Taşeron işçisi zorunlu emekliliğe çözüm bekliyor
Türkiye'de emeklilikte yaşa takılanlara (EYT) şimdi de "zorunlu emekliliğe takılanlar" eklendi. Yıllarca taşerona bağlı çalıştıktan sonra 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sürekli işçi kadrosuna alınan işçiler zorunlu emekliliğe tabi tutuluyorlar. İşçiler, genç yaşta ve düşük aylıkla emekliliğe mahkûm olmalarına neden olan zorunlu emeklilik uygulamasının kaldırılmasını istiyor. Habertürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberi
Yıllarca taşerona bağlı olarak çalışan yaklaşık 1 milyon işçi, 2018 yılında çıkartılan 696 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile sürekli işçi kadrosuna alındılar. KHK’da yer alan düzenleme uyarınca, emeklilik için asgari koşulları yerine getirmiş işçiler kadroya alınmadı, kadroya alınanlar da koşulları yerine getirdikleri tarihten itibaren zorunlu emekli ediliyorlar. Kadınlar bu yıl 48 – 49 yaşında, erkekler de 52- 53 yaşında emekli oluyor. Bu yaş grubundaki işçiler 5600 prim günü ile emekli edildikleri için, aylık bağlama oranları düşük oluyor. Çalışma yaşamlarında elde ettikleri kazançlar genelde asgari ücrete yakın düzeyde olduğu için emekli aylıkları da 2500 – 3000 lira düzeyinde oluyor.
Çalıştayda verilen bilgiye göre, sadece Öz Sağlık İş Sendikası üyesi 3 bin 121 işçi, kadroya geçtikten sonra zorunlu emekliliğe tabi tutuldu. Bunlardan 2 bin 585’i Sağlık Bakanlığı, 345’i de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı personelinden oluşuyor.
Öz Sağlık İş Sendikası’nın dün Ankara’da düzenlediği çalıştayda 696 Sayılı KHK’lı kamu işçilerinin zorunlu emeklilik sorunu tartışıldı. Çalıştayda, Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Merve Özaydın’ın moderatörlüğünde Pamukkale Üniversitesi’nden Oğuz Karadeniz ve Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kadir Arıcı ile birlikte konuşmacı olarak yer aldım.
Öz Sağlık İş Sendikası Genel Başkanı Devlet Sert, devletin bir yandan emeklilik yaşını yükseltirken, 696 Sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna alınan işçilerin emekliliğe zorlanmasının çelişki olduğuna işaret etti. Sert, örgütlü oldukları sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların mesleki bilgi birikimi ve deneyiminin önemli olduğunu belirterek, deneyimli işçilerin en verimli oldukları dönemde emekliliğe zorlanmasını kurum yöneticilerinin de arzu etmediğini ama KHK’nın ellerini bağladığını anlattı.
HAK İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, taşeron işçilerinin yıllarca kamunun marabası olarak görüldüğünü, adeta modern kölelik sistemi içinde çalıştıklarını, 696 Sayılı KHK ile kadroya alınmalarına rağmen hala “Siz taşeronsunuz” denildiğini belirtti. Arslan, zorunlu emeklilik sorununun takipçisi olacaklarını belirtti.
ASGARİ ÜCRETE ZAM ÇAĞRISI
Asgari ücrete ara zam konusuna da değinen Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nu derhal toplantıya çağırarak, enflasyon kayıplarını telafi edici şekilde yeniden belirlemesi gerektiğini söyledi. Arslan, asgari ücretin dışındaki ücretlerin de toplu sözleşme düzeninin korunması için aynı oranda artırılması gerektiğini belirterek, bunun ücret artışı veya birinci vergi diliminin bir yıl süreyle alınması şeklinde hayata geçirilebileceğini ifade etti. Arslan, sosyal güvenlik priminin de İşsizlik Fonu’ndan karşılanabileceğini dile getirdi.
EYT’YE ZORUNLU EMEKLİLİĞE TAKILANLAR EKLENDİ
Prof. Dr. Oğuz Karadeniz, Türkiye’de yıllardır emeklilikte yaşa takılanların (EYT) gündemde olduğunu, şimdi bunlara “zorunlu emekliliğe takılanların” eklendiğini söyledi. Karadeniz, normal ücretle geçinmenin bile zor olduğu bir dönemde çalışanların genç yaşta zorla emekli edilmesinin onları düşük emekli aylığına mahkûm etmek anlamına geldiğini vurguladı.
Prof. Dr. Kadir Arıcı, kamuda sadece memurlar için yaş haddi uygulandığını, 1946 yılından bu yana 4/a (SSK) kapsamında çalışanlar için yaş haddi uygulamasına dair hiçbir yasal düzenleme olmadığını söyledi. Arıcı, zorunlu emeklilik sorununun çözümü için ya KHK’nın değişmesi ya da TBMM’de yasal düzenleme yapılması gerektiğini, aksi takdirde 696 Sayılı KHK hükmü ortada iken zorunlu emekli edilen işçilerin işe iadesinin mümkün olmayacağını, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurulardan da bir sonuç alınamayacağını dile getirdi.
Arıcı, Türkiye’de bir an evvel hak temelli sosyal yardım sistemine geçilmesi ve işsizlik maaşının süresi dolduktan sonra da işsizliği devam edenlere işsizlik yardımı yapılmaya başlanması gerektiğini söyledi.
“YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA YAŞAMAYA MAHKÛM OLUYORUZ”
Çalıştayda söz alan bir işçi, yakında emekli edileceğini belirtti. Yirmi yıldır sağlık sektöründe hizmet ettiğini, daha önce sürekli asgari ücret civarında aylık aldığı için tasarruf yapamadığını belirten işçi, bağlanacak aylığının 2500 lira olarak göründüğünü, zorunlu emeklilik ile yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm olacağını söyledi. Bir başka işçi de geçen yıl zorunlu emekli edildiğini ama aldığı emekli aylığı ile geçinemediğini anlattı.