezir, "Hababam Sınıfı'nın çekimlerinin bittiği gün Ertem Ağabey çağırdı. 'Bir film daha çekeceğim oynar mısın?' dedi. Sonra Hulusi Kentmen, Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu ve Serpil Nur ile 'Ah Nerede'ye başladık. O döneme göre profesyonel bir işti. Ardından da 'Bizim Aile' ve 'Aile Şerefi' gibi filmlerde rol aldım. Ertem Eğilmez'in filmlerine bakınca bir oyuncu havuzu olduğunu görürsünüz. Ertem Ağabey çektiği tüm filmlerde hemen hemen aynı isimlere rol verirdi." diye konuştu.

"AFİŞTE İSMİM YOK DİYE SİNEMAYI BIRAKTIM, PİŞMANIM"

Cengiz Nezir, 'Oyunculuğu neden bıraktınız?' sorusuna ise şaşırtıcı bir yanıt veriyor: Yavuz Turgul o dönemler 'Arzu Film'in senaryo ekibinde çalışıyordu. 'Hababam Sınıfı'ndan sonra 'Ah Nerede'nin afişinde adımı görünce çok mutlu olmuştum. O zamanlar afişte adının yer alması çok büyük bir şeydi. 'Bizim Aile'nin afişinde de ismim vardı. 'Aile Şerefi'ni çektik. Sonra afişi gördüm ismim yok. Yavuz Turgul'a gittim. 'Ağabey neden ismim yok?' diye sordum. Değişik bir tavır ve üslubla 'Cengizciğim unutmuşum' dedi. 'Yok ya!' dedim... Şaşırtıcı ama o gün oyunculuğu bıraktım. Hatta ondan sonraki filmim de hazırdı. 'Tosun Paşa'da rol alacaktım.

Bu kararından pişman olduğunu ifade eden oyuncu, "Tabii ki pişmanım ama gençlik işte... Gurur yaptık. O zamanlar bazı şeylerin kıymetini bilmiyorsun. Bunlar seneler sonra dönüyor. " dedi.

Sinemayı bırakmasında babasının da etkili olduğunu söyleyen Nezir, şunları da aktarıyor: Bizim ayakkabı imalatı yaptığımız yer Fatih Gedikpaşa'daydı. Oyunculuğu bırakan Kenan Pars da orada tokacılık yapıyordu. Bir gün babam ondan alışveriş yaparken, 'Bizim delikanlı da oyunculuk işleriyle uğraşıyor.' demiş. Kenan Pars da 'Arzu Film iyidir ama bu işin sonunu görüyorsun, biz tokacılık yapıyoruz' yanıtı vermiş. Sonra babam da beni kendi işimizi sürdürmeye ikna etti.

"GÜNÜMÜZDE SAMİMİYET YOK"

Günümüzde 'Yeşilçam' ruhunun olmamasının nedenini 'samimiyet eksikliği' olarak açıklayan oyuncu, "Bizim zamanımızdaki amatör ruh ve aile ortamı insanlara samimiyet verdi. Oradaki samimiyet insanlara dokunduğu için üzerinden 40 yılı aşkın süre geçmesine rağmen televizyonlarda izleniyor." diye konuştu.

"ERTEM EĞİLMEZ KİMSEYİ EZDİRMEZDİ"

Ertem Eğilmez'e de değinen Nezir, "Ertem Eğilmez zor bir insan değildi ama çok disiplinliydi. Sen işini düzgün yapmaya çalıştıktan sonra bir problem olmazdı. Kimseyi kimseye ezdirmezdi. Tarık Akan da olsan, Münir Özkul da olsan o setteki yemek sırasında bekliyordun. Bir gün Tarık Akan'ı filmden kovduğunu bile bilirim." ifadelerini kullandı.

"HULUSİ KENTMEN'İN TOKADI SONRASI KENDİME GELEMEDİM"

Kamera arkasında kalan unutmadığı bir anısından da bahseden oyuncu şunları söyledi: 'Ah Nerede'yi çekiyoruz. Filmde üniversitede siyasi olaylara karışan bir öğrenciyi canlandırıyordum. Filmde babam da rahmetli Hulusi Kentmen... Karakoldan beni alacak ve bir tokat atacak. Saat de geç olmuştu, yorulmuştuk. 'Hulusi Ağabey, sen gerçekten çak bir tane de şu işi güzel bitirelim.' dedim. O zaman filmde değerli tabi tek sahnede bitirmek istedik. Hulusi Ağabey de astsubay emeklisiymiş, eli de ağırmış... Bir vurdu feleğim şaştı, kendime gelemedim. (Gülüyor)

"OĞLUNUN ACISINI HEP YAŞADI"

Nezir, Adile Naşit'in kendisinde bambaşka bir yeri olduğuna da değindi: Adile Naşit inanılmaz bir kadındı. Melek gibi bir insandı. Ertem Ağabey 'Ağla!' derdi anında gözyaşlarına boğulurdu. 'Gül' derdi anında kahkahalar atardı. Çocuğundan dolayı çok mutlu olamadı. Doğum gününde, oğlu Ahmet'i kaybetmişti. Onun acısını hep yaşadı.

Nezir, "Setlerden bugünlere taşınan dostluğunuz var mı?" sorusuna da şu yanıtı veriyor: Ahmet Sezerel (Çalışkan Ahmet) ile Hababam Sınıfı'ndan beri arkadaşlığımız sürer. 'Hababam Sınıfı'ndan Ercan Gezmiş (Postal Rıza), Bülent İğdirlioğlu (Kalem Şakir), Aile Şerefi'nden (Kötü Çocuk Oktay) Eriş Akman'la görüşüyoruz.