Bir organ nakli sadece ameliyattan ibaret değildir
19 yaşındaki Nevriye Mehmed Mehmed, ülkesi Bulgaristan'da başlayan ve Türkiye'de mutlu sonla biten hikayesinin başlığını benden önce atıyor ve "Aşk kazandı yazar mısınız" diyor. İşte aşk ve organ nakli ekibinin başarılı işbirliği sonrasında gülen yüzler.
19 yaşında, annesi Feyme Myumyun Naim’den (56) aldığı böbrek ile yaşama dönen ve aşkıyla arasındaki hastalık engelini kaldıran Bulgar hasta Nevriye’nin sağlık hikayesi İstanbul’da mutlu bitti. Bir annenin kızına böbreğini vermesi değil Nevriye’yi haberimize konu yapan. Anne babaların nakil bekleyen çocuklarına böbrek vermeleri değil vermemeleri daha büyük haberdir bizim gibi toplumlarda. Onu haberimize konu yapan, arkasında dimdik duran ve hastalığının hiçbir aşamasında yalnız bırakmayan sevgilisi Bayram Usta’nın desteğinin büyüklüğü. “Bir organ nakli sadece ameliyattan ibarettir” diye düşünüyorsanız yanılırsınız. O nakil hikayelerinin ardında ne insan hikayeleri saklı.
HASTALIĞIYLA 13 YAŞINDA YÜZLEŞTİ
Nevriye’nin hikayesi şöyle; 13 yaşında idrarında yanma olması nedeniyle doktora gidiyor ve proteinüri (idrarda protein) saptanınca doğuştan gelen bir böbrek hastalığı olduğu anlaşılıyor. 2013 yılından itibaren düzenli şekilde takip ediliyor. Son 5 yıl oldukça ağır ilaçlar kullanıyor. “Konjenital Nefrotik Sendrom” tanısıyla bugünlere kadar geliyor ama 19 yaşına geldiğinde gerçekte nakilde kullanılan ilaçların bile yetmemesi üzerine böbrek yetmezliği gelişiyor. Ya diyalize girmesi ya da nakil olması ikilemiyle karşı karşıya kalıyor aile. Yaptıkları araştırmalar ve Bulgaristan’da nakil bekleyen hastaları yurt dışına gönderme konusunda tecrübeli bir ofis, ailenin yönünün Türkiye’ye çevrilmesine neden oluyor.
DOKTORU ANLATIYOR
Sonrasını Nevriye’nin doktoru Florence Nightingale Hastanesi Böbrek Nakli Programı Başkanı Prof. Dr. Barış Akin anlatıyor, “Bulgaristan’da nakil bekleyen çok sayıda hasta hem ulaşım hem de sağlık hizmet kalitesinin üstünlüğünü bildikleri için Türkiye’ye geliyorlar. Bugüne kadar 50 Bulgar hastamıza başarılı nakiller gerçekleştirdik. Türkiye, dünyada canlıdan nakil konusunda çok tecrübeli bir ülke. Bulgaristan’dan gelen 5 hastaya kan grubu uyumu olmadan (AB uyumsuz nakli) bile nakil yaptığımız oldu” diyor ve devam ediyor; Bulgaristan tıp alanında ileri bir ülke değil. Yakın zaman önce kızına böbrek verecek bir vericinin böbreğini bulamayıp ameliyatta açıp kapatan hekimler olduğunu tecrübe eden hastalarımız oldu. Bu acı tecrübeyi yaşayan aile, şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış halde bize başvurdu. Hastalarımız olan Bulgar aileler artık bizim akrabalarımız gibiler. Bu hastalar kendi ülkelerinde ki sağlık sisteminin eksiklik ve imkansızlıkları ile eski döneme özgü alışkanlıklar nedeniyle bize kendimizi çok değerli hissettiriyor. Doktora saygının çok yüksek olduğu o eski günlere dönüş yaptık sayelerinde” diyor.
EN ÇOK SİVİLCELERİNİ MERAK EDİYORDU
Prof. Dr Barış Akin, Nevriye ve ailesini ilk günden itibaren çok sevdiklerini söylüyor. Genç kızın çok tatlı bir hasta olduğunu da ekleyerek nakil sürecinde her şeyin çok yolunda gittiğini, genç kızın ameliyattan çok korktuğunu, en çok da sivilcelerinin geçip geçmeyeceğini merak ettiğini anlatıyor. “Nevriye Bulgaristan’dan gelirken yanında sadece annesi ve yengesi yoktu. Erkek arkadaşı da onunla birlikteydi. İkisi birbirine büyük moral verdi ve Nevriye korkmasına rağmen bu ameliyata sevgilisi için büyük bir umut ve inançla girdi” diyor.
DOKTORUMU BEN BULDUM
Nevriye’ye gelince. Nakil olması gerektiği kesinleştikten sonra araştırmalara başlıyor hemen. Bulgaristan’da organ nakli olmayı bekleyen hastaları, yurt dışına yönlendiren bir ofis aracılığı ile doktoru Bariş Akin’e ulaşıyor. Doktorunu ilk olarak videolarından tanıyor. Daha videosunu izlerken sevdiğini ve inanılmaz yakın hissettiğini söylüyor. Yüz yüze karşılaşma anında ise heyecandan konuşamayıp soracaklarını bile unutuyor. “Güvenilir bir insan olduğunu biliyordum ama yakından tanıyınca daha da sevdim” cümlesi doktoruna duyduğu bu sevgi ve güvenin ispatı sanki.
EN ÇOK SEVGİLİM İÇİN İYİLEŞMEK İSTEDİM
Peki ya ona hep güç veren aşkı? Nevriye o kadar gururla anlatıyor ki sevgilisinin desteğini; “Sosyal medyada tanıştığım Bayram 21 ile (Bayram Usta) 2 yıl önce sevgili olduk. Beni hiç bırakmadı, hep yanımda oldu. Onun sayesinde hep güçlü hissettim. En çok sevgilim için iyileşmek istedim. Yıllarca yaşadığım halsizlik ve güçsüzlük yüzünden hiçbir şey yapamaz, okula bile gidemez haldeydim. Şimdi ise yeni doğmuş bir bebek gibiyim. O kadar mutluyum ki! Bir an önce Bulgaristan’a dönüp işlerimi halledeyim diye bekliyorum.”
İYİLEŞİR İYİLEŞMEZ NİŞAN
Tamamen iyileştikten sonra yapacağı ilk şeyin nişan olduğunu söylüyor. Nişandan sonra arayı fazla uzatmaya hiç niyeti olmadığını “Bir süre sonra da evleniriz” cümlesinden anlıyorum. Okuluna devam etme konusunda da kararlı. Kendini iyi hissetme hali en çok yüzünden eksik olmayan gülümseyişten anlaşılıyor. “Hiç ümidini kaybettiğin oldu mu” soruma, “Evet hem de pek çok kez” diye yanıt veriyor ve ekliyor; “Hayata böyle nasıl devam ederim” diye düşünmediğim gün yok gibiydi. Şimdi her türlü sorunu geride bırakmış gibi hissediyorum” diyor.
CİPS YEMEK İSTİYORUM
“Bugüne kadar yapamadığın neyi yapmak, yiyemediğin neyi yemek istersin” diye soruyorum. Önce tereddüt ediyor, sonra “cips” diyor. “Düğün pastan” deyince ise başıyla gülerek, “evet” işareti yapıyor.
SEVGİLİSİ BAYRAM USTA: NEVRİYE’YE İLK GÖRÜŞTE AŞIK OLDUM
Bayram, fotoğrafını ilk kez instagramda gördüğü Nevriye’ye ilk görüşte aşık olmuş. “Yazdın mı hemen özelden” diye sorunca gülerek, “Aslında ilk o bana yazdı” diye cevap veriyor. Yakın oturdukları için komşuculuk oynamışlar bir süre. Başlangıçta hastalığını söylememiş sevgilisine Nevriye. 3 ay sonra anlatmış yaşadıklarını. Bu gerçek, Bayram için hiçbir şeyi değiştirmemiş. O günden sonra hiç bırakmamış sevgilisinin elini ve hiç ayrılmamış yanından. Nakil konusu gündeme gelip aile Türkiye’yi seçince onlarla gelmiş Türkiye’ye. Refakatçı olarak bile o kalmış sevgilisinin yanında. Öyle efendi ki, “Yanında refakatci olarak en çok seni mi istiyordu” soruma yanıt veremeyip utangaç yere bakıyor. Nevriye ise “O olmasaydı ben burada delirirdim!” cümlesiyle, farkında olmadan sorumun yanıtını veriyor. Sadece Nevriye’ye değil aileye de çok sevdirmiş kendini Bayram. Nevriye’nin annesinin “Kızım kiminle mutluysa ben de onunla mutluyum. Allah Bayram’dan razı olsun” cümlesi boşuna değil. Bayram’a, “Evlenecek misiniz” diyorum, tereddütsüz “evet” diyor ve Nevriye’nin parmağındaki yüzüğü işaret ediyor. Son sözleri ise haberimize yakışır bir son oluyor. “Nevriye ile zaten mutluydum ama artık çok daha mutluyum.”