Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Depremin yaşamı tehdit eden, ani ve önceden kestirilemeyen doğal bir afet oluşu onu korkutucu hale getiriyor. Bu korkunun en önemli nedenlerinden biri belirsizlik barındıran durumların kişide yoğun kaygı yaratması. Belirsizliğin yanında hem kontrol edememe hem de yaşamsal tehdit içermesi korku ve stres için tetikleyici oluyor. Bu durumda insan beyninde “kaç ya da savaş” tepkisi ortaya çıkıyor ve kişi kendisinde fizyolojik değişimler hissetmeye başlıyor.

“KAÇ YA DA SAVAŞ” TEPKİSİ

Bu değişimler; Nefes alışverişinde hızlanma, kalp atım hızında artış, titreme, kas gerginliği, göz bebeklerinin büyümesi olarak sıralanıyor. Böylelikle beynimiz vücudumuzu stres kaynağından kaçmaya ya da onunla savaşmaya hazır hale getirmeye çalışıyor. Ülkemizin bir gerçeği olduğu bilinmesine rağmen deprem her deneyimlendiğinde yaşanan belirtiler benzer oluyor. Kişi depremi bilmesine rağmen, o anda yoğun korku, kaygı ve panik gibi duygular içine girip aklında bu duyguları uyandıracak olumsuz düşünceler ve senaryolar canlanmasına engel olamıyor. Bu olumsuz düşünceler sonucunda genellikle kendisine veya sevdiklerine kötü bir şey olacağına inanıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ