Son dakika: 'Alınan tedbirlerin olumlu etkileri görülmeye başlandı'
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığın bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, alınan tedbirlerin finansal piyasalar üzerindeki olumlu etkilerinin görülmeye başlandığını belirtti. YEP'te enflasyonun yıl sonunda yüzde 20.8 öngörüldüğünü hatırlatan Albayrak "Mali disiplin temel çıpamız olacak" dedi
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçe görüşmelerinde açıklamalarda bulundu. Albayrak, Yeni Ekonomi Programı'nda 2018 yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 20.8 olduğunu hatırlattı. Albayrak, maliye politikasının, para politikasıyla eşgüdümlü olarak enflasyon başta olmak üzere cari açık ve büyüme hedefleriyle uyumlu yürütüleceğini söyledi. Bakanlığının bütçesinin ve 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi'nin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde yaptığı açıklamada, "2019 yılı bütçesi, Yeni Ekonomi Programı'nda ortaya konulan dengelenme sürecinin en temel destekleyicisi olacaktır. Maliye politikasını, para politikasıyla eşgüdümlü olarak, enflasyon başta olmak üzere cari açık ve büyümeye ilişkin hedeflerle uyumlu olarak yürüteceğiz" dedi.
'TEDBİRLERİN FİNANSAL PİYASALAR ÜZERİNDE ETKİSİ GÖRÜLMEYE BAŞLANDI'
Ağustos ayında döviz kurunda makroekonomik temellerle bağdaşmayan spekülatif ataklar yaşandığını belirten Albayrak,
"Finansal piyasalarda gözlenen bu dalgalanmaları azaltmak, likidite sıkışıklığını gidermek, finansal istikrarı desteklemek
ve piyasaların etkin işleyişini sağlamak amaçlarıyla TL ve döviz likiditesine yönelik gerekli tedbirler alınmıştır" dedi ve ekledi: "Bu kapsamda, bankaların swap işlemlerine yüzde 25 özkaynak sınırı getirilmesi, mevduat hesaplarında stopaj oranlarının ayarlanması, ihracat bedellerinin yurda getirilmesi ve döviz olarak yapılan sözleşmelerin TL cinsinden hazırlanması gibi çeşitli adımlar atılmıştır. Bu tedbirlerin finansal piyasalar üzerindeki olumlu etkileri görülmeye başlanmıştır." "Öncü göstergeler 2018 yılının ikinci yarısında ekonomide yavaşlamaya ve dengelenme sürecine işaret etmektedir" diyen Albayrak, "YEP, iktisadi faaliyetin 2019 ve 2020 yıllarında potansiyel düzeyinin altında seyredeceği, 2021 yılından itibaren ise daha güçlü bir eğilimle toparlanma sürecine gireceği bir çerçeveyi esas almaktadır" dedi.
CARİ AÇIK GERİLİYOR
İhracatın AB ülkelerinden kaynaklanan güçlü talep ile birlikte artış eğiliminde olduğuna dikkat çeken Albayrak, "İthalat iç talepteki dengelenme süreci ve döviz kurlarındaki artış nedeniyle Haziran ayından itibaren daralmaya başlamıştır. 2018 yılı Mayıs ayına kadar artış eğilimi gösteren cari işlemler açığı Haziran ayından itibaren azalma eğilimine girmiştir" dedi.
Albayrak, cari işlemler açığının GSYH'ye oranının 2017 yılındaki yüzde 5.6 seviyesinden 2018 yılsonunda yüzde 4.7'ye
gerilemesinin beklendiğini belirtti.
ENFLASYONLA MÜCADELEYE KATKI
Albayrak, "TL'deki hızlı değer kaybı ve bunun neticesinde fiyatlama davranışlarında belirgin biçimde gözlenen bozulma ve
gıda ile enerji fiyatlarının yüksek seyri neticesinde 2018 yılı Ekim ayı itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 25.2'e yükselmiştir"
dedi ve ekledi: "YEP'in enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi ve fiyat istikrarının sağlanması temel hedeflerinden biri olması
doğrultusunda enflasyonla mücadele sürecine en önemli desteği sıkı maliye politikası verecektir."
YEP'e göre 2018 sonunda enflasyonun yüzde 20.8 olarak gerçekleşeceğini belirten Albayrak, "Program dönemi sonunda ise para ve maliye politikası arasındaki etkili eşgüdümün ve alınacak yapısal tedbirlerle birlikte yüzde 6'ya gerilemesi hedeflenmektedir" dedi. "Önümüzdeki dönemde mali disiplin temel çıpamız olacaktır" diyen Albayrak, "Gelir politikaları ile nitelikli yatırımları, katma değerli üretimi, istihdamı ve ihracata dayalı büyümeyi desteklemeye devam edileceğini de söyledi.
Bankacılık sektörünün, güçlü sermaye yapısı, yüksek karlılığı ve varlık kalitesi ile birçok ülkeye kıyasla daha iyi bir performans sergilediğini de belirten Albayrak, Ekim ayı itibariyle Ziraat Bankası tarafından kullandırılan düşük faizli kredi bakiyesinin 45 milyar TL'ye ulaştığını da belirtti. Kalkınma Bankası'nın Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası olarak yeniden yapılandırılmasına ilişkin kuruluş kanunu yasalaştığını da hatırlatan Albayrak, "Böylelikle ülkemizde kalkınma bankacılığının genişletilip
geliştirilmesi, bankanın kullanacağı enstrümanlarla sermaye piyasasının kuvvetlendirilmesinde etkin bir rol oynaması,
bankanın görev alanlarını genişleterek mali yapısının güçlendirilmesi, başta teknoloji ve inovasyon yatırımları olmak
üzere stratejik, yenilikçi ve yüksek katma değerli üretime dönük yatırımların ve start-up'ların destekleneceği bir yapıya
ulaştırılması ve bankanın 2017 sonu itibarıyla 6.9 milyar TL seviyesinde olan kredi hacminin yapılanma ile birlikte artması
amaçlanmaktadır" dedi.
TEDBİRLER ULUSLARARASI YATIRIMCILAR NEZDİNDE GÜÇLÜ KARŞILIK BULDU
"Stratejik ölçülere dayalı borçlanma politika sayesinde borç stokunun faiz, kur ve likidite risklerine karşı olan duyarlılığını önemli ölçüde azalttık" diyen Albayrak, TL faizlerindeki 500 baz puan artışın 2001'de stok yapısında borç stokunu
1.6 puan artırırken mevcut yapıda 0.8 puan artırdığını belirterek, "Bu analiz kamu maliyemizin ne derece sağlam
olduğuna işaret etmekte" dedi.
Ekim ve Kasım'da dolar ve euro cinsi eurobond ihraçlarına üç kattan fazla talep geldiğini hatırlatan Albayrak, uluslararası
borçlanmadaki başarının tedbirlerin uluslararası yatırımcılar nezdinde güçlü karşılık bulduğunu gösterdiğini belirtti.
Petrol fiyatlarının Ekim başından bu yana 85 dolardan 65 doların altına kadar gerilediğine de dikkat çeken Albayrak, "Son dönemdeki düşüş ülkemiz gibi petrol ithalatçısı ekonomiler için olumlu" dedi. Küresel ekonomide önümüzdeki döneme ilişkin riskler kısa vadede aşağı yönlü olarak görülmekte olduğunu da belirten Albayrak Fed'in kademeli faiz artışlarına devam etmesinin ve bilançosunu küçültmesinin ise gelişmekte olan ülkeler için risk teşkil ettiğini de belirtti.