Burak Sergen: 'Siyah Kalp' için 'evet' demek kolay oldu
SHOW TV'nin ilgiyle izlenen dizisi 'Siyah Kalp', 4'üncü bölümüyle bu akşam ekranlara gelecek. Yeni bölüm öncesinde 'Siyah Kalp'in usta oyuncularından Burak Sergen, diziye katılmasından, canlandırdığı karaktere ve özel hayatına dair merak edilenleri anlattı
SHOW TV’nin, Tims&B Productions imzalı, yapımcılığını Timur Savcı ile Burak Sağyaşar’ın üstlendiği dizisi ‘Siyah Kalp’, yayımlandığı ilk bölümden itibaren büyük ilgi gördü.
Yönetmenliğini Kerem Çakıroğlu’nun, senaristliğini ise Yıldız Tunç’un üstlendiği 'Siyah Kalp’in kadrosunda Ece Uslu (Sumru), Aras Aydın (Nuh), Hafsanur Sancaktutan (Melek), Leyla Tanlar (Sevilay), Burak Tozkoparan (Cihan), Esra Dermancıoğlu (Hikmet), Burak Sergen (Samet), Genco Özak (Esat), İlker Aksum (Tahsin), Bülent Polat (Bünyamin), Ayşe Tunaboylu (Enise), Gözde Çığacı (Canan), Derin İnce (Harika), Deniz Karabaş (Esma), Ferda Işıl (Sakine) ve Işıl Yücesoy (Nihayet) gibi birbirinden başarılı ve usta isim yer alıyor.
Bu akşam saat 20.00'de 4'üncü bölümüyle ekranlara gelecek olan 'Siyah Kalp', yine izleyicilerin nefeslerini kesecek.
Yeni bölüm öncesinde dizinin Samet'i Burak Sergen ile konuştuk. Usta oyuncu, diziye katılmasından, canlandırdığı karaktere ve özel hayatına dair merak edilenleri anlattı.
'Siyah Kalp'ten gelen teklifi kabul etmenizde en önemli etkenler nelerdi, senaryoyu okuduğunuzda ilk neler hissettiniz?
Ben her zaman şunu söylerim, senaryonun, yapımın ve yönetmenin iyi olduğu bir iş mutlaka başarılı olur. Senaryoları önce menajerim okur ve ardından bana gönderir. 'Siyah Kalp'in senaryosu bizi oldukça etkiledi. Yönetmen ve yapım şirketinin de çok iyi olmasıyla senaryo, yönetmen ve yapım üçlemesi benim için tamamlandı ve benim için 'evet' demek kolay oldu. Hikâyenin çok anlaşılabilir, anlatılabilir olması zaten Yıldız Tunç’un kaleminden çıkmış olması ve cast seçiminin iyi olması da etkiledi tabi.
Canlandırdığınız rolle karakterinizin uyuştuğu noktalar neler?
Samet Şansalan karakteri olumsuz bir durumla karşılaştığı zaman ilk parlaması/sinirlenmesi saman alevi gibi yüksek oluyor fakat yufka yürekli olduğu için de hızlı yumuşayan, kin tutmayan ve yapması gerekenleri her zaman yapan bir karakter, bu yönüyle bana çok benziyor.
'Samet'in sizde anlamlandırdığı bir şey oldu mu?
Ülkemizde zor şartlar altında geçimini sağlamaya çalışan birçok aile var, Samet ise tam tersi olarak konakta yaşayan, oteli olan biri olmasına rağmen 'şımarık' diye tabir edilen bir yapısı yok. Yanında çalışan insanlara olan tutumuyla, çocuklarına olan yaklaşımı, onları yönlendirmesiyle, hayatı tanımalarına yardımcı olması ve onlara verdiği derslerle örnek bir baba. Küçük oğluna kendi otelinde “bellboy”luk yaptırarak onların da şımarık büyümemesi, emeği öğrenmeleri, zorlukları bilmeleri adına önemli bir ders veriyor. Bende anlamlandırdığı en büyük şey bu oldu.
Reytingler oldukça iyi. Sizce izleyiciler, dizide aradığı neyi buldu?
Maşallah diyelim öncelikle. Bebekken terkedilen ikizlerin hikâyesini anlatıyor dizimiz. Bu durum maalesef bizim ülkemizde de olan, yakınları tarafından, anneanne ve dedeleri tarafından büyütülmüş çok insanımız var. En başta onları yakaladı senaryomuz. Aynı zamanda saf aşk, intikam gibi çok evrensel duygular var dizimizde. Bu üç çıkış noktası olan durumla birlikte, her karakterin bir hikâyesi, geçmişi ve derinliği olması seyircinin dikkatini çekti. Bu noktada senaristimize bir kez daha teşekkür etmek gerekli.
Sette nasıl bir ortam var?
Sette çok güzel bir ortam var. Zaten Kapadokya gibi Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birinde dizimi çekiyoruz. Sabah 5’te kalktığınız zaman gökyüzünde balonları görebiliyorsunuz. Çok otantik, büyülü bir atmosferi var. Böyle bir yerde çekildiği için çok şanslıyız. Çekim yaptığımız mekanlarımız, kaldığımız otel ki bir arada kalıyoruz, hepsi sette ortamımızın çok güzel olmasını, renkli geçmesini sağlıyor.
Bir oyuncu için senaryo mu öncelikli, yoksa canlandırdığınız karakter mi? İkisi arasında sizce nasıl bir denge olmalı?
Her zaman şunu söylemişimdir. İyi bir hikâye iyi bir aktarıcıyla tam 12’den vurur seyirciyi. İkisi arasında bir denge değil çok güzel birliktelik gerektirir yani.
Setten arta kalan zamanlarda neler yapmak size iyi geliyor?
Sette arta kalan zamanımız pek olmuyor (gülerek). Kalan çok az zamanda da dinlenerek, Nevşehir ve çevresini görmeye çalışarak değerlendiriyorum.
15 yaşında da Cansın adında bir oğlunuz var. Babalığın size en büyük öğretisi ne oldu?
Cansın’ın ismi de canımdan bir parça olmasından geliyor. Cansın’ı tıpkı Samet Şansalan’ın yaptığı hayata hazır hale gelmesi, bakış açısının sağlam olması sloganı ile yetiştirdim. Babalık etiketini iyi taşıyabilmek için her türlü sorumluluğu almanız ve iyi bir eğitmen olmanız gerekiyor aynı zamanda, en büyük öğretisi bu diyebilirim.
Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
8 sene profesyonel basketbol oynadım. Oyuncu olmasaydım profesyonel basketbolcu olmayı ve ardından basketbol antrenörü olmak isterdim.
Mayıs ayında Gizem hanım ile evlendiniz. Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz?
Gizem’i tanıyınca hayatım boyunca onu aramış olduğumu fark ettim. Paylaştığım fotoğraflarda, davetlerde hep güldüğümü görmüşsünüzdür, çok mutluyum. İçimden gelen bir mutluluk bu, bunu sağlayan Gizem. Bugüne kadar birçok ilişkim oldu fakat aşkı Gizem’de buldum diyebilirim. Birçok konuda şansız olduğumu düşünürüm fakat aşk konusunda nihayet şanslıyım artık. Beni tanıyanlar bu değişimi çok net görürler. Ne olursanız olun mutlaka, kalbinizin attığını hissettiğiniz bir kadınla birlikte olmanız gerekir o zaman hayata avantajlı başlıyorsunuz.
Sıkı bir Fenerbahçe taraftarısınız. Jose Mourinho gibi dünya çapında bir teknik direktör geldi. Bu sezon hakkındaki görüşleriniz neler?
Cansın ve Gizem sorularından sonra üçüncü can alıcı soru benim için Fenerbahçe ile ilgili, üçü de benim merkezim diyebilirim. Avrupa’nın en büyük üç kupasının da sahibi bir teknik direktörümüz var. Sevgili Aziz Yıldırım’ın çok büyük katkısı var, bu tarz üst düzey hocaların inişleri çıkışları olur, işler rayına oturduktan sonra onu geçmenin imkansız olduğunu önümüzdeki maçlarda göreceğimizi düşünüyorum. Bu sezondan beklentim tabii ki şampiyonluk.
'SİYAH KALP'İN 4'ÜNCÜ BÖLÜMÜNDE NELER OLACAK?
İkizlerle ilgili sırrın yüküyle yalnız başa çıkamayan Sumru, sonunda annesine gerçekleri anlatır. Nihayet, duydukları karşısında neye uğradığını şaşırır. Nuh ve Melek’in Sumru’ya verdiği süre dolmak üzeredir. Melek, Nuh’a göre daha temkinli olsa da Nuh oldukça kararlıdır. Sonuçları ne olursa olsun yolundan dönmek istemez.
Melek’e karşı duyguları gittikçe yoğunlaşan Cihan, kendini iyice çıkmazda bulur. Bir tarafta düştüğü durumdan çıkış yolu ararken diğer tarafta da kendini Melek’e anlatmanın yollarını arar.
Harika’nın sürprizi herkeste şok etkisi yaratır. Harika’nın hamlesi Sevilay’ı yeni adımlar atmaya sürükler. Kına gecesi Şansalanlar ve onların hayatlarına giren insanlar için bir patlama noktasıdır. Bu patlama yaşanacak daha büyük olayların fitilini ateşleyecektir.