100 bin lira üniversite ücreti BES'ten

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, yaptıkları simülasyon sonucunda BES'e giriş yılına göre yeni doğan bir çocuğun birikimi ile 18 yaşına gelmiş bir çocuğun emeklilik yaşı geldiğinde birikimleri arasında yüzde 55 fark oluştuğunu kaydederek "Ne kadar erken biriktirmeye başlarsak o kadar iyi yol alabiliyoruz. Çünkü yüzde 25 devlet katkısını böyle maksimize edebiliyorsunuz. Yaptığımız simülasyona göre çocuğunuz doğduğunda 300 lira aylık birikim ile başlayacağınız katkı payı toplamı 18 yaşına geldiğinde bugünkü değer ile 100 bin liraya ulaşıyor. Yani 100 bin liralık bir üniversite eğitim harcaması bu tutarla ödenebilir" dedi.

Giriş: 01.07.2021 - 18:21 Güncelleme: 01.07.2021 - 18:29

18 yaş altı genç ve çocukların Bireysel Emeklilik Sistemi teşviklerinden yararlanmasına olanak tanıyan yasal düzenlemeyi değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, ilk etapta 3 milyona yakın çocuğun siteme girmesini beklediklerini ve 30 milyar lira civarında fonun biriktirilebileceğine inandıklarını kaydetti. BloombergHT'de yayımlanan Varlık Yönetimi Programı'na katılan Obalı şunları söyledi: " Bu çocuklarımıza çok değerli katkı da sağlayacak. Biz bir simülasyon yaktık. BES'e giriş yılına göre yeni doğan bir çocuğun birikimi ile 18 yaşına gelmiş bir çocuğun, (tamamen her şeyin aynı olduğunu varsayarsak) emeklilik yaşı geldiğinde birikimleri yüzde 55 fark ediyor. Aynı katkı payı ile 18 yaşında sisteme giren birisi ile 30 yaşındaki birisi arasındaki fark yüzde 34. Ne kadar arken biriktirmeye başlarsak o kadar iyi yol alabiliyoruz. Çünkü yüzde 25 devlet katkısını böyle maksimize edebiliyorsunuz. Yaptığımız simülasyona göre çocuğunuz doğduğunda 300 lira aylık birikim ile başlayacağınız katkı payı toplamı 18 yaşına geldiğinde bugünkü değer ile 100 bin liraya ulaşıyor. 100 bin liralık bir üniversite eğitim harcaması bu tutarla ödenebilir."

REKLAM

18 yaş altının Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) teşviklerinden yararlandırılması düzenlemesine değinen Obalı,"Saha çalışmalarında gördüğümüz bizim nesil, özellikle çocukları için birikim yapma konusunda çok istekli. Bazı ebeveynlerden bu yönde talep zaten geliyordu. Hatta yasal düzenleme gelmeden önce bazı ebeveynler çocukları için çeşitli şekillerde BES'i kullanmaya başlamışlardı. Düzenleme artık her çocuğumuza BES'e katılımında teşvik veriyor. Bu çok değerli. Çok bonkör bir teşvik mekanizması var. Dünyada belki 1 numarada. Şimdi ebeveynlerin açtığı bu yoldan çocuklarımız nasıl ilerleyecek? Düzenlemeyi özellikle ileriye dönük olarak tasarruf alışkanlığı kazandırması açısından çok değerli buluyoruz" dedi.

Çocukların harcama alışkanlıklarına bakıldığı zaman fazla tasarruf eğilimlerinin olmadığının görüldüğünü ifade eden Obalı, "Bunun nedenleri bize göre daha az yokluk görmeleri, bir miktar da imkanlarının iyi olması belki. Bu nedenle BES gibi harcamayı azaltan sistemler çok daha olumlu etki yaratacak" şeklinde konuştu.

Obalı Bireysel Emeklilik Sistemi'ni sadece emeklilik kelimesi içine hapsetmenin haksızlık olduğunu belirterek "Bu bir tasarruf aracı. Hayat içinde bir sürü durağı olabilir. Bir takım hayaller için, eğitim için kötü gün dostu olarak ihtiyaçlar için kullanılabilir. Nefesiniz yetiyorsa 56 yaşında emeklilik için kullanılması en idealidir ama ara katmanlarda da kullanılabilir. Biz bir birleşik sistem oluşturmaya çalışıyoruz. Sosyal güvenlik sisteminin üstüne ayrı bir katman oluşturacak sağlık ve ömür boyu gelir sağlayacak emeklilik sistemi ve hayat sigortaları ile 18 yaş için eğitim sigortalarını entegre edilebilecek bir yapı en temel hedeflerimizdendir" şeklinde konuştu.

Obalı yaptıkları çalışma ile birikime erken başlandığı için bu avantajla çocuklar için 250 ile 500 lira arasındaki bir birikimin optimal olduğunu tespit ettiklerini kaydederek, "Tabii ki ödeme gücü olanlar için brüt asgari ücretin tavanını da öneriyoruz" dedi. Bireysel Emeklilik Sistemi'nin temel çıkış noktasının 2001 krizinden sonra ülke tasarruflarının artırılması ve desteklenmesi olduğunu dile getiren Obalı, "2003 yıllında kanun devreye girdikten sonra çok hızlı bir ivme yakalandı. 18 yılın içinde en önemli iki sıçrama noktası var. Birisi devlet katkısının gündeme geldiği 2013 yılı. İkincisi ise 2017'deki otomatik katılım etkisi. Biz 18 yaş altı gençlerin sisteme dahil edilmesi sürecini de böyle bir kırılma noktası olarak görüyoruz. Sektör olarak uzun yıllardır devletimizle bu konuyu istişare ederken çıkış noktamız hep tasarrufun yetersiz olması nedeniyle ülkemizi sürdürülebilir bir tasarruf noktasına ulaştırmak için neler yapılabileceği perspektifiydi. Biz bu düstur ile hareket ediyoruz. Bugün geldiğimiz 183 milyar lirayı aşan fon büyüklüğü ve 13 milyona yaklaşan katılımcı sayısı bizi umutlandırıyor ama daha gidecek yol var. Bu da bizi mutlu ediyor" şeklinde konuştu.