BM'den İsrail'e: Üzüntüyle karşılıyoruz
BM, İsrail'in BM Güvenlik Konseyinde (BMGK) kabul edilen ve Gazze'de çatışmalara acil ve uzatılmış ara talep edilen kararı "gerçeklerden kopuk" olarak nitelendirmesini üzüntüyle karşıladığını bildirdi. BM Yakın Doğu'daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Juliette Touma, "Gazze halkı 6 haftadır cehennemi yaşıyor" diyerek, "Gazze'de su, yakıt, gıda ve insani yardımın silah olarak kullanıldığını görüyoruz." diye konuştu.
BM Sözcüsü Stephane Dujarric, günlük basın toplantısında gazetecilere açıklamalarda bulundu. BMGK'nin dün kabul ettiği kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirten Dujarric, "İsrail karara uymayacağını duyurdu, ne düşünüyorsunuz?" sorusuna, "İsrail hükûmetinin açıklamalarını üzüntüyle karşıladık. Konseyin bu noktaya gelmesi oldukça sancılı oldu." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in BM Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, sosyal medya hesabından paylaştığı mesajda, BMGK kararının gerçeklerden kopuk olduğunu ileri sürerek "Konsey ne karar verirse versin, İsrail uluslararası hukuka uygun bir şekilde devam edecektir." ifadesini kullanmıştı.
"DAHA FAZLASI YAPILMALI"
AA muhabirinin, "Genel Sekreter ateşkes talebinde bulunuyor. Çatışmalara ara talep edilen kararı yeterli buldu mu? Daha fazlası yapılmalı mı?" sorusu üzerine Dujarric, BMGK'nin çatışmayı durdurma adına birlikte hareket edebilmesinin olumlu bir adım olduğunu bildirdi.
Dujarric, "Çatışmalar sürüyor, tabii ki daha fazlası yapılmalı." dedi.
Çatışma bölgesinde tüm taraflar güvence vermeden hiçbir yerin "güvenli bölge" olamayacağına işaret eden Dujarric, "Tarihi olarak güvenli bölgelerle deneyimimiz çok olumlu değil." şeklinde konuştu.
Dujarric, BM'nin görevini yerine getirmeye devam edeceğini ancak "güvenli bölge inşası sürecine dahil" olmayacağını söyledi.
BMGK'de 5'İNCİ TEŞEBBÜSTE KARAR ÇIKTI
Gazze'deki insani durumla ilgili 7 Ekim'in ardından 4 karar tasarısı, BMGK'de veto edilmişti.
BMGK'de, dün, 5'inci teşebbüste, Gazze'de çatışmalara "acil ve uzatılmış ara verilmesi"ni talep eden karar, 12 "evet" oyuyla kabul edilmişti.
Söz konusu araların uluslararası insancıl hukuka uygun şekilde "yeterli gün" olması gerektiğine işaret edilen kararda, BM ve ortaklarına insani yardım için kesintisiz, hızlı ve güvenli erişim çağrısı yapılmıştı.
Kararda, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in kararın uygulanmasıyla ilgili BMGK'ye bilgi sağlaması istenmişti.
"GAZZE'DE DEPREM VURMUŞ GİBİ BİR YIKIM VAR"
BM Yakın Doğu'daki Filistin Mültecilerine Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) İletişim Direktörü Juliette Touma, "Gazze'de deprem vurmuş gibi bir yıkım var ancak bu insan eliyle gerçekleşti. Tamamıyla önlenebilirdi." dedi.
Touma ve BM Dünya Gıda Programı Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Batı Avrupa Kıdemli Bölgesel İletişim Sorumlusu Abeer Etefa, New York'taki BM binasındaki gazetecilere, video konferansla bağlanarak açıklamalarda bulundu.
Gazze'de halihazırda iletişim hizmetlerinin kesildiğini ve bunun 7 Ekim'den bu yana 4. kez yapıldığını ifade eden Touma, bu nedenle insani yardımları koordine etme ve dağıtmanın mümkün olmadığını söyledi.
"GAZZE HALKI 6 HAFTADIR CEHENNEMİ YAŞIYOR"
Touma, "Gazze halkı 6 haftadır cehennemi yaşıyor" diyerek, "Gazze'de su, yakıt, gıda ve insani yardımın silah olarak kullanıldığını görüyoruz." diye konuştu.
Çok yüksek sayıda Filistinlinin yerinden edildiğini kaydeden Touma, "Bu, 1948'den bu yana gördüğümüz en yüksek rakam. İnsanlar gözümüzün önünde toplu göçe zorlanıyor. Bazıları geçmişteki travmalarını tekrar yaşarken, diğerleri atalarının travmalarına tanık oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
Touma, diğer çatışmalardan farklı olarak Gazze halkının "çıkış yolu" olmadığını ve bir bölgede köşeye sıkıştığını belirterek, "Barınaklardaki çocuklar bir damla su ve ekmek için yalvarıyor." dedi.
"GAZZE'DE GÜVENLİ HİÇBİR YER YOK"
Touma, "Gazze'de deprem vurmuş gibi bir yıkım var ancak bu insan eliyle gerçekleşti. Tamamıyla önlenebilirdi." vurgusunda bulundu.
"Tüm bu koşullar bizi Orta Çağ'a geri götürüyor" diyen Touma, UNRWA tesislerine yaklaşık 800 bin kişinin sığındığını bildirdi.
Touma, "Gazze'de ne kuzey ne güney ne de orta bölgeler güvenli. Gazze'de güvenli hiçbir yer yok." vurgusunu yaparak, bu çatışmayla hiçbir alakası olmayan 103 BM personelinin de hayatını kaybettiğini ifade etti.
Yakıtın bölgede çok ciddi bir sorun olduğunu kaydeden Touma, "Kasıtlı olarak operasyonlarımızın engellenmeye çalışıldığını düşünüyoruz." diye konuştu.
"İNSANLAR AÇLIKTAN ÖLME RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA KALACAK"
Abeer Etefa ise "Kış yaklaşırken, barınaklardaki kalabalık ve sağlıksız yaşam koşulları nedeniyle insanlar açlıktan ölme riskiyle karşı karşıya kalacak." uyarısında bulundu.
Etefa, halihazırda Gazze'ye gıda ihtiyacının sadece yüzde 10'unu karşılayacak şekilde yardım girdiğini belirterek, "Gazze halkının tümü gıda yardımına muhtaç." dedi.
Gazze'deki mevcut gıda sistemlerinin de çöktüğüne dikkati çeken Etefa, insanların günde bir öğünle hayatını sürdürmeye çalıştığını, eğer şansılarsa konserveye erişebildiklerini kaydetti.
"ŞİFA HASTANESİ'NDEKİ DURUM ÇOK TEHLİKELİ"
Gazze Şeridi'ndeki hükümet, İsrail'in kuşattığı Şifa Hastanesi'nde 7 binden fazla yerinden edilmiş kişi, hasta ve sağlık personelinin su ve yiyecek eksikliği nedeniyle ölümle karşı karşıya olduğunu duyurdu.
Hükümete bağlı medya ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Şifa Hastanesi'ndeki duruma ilişkin bilgi verdi.
Şifa Hastanesi'nde su, yiyecek veya çocuklar için sütün bulunmadığı aktarılan açıklamada, "650 hasta ve yerinden edilmiş yaklaşık 7 bin kişinin barındığı Şifa Hastanesi'nde su veya yiyecek yok." ifadesi kullandı.
İsrail güçlerinin Şifa Hastanesi'ndeki tüm araçları kullanılmaz hale getirdiği, sağlık personeli ile hastaların çıkışını engellediği kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Şifa Hastanesi'ndeki sağlık personeli, hastalar ve yerinden edilmiş insanlar, su ve yiyecek gibi yaşamın temel gereksinimlerinden herhangi birinin bulunmaması nedeniyle ölümle mücadele ediyor. Şifa Hastanesi'ndeki durum çok tehlikeli. Hastanedekilerin kurtarılması için acil müdahale çağrısında bulunuyoruz."
Elektrik kesintisi ve kuvöz bulunmaması nedeniyle Şifa Hastanesi'ndeki çok sayıda prematüre bebeğin kaybedilebileceği uyarısında bulunuldu.
NAAŞLAR BİLİNMEYEN BİR YERE NAKLEDİLDİ
İsrail'in Şifa Hastanesi'ni askeri kışlaya çevirdiği belirtilen açıklamada, İsrail ordusunun, Şifa Hastanesi'nde kazı ve denetlemelerde bulunduğu, ölenlerin naaşlarının bilinmeyen bir yere nakledildiği ifade edildi.
Açıklamada, Şifa Hastanesi'nin İsrail ordusundan kurtarılması, askerlerin ve tankların uzaklaştırılması için uluslararası baskı çağrısında bulunuldu.
İsrail'in "Şifa Hastanesi'nde silah bulunduğu" hikayesinin yalan olduğu ve kimsenin buna inanmadığı belirtilen açıklamada, Şifa ve Gazze'deki diğer hastanelerin insani yardım kurumları olduğu; askeri operasyonların "oyun sahnesi" olarak kullanılmasına izin verilmeyeceği vurgulandı.