Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Bıçak kemiğe dayandı

        Son dönemde işlenen cinayetler, yaralanma ile sonuçlanan vakalar incelendiğinde vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Şiddet toplumda virüs gibi yayılırken bu virüsün taşıyıcısı bıçak olarak karşımızı çıkıyor. Elde edilmesi tabanca kadar güç değil, kama ya da döner bıçağı gibi saklaması zor değil. Üstelik satın alınması da herhangi bir denetime tabi değil. Habertürk’ten Emrah Doğru’nun haberine göre ateşli silahla öldürme ve yaralama vakaları azalırken bıçaklı vakaların arttığı görülüyor.

        ‘POMPALI’DA ETKİLİ OLMUŞTU

        Bir dönem marketten alışveriş yapmak kadar kolay olan pompalı tüfeğe ulaşmak Emniyet’in aldığı önlemler sonucu zorlaştı ve bu vakalarda azalma görüldü. Ancak aynı şeyi bıçak için söylemek ne yazık ki zor. 10 yaşındaki kızının gözü önünde eski eşi tarafından bıçaklanarak öldürülen Emine Bulut, kadın cinayetlerinde farkındalık açısından kamuoyunun dikkatini çekti. Ancak son dönemde farklı nedenlerle işlenen pek çok cinayette silahın bıçak olması düşündürüyor.

        Habertürk gazetesinin kuruluşundan son gününe kadar ekonomi servisi grafiklerini yapan arkadaşımız Barış Bektaş, Muğla'nın Fethiye ilçesinde yerleşerek yeni bir hayata adım atmıştı. Burada açtığı seramik atölyesinin önündeki bir kavgayı ayırmak isteyen Bektaş (43) uğradığı bıçaklı saldırı sonucu hayatını kaybetmişti.

        BIÇAK TAŞIMANIN CEZASI NE?

        Peki ulaşması bu kadar kolay olan ama sonucu vahşet olan bıçakla ilgili kanun ne diyor? 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun'da bıçak taşımanın cezası 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve iki yüz günden az olmamak üzere adli para cezası olarak görülse de hukukçular konunun eksik uygulandığını dile getiriyor.

        KASTEN İNSAN ÖLDÜRME SUÇU RAKAMLARI

        Kısa bir süre önce Twitter’da dikkat çeken bir istatistiği paylaşan ceza hukukçusu Prof. Dr. Vahit Bıçak, "Adalet Bakanlığı istatistiklerine göre, 2018 yılında ülkemizde toplam 21.578 kasten insan öldürme suçu işlenmiştir" dedi.

        “YÜZDE 90’I BIÇAKLA OLDU”

        Bu konudaki istatistikleri yorumlamasını istediğimiz Bıçak, Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistiklerine göre 2018 yılında 6136 sayılı kanun ihlalinden işlem yapılan toplam kişi sayısının 66.714 olduğunu söyledi. Kanunun tek başına bıçağı kapsamadığını hatırlatan Prof. Bıçak, 2018 yılında çeşitli suçlar kapsamında 480 bin yaralama, 20 bin de cinayetin kayıtlara geçtiğini, tecrübelerine dayanarak yaptığı yoruma göre de bu vakaların yüzde 90’ında bıçak kullanılmış olabileceğini söyledi.

        Beşiktaş’da bir kişinin yaşamını yitirdiği, 13 kişinin yaralandığı kazada, sabıkası olduğu ortaya çıkan otobüs şoförü kazanın ardından yolculara bıçak savurmuştu.

        “ÖFKE KONTROLÜ ÇOK ZAYIF”

        Toplumda bir cinnet hali olduğunu kaydeden Prof. Bıçak, “Hoşgörü, tolerans, nezaket, centilmenlik alttan alma, hatayı kabul etme, özür dileme gibi erdemler az rastlanır oldu. Neredeyse her gün toplumsal cinnet olayları basına ve medyaya yansıyor. Çarpıcı toplumsal cinnet örneklerinden bir yenisini İstanbul Beşiktaş Meydanı'nda bir otobüsün durağa dalması hadisesinde yaşadık. İddiaya göre, hızlı geldiği otobüsle durağa dalan sürücü, kazanın ardından elinde bıçakla aşağı inerek duraktaki bir kişiyi bıçakla yaraladı ve ardından Beşiktaş İskelesi'nden denize atladı.

        Kısa bir süre önce de Habertürk gazetesinin kuruluşundan beri ekonomi servisi grafiklerini yapan Barış Bektaş'ı Fethiye'de bir kavgayı ayırmak isterken uğradığı bıçaklı saldırıda kaybetmeniz üzüntüsünü tüm Habertürk camiası maalesef yaşadı. Hemen herkes üzerinde bıçak taşıyor. Herhangi bir gerginlik halinde kişiler üstlerinde veya araçlarında taşıdıkları bıçaklara rahatlıkla ulaşabiliyorlar. Öfke kontrolü toplumumuzda oldukça zayıf olduğundan öfkenin yöneldiği kişi bıçakla yaralanabiliyor ya da öldürülebiliyor” diye konuştu.

        Emine Bulut, eski eşi tarafından 10 yaşındaki kızının gözleri önünde defalarca bıçaklanarak öldürüldü. Emine Bulut gibi, öldürülen nice kadının katili de silah olarak bıçağı kullandı.

        “SADECE TABANCA, TÜFEK DEĞİL”

        Silah denilince akla sadece tüfek, tabancı gibi ateşli silahların gelmemesi gerektiğini; yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddelerin de silah olduğunu kaydeden Prof. Bıçak, çeşitli boylardaki bıçakların da bu kapsamda silah olduğunu söyledi. Prof. Bıçak, şöyle devam etti:

        “YAPIMI BAKANLIK İZNİNE TABİ”

        “Ülkemizde kama, hançer, şişli baston, sustalı çakı, pala, kılıç, kasatura, süngü, sivri uçlu ve oluklu bıçaklar, topuz, topuzlu kamçı, boğma teli veya zinciri, muşta ile salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel nitelikteki benzeri aletlerin yapımı, satımı, yurda sokulması, taşınması ve bulundurulması kanunen yasaktır. Bunlardan bir sanat veya mesleğin icrası için kullanılması zorunlu bulunanların yapımına İçişleri Bakanlığınca belirlenen kurallara göre izin verilebilir.”

        SATANLAR HAKKINDAKİ CEZA!

        Silah için tanım geniş olsa da sustalı olmayan çakının üzerinde bulunması ve kesici kısmının 15 cm’ye kadar olan çakının taşınmasının serbest olduğuna ilişkin yorumlar soru işaretlerini beraberinde getiriyor. Bir başka kritik nokta ise bıçakları usule aykırı olarak satanlar, satmaya aracılık edenler, satın alanlar, taşıyanlar veya bulunduranlar hakkındaki yaptırım… Altı aydan bir yıla kadar hapis ve yirmibeş günden az olmamak üzere adlî para cezası öngörülüyor. Bıçağın sayı veya nitelik bakımından vahim olması halinde hükmolunacak cezalar yarıdan bir katına kadar artırılabiliyor.

        Bıçak okullara kadar girdi… Daha bir iki gün önce Avcılar’daki bir okul çıkışında ‘kız meselesi’ yüzünden çıkan kavgada bir öğrenci karnından bıçaklandı.

        “TOPLUMSAL BARIŞ TEHLİKEDE”

        Peki okullarda gencecik çocukların ceplerine kadar giren bıçak taşıma, saldırganlık duygusu neden kaynaklanıyor, engellenebilir mi? Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Psikolog İrem Ayan Bayram, “Toplumdaki öfke halinin artması nedeniyle empati duygusunda azalma, hoşgörüsüzlük, mutsuzluk ve kaygı, toplumsal bunalım, anlayışsızlık hakim olmaya başladı. Bu yükselen öfke toplumdaki barışı da tehlikeye sokuyor” şeklinde konuştu.

        “KARŞILIKLI ANLAYIŞ ÖNEMLİ”

        Şiddet ve saldırgan davranışlar sonucunda can ve mal kayıplarının yaşandığını hatırlattı. Kolay ulaşılabilir araçların kullanılmasının etkisine dikkat çeken Bayram, toplumun bu öfkeyi nasıl önleyeceğine ilişkin olarak da “Karşılıklı anlayış en önemli nokta. Kişi, kendi öfkesini nasıl kontrol edebileceğini öğrenmelidir. Duygu kontrolleri, etkili iletişim becerilerine sahip olmalıdır” dedi.

        “EĞİTİM İLKOKULDAN BAŞLAMALI”

        Eğitimin önemine dikkat çeken Bayram, “Toplumsal olarak öfke konusunda eğitimlere ihtiyaç vardır. İlkokul yıllarından başlayan birey eğitimleri yetişkinliğe geçişte çok fayda sağlayacaktır. Nefes alma teknikleri ile öfkeli anı kontrol altında tutmayı öğrenmelidir her birey. Kontrolsüz şiddet ve saldırganlık hali hissediyorsa kişi kendinde ya da bir yakınında mutlaka bir uzmandan profesyonel bir yardım almalıdır” diye konuştu.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa