“Ya tekrar olursa” korkusu travma sonrası stres bozukluğuna yol açıyor
Yaşanan afet, bazı kişilerde yıllar sonra bile canlılığını koruyup olumsuz duygularla yaşanmasına neden olabiliyor. "Ya tekrar olursa" kaygı ve korkusu kişilerde travma sonrası stres bozukluğu ile kaygı bozukluklarına yol açıyor. Uzmanlar, "Bu durum kişinin işlevselliğine zarar verirse, profesyonel yardım alınmalı" diyor. Habertürk'ten Ceyda Erenoğlu yazdı
ABONE OLDepremin yaşamı tehdit eden, ani ve önceden kestirilemeyen doğal bir afet oluşu onu korkutucu hale getiriyor. Bu korkunun en önemli nedenlerinden biri belirsizlik barındıran durumların kişide yoğun kaygı yaratması. Belirsizliğin yanında hem kontrol edememe hem de yaşamsal tehdit içermesi korku ve stres için tetikleyici oluyor. Bu durumda insan beyninde “kaç ya da savaş” tepkisi ortaya çıkıyor ve kişi kendisinde fizyolojik değişimler hissetmeye başlıyor.
“KAÇ YA DA SAVAŞ” TEPKİSİ
Bu değişimler; Nefes alışverişinde hızlanma, kalp atım hızında artış, titreme, kas gerginliği, göz bebeklerinin büyümesi olarak sıralanıyor. Böylelikle beynimiz vücudumuzu stres kaynağından kaçmaya ya da onunla savaşmaya hazır hale getirmeye çalışıyor. Ülkemizin bir gerçeği olduğu bilinmesine rağmen deprem her deneyimlendiğinde yaşanan belirtiler benzer oluyor. Kişi depremi bilmesine rağmen, o anda yoğun korku, kaygı ve panik gibi duygular içine girip aklında bu duyguları uyandıracak olumsuz düşünceler ve senaryolar canlanmasına engel olamıyor. Bu olumsuz düşünceler sonucunda genellikle kendisine veya sevdiklerine kötü bir şey olacağına inanıyor.