Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güncel 7 yaşındaki Yüsra'nın şüpheli ölümü: Nezle şikayetiyle gittiği hastaneden cenazesi çıktı | Son dakika haberleri
        • 1

          Bursa'da yaşayan Türkoğlu ailesinin 4 çocuğundan biri olan 7 yaşındaki Yüsra Türkoğlu, pazar akşamı bahar nezlesi şikayeti nedeniyle baba Cemil ve anne Azime Buse Türkoğlu tarafından Bursa Şehir Hastanesi'ne götürüldü.

          Burada tedavi altına alınan Yüsra'ya Türkoğlu ailesinin iddiasına göre yanlış serum takıldı.

          Serum takıldıktan yarım saat sonra Yüsra, fenalaşmaya başladı. İddiaya görte, daha sonra gelen başka bir doktor, aileye bir şeylerin ters gittiğini söyledi.

        • 2

          Türkoğlu ailesinin iddiasına göre, 10 saat boyunca küçük kız aynı sedyede bekletildi ve gözleri şişmeye, karnı ağrımaya, tansiyonu düşmeye, kalbi hızla atmaya başladı.

          Sabah mesainin başlamasıyla kontrole gelen kardiyoloji doktorunun ise aileye çocuğun durumunun kritik olduğunu söylediği öne sürüldü.

          Daha sonra yoğun bakıma kaldırılan Yüsra'nın sürekli kalbinin durduğu ve bu nedenle entube edildiği doktor tarafından aileye bildirildi.

          Türkoğlu ailesi ise iddiaya göre yoğun bakım katına dahi çıkarılmadıklarını ve kendilerine sağlıklı ve doğru bilgi verilmediğini ifade etti. Bir süre sonra da Yüsra'nın hayatını kaybettiği açıklandı.

        • 3

          ÖLMEDEN ÖNCE GÖZ KAPAKLARININ ŞİŞTİĞİ GÖRÜLDÜ

          Yanlış serum nedeniyle 7 yaşındaki kızının hayatını kaybettiğini öne süren Türkoğlu ailesi yetkililerin konuyla alakalı açıklama yapmasını istedi.

          Öte yandan, minik Yüsra'nın ölmeden hemen önce çekilen fotoğraf ve görüntülerinde göz kapaklarının oldukça şişmiş olduğu görüldü.

        • 4

          Baba Cemil Türkoğlu, "19 Mayıs'ta saat 20.00 sıralarında eşim beni arayarak 'Kızım bahar nezlesi oldu. Gözleri şişiyor ve yaş akıyor' dedi. Eve geldim, çocuğumuzu alarak güle oynaya hastaneye gittik. Hastanede gereken tahlillerini yaptırdık. Tahlillerimizin hepsi temiz çıktı. Oradaki hekim bizlere 'Eve gidebilirsiniz, ama isterseniz bir de uzman baksın' dedi. Biz de uzmanın yanına gittik." dedi.

        • 5

          BAŞKA DOKTORUN "ÇOCUĞA BU SERUM VERİLMEZ" DEDİĞİ İDDİASI

          Yanına çıktıkları uzman doktorun ilgisiz tavırlarına dikkati çeken Türkoğlu şunları anlattı:

          "Biz ona durumumuzu anlatmaya çalışırken, yanındaki arkadaşıyla sohbet ediyordu. Çocuğumun tansiyonunu ölçtüler, o da iyi çıktı. 'Ben size serum takıp göndereceğim' dedi. Biz de çocuğumuzun tahlilleri iyi çıkınca serum istemediğimizi belirttik. Herhangi bir teşhis konulmadan serum taktılar. 'Hayır, ben bilirim, ben yaparım.'

          Bize sert cevaplar verdi, annesi 'konu uzamasın' diye kabul etti. En azından serumun içinde ne var onu öğrenmek istedik. 'Onu ben bilirim' diye cevap aldık. Çocuğumuzun sevkini istedik, ortalık gerildi. Serumu taktılar, Yüsra yarım saat sonra fenalaşmaya başladı. Başka bir doktor geldi, bir şeylerin ters gittiğini anladı. Serumu sökerek 'Çocuğa bu serum verilmez' dedi. Bizi 10 saat sedyede beklettiler. Çocuğumun gözleri iyice şişmeye başladı. Durumu fark edince söyledik, kimse bizi dikkate almadı. Kardiyolog geldi, pişmanlık hissederek bizi odadan çıkardı.'"

        • 6

          "Bize çocuğumun durumu kritik" dediler ama çocuğum vefat etmiş diyen anne Azime Buse Türkoğlu ise şunları söyledi:

          "Bizi odadan çıkardıklarından sonra çocuğumuzun durumunun kritik olduğunu söylediler. Ama bunu söylediklerinde çocuğum vefat etmişti. Çocuğumun bilinci açıktı, biz odadayken korkmaması için 'Annecim, biz yan odada yatıyoruz' dedim. 'Tamam annecim' dedi. Çıkınca ne istiyorsun diye sordum, 'Gezmek istiyorum' diye cevap verdi. Biz çocuğumuz ile konuşurken güvenlik görevlisi geldi, 'Burada asla kalamazsınız' diye cevap verdi. Biz de çocuğumuzun korkmaması için yanında olduğumuzu bildirdik. Böyle bir durum ile karşılaşınca bir şeylerin yanlış gittiğinin farkına vardık. "Biz ailesiyiz, siz de doktorsunuz. Bir şeyler ters gidiyor, beraber hareket edelim" dedim. "Bu ülkenin imkanları var, bir şeyler saklıyorsunuz" dedim. Yoğun bakımda bir doktor yanıma gelerek 'Korkmayın, böyle vakalar çok geliyor. Sizin kızınızın durumu iyiye gidiyor, belki yarın oda servisine alınabilir' dedi. Ben yoğun bakımın önünde sevinçten ağladım. Çocuğumu emanet ettiğim 4 yoğun bakım doktoru dışarı çıktı. Yoğun bakımın önünde bekleyemeyeceğimi söylediler. Bekleme alanına geçtim, iki saat bekledim. Sonra eşim geldi, bahçede otururken telefonuna reçete numarası geldi. 'Bu ilaç acil kullanılması gereken bir ilaç. İlacı hemen temin edin' diye mesaj geldi. Biz de çocuğumuzu yalnız bırakmamak için akrabalarımızdan rica ettik. Güvenlik aradı 'Doktor sizle görüşmek istiyor' dedi. Doktorun yanına gittik, bize dedikleri 'Kalbi sürekli duruyor, entube ettik'. Bunu dedikten 1 saat önce Yüsra'm vefat etmiş."

        • 7

          Kendilerine kızlarının öldüğünü dahi söylemediklerini öne süren acılı anne sözlerini şöyle sürdürdü:

          "Sorumlulukları kendi üstlerinden atmak için bize yazılı bir kağıt getirdiler ve imzalamamızı istediler. 'Tamamen sorumluluk aileye aittir' diye imza atmamızı istediler. Biz de 'çocuğumuzu görmeden sevk kağıdını imzalamıyoruz' dedik. Doktorların hepsi bir panik yaşadı ve tekrar içeri girdi. 'Anne-baba yukarı çıkmasın' diye talimat vermişler. Benim çocuğum can çekişiyor, bizi neden yukarı almıyorlar. Çocuğumuzu neden bağrımıza basamadık. Akşam saat 21.00'de savcı gelip görene kadar ben çocuğumu göremedim. Hastane ile morg karşı karşıya, siz ne ara çocuğumu morga götürdünüz."

        • 8

          "ÇOCUĞUM GAYET SAĞLIKLIYDI"

          "Benim çocuğumu deneme tahtası gibi kullandılar" diyen anne Azime Buse Türkoğlu, "Biz orada dururken, çocuğumu resmen deneme tahtası gibi kullandılar. Çocuğun durumu acilse, o çocuğa vizite yapılır mı. Ben Sağlık Bakanlığı'na ve yetkililere sesleniyorum. Çocuğumun durumu kritik ise neden saat 22.00'a kadar tuttunuz. Neden gece kalp doktoru çağırmadınız. Ya da hastanede yetersizliğiniz varsa neden bizi farklı bir hastaneye sevk etmediniz. Benim çocuğum şen şakrattı. Koşardı, zıplardı, oynardı derslerinde başarılıydı. Çok akıllı bir çocuktu. Herhangi bir hastalığı yoktu. Gayet sağlıklıydı, şimdiye kadar ateşi bile yükselmemişti. Yüsra'mın hiçbir problemi yoktu ama böyle oldu, gitti." dedi.

        • 9

          HASTANEYE GİDERKEN GÜVENLİK KAMERASINDA GÖRÜNTÜLENDİ

          Küçük kızın evinden hastaneye giderken kaydedilmiş güvenlik kamerasında gayet sağlıklı olması dikkat çekti. Anaokulu öğrencisi Yüsra'dan mutlu günlerinde çekilmiş görüntüleri kaldı.

          Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma ve otopsi işlemlerinin ardından Yüsra gözyaşları arasında toprağa verildi.

        • 10

          SAĞLIK BAKANLIĞI MÜFETTİŞ GÖREVLENDİRDİ

          Sağlık Bakanlığı da idari soruşturma başlatıp müfettiş görevlendirdi.

          Hastanede incelemelerde bulunan müfettiş, Yüsra'nın ölüm nedenini araştırıyor.

        • 11

          Yetkililer ise "Hasta geldiği zaman kendisiyle ilgilenildi. Yapılan muayenesinde 'kalp hastası' olduğu ortaya çıktı. Bu aileye söylendi. Aile, kızlarını hastaneden çıkarmak istediler. Hastanın durumu kritik olduğu için yoğun bakıma alındı. Sonrada yaşamını yitirdi" diye konuştu.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa