Türkiye'de her 3 yetişkinden biri tansiyon hastası
17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü'ne dikkat çekmek için açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Aydın Türkmen, "Hipertansiyon, vücut üzerindeki etkileri sebebiyle dünya genelinde tek başına inme, kalp krizi ve böbrek hastalıklarına neden olan en büyük ölüm sebebidir" dedi
Dünya genelinde yaklaşık 1,5 milyar insan hipertansiyon hastası ve her yıl 9 milyonun üstünde insan bu nedenle hayatını kaybediyor. Araştırmalar, 2025 yılında hasta sayısının yüzde 15-20 oranında artacağını ortaya koyuyor ve bu ciddi durumda yalnızca her yedi hastadan birinin kan basıncı gerektiği gibi tedavi edilebiliyor.
BAZEN BELİRTİ GÖSTERMİYOR
Baş ağrısı, susuzluk, sık idrara çıkma ihtiyacı, gece idrara daha sık çıkma, zayıflık ve yorgunluk, bulanık görme gibi belirtilerle ortaya çıkan hipertansiyon, birçok hastada belirti göstermeden de ortaya çıkabiliyor. Bu belirtilerin yanında idrar ve üst solunum yolu enfeksiyonlarına daha sık yakalanma, yaraların ve enfeksiyonların iyileşmesinin uzun sürmesi de, bu süreçte dikkat çekebilen diğer farklılıklar.
BESLENME VE HAYAT TARZI DEĞİŞİKLİKLERİYLE BİRÇOK HASTALIK ÖNLENEBİLİR
Hastalıklar ile hayat tarzı ilişkisinin önemine dikkat çeken Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, konuyla ilgili yaptığı açıklamada bireysel çabalarla elde edilecek sağlık kazanımlarına dikkat çekti.
TBV Başkanı Erk, 'Sağlıklı Beslenme ve Hayat Tarzı Önerileri' eğitimleriyle sağlıklı nesiller yetiştirmek ve hayat tarzı değişimleriyle beslenme kaynaklı hastalıkların önüne geçebilmeyi hedeflediklerini dile getirdi.
HİPERTANSİYON KADINLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Hipertansiyonu, kalbin kanı pompalarken damarda oluşturduğu basıncın normal değerlerin üzerinde olması şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Erk, "Büyük tansiyonun 140 mmHg ve üzeri, küçük tansiyonun 90 mmHg ve üzerinde olması yüksek tansiyon (hipertansiyon) olarak nitelendirilir. Erkeklerde görülme sıklığı yüzde 27.5 iken kadınlarda bu oran yüzde 36.1 olarak görülmüştür ve Türkiye'de her üç yetişkinden biri tansiyon hastasıdır. ABD'de yapılan son araştırmalarda ise hastaların tansiyon kontrol becerilerinin gün geçtikçe azaldığına ve buna bağlı hipertansiyon ilişki kalp-damar hastalıkları nedenli ölümlerin arttığına dikkat çekiliyor. Tansiyon kontrol becerisi oranları ise kadınlarda yüzde 23, erkeklerde yüzde 18 civarında olarak ortaya çıkıyor" dedi.
"EN BÜYÜK ÖLÜM SEBEBİ"
Türk Böbrek Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Aydın Türkmen, bu durumun her geçen gün artış gösteren küresel bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekti.
Prof. Dr. Türkmen, "Hipertansiyon, iç organlar üzerindeki etkileri, kronik böbrek hastalığı, diyabet ve obezite ile olan ilişkileri nedeniyle dünya genelinde tek başına inme, kalp krizi ve böbrek hastalıklarına neden olan en büyük ölüm sebebi. Yaşla birlikte görülme sıklığı artan hipertansiyon, birçok hastada başlangıç belirtilerini çok ağır göstermez. Bu durum ise doktora zamanında başvurulmasını geciktirerek hayati tehlike yaratan hastalıklarla davetiye çıkarmış olur" dedi.
60 yaş üstü kişilerin yüzde 60'ından fazlasını etkileyen hipertansiyon, damar ve diğer uç organ hasarlarına neden olur. Genellikle kronik böbrek hastalığı, diyabet ve obezite ile ilişkili olarak ortaya çıkması kalp damar hastalıkları riskini de arttırır. Dolayısıyla hipertansiyona yönelik tedavilerin ana hedefi, böbrek ve kalp gibi uç organ hasarlarını sınırlamak, böylece kalp damar hastalıklarının ortaya çıkışını ve buna bağlı ölümleri azaltmaktır.
"YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİ ETKİSİZ İSE İLAÇ ŞART"
Prof. Dr. Türkmen, diğer özelliklere bakılmaksızın, kan basıncı sürekli olarak 140/90 mmHg veya daha yüksek olan hastalarda, yaşam tarzı önlemleri etkisiz ise ilaç tedavisinin başlatılması gerektiğinin altını çizdi.
Türkmen, "Her ne kadar çoğu hasta tarafından sıklıkla kullanılmasa da yaşam tarzını değiştirmek ve kişisel tedbirler almak, tansiyon kontrolünde çok önemli bir rol oynar. Bu önlemler arasında aşırı kilolu veya obez kişiler için kilonun azaltılması, düşük sodyum diyeti, sigaranın bırakılması, alkol ve kafein sınırlamaları ve düzenli fiziksel aktivite yer alıyor. Bununla birlikte, dünya çapında eğitim ve teknolojinin bir araya gelmesi sayesinde kan basıncı kontrolünde hastalar lehine önemli ilerlemelerin sağlanması mümkün olacaktır" dedi.
"HİPERTANSİYON ÇOCUKLAR İÇİN DE RİSK OLUŞTURUYOR"
Hipertansiyonun yalnızca yetişkinlerde değil, çocuklarda da her yaşta görülebildiğini belirten Türkmen, "bu durum doğuştan gelen etkenler sonucu ortaya çıkabileceği gibi obeziteye bağlı olarak daha büyük yaştaki çocuklarda veya ergenlerde de ortaya çıkabilir. Çocuklarda hipertansiyon belirtileri, hipertansiyona sebep olan bir hastalığın varlığına ve hipertansiyonun düzeyine göre farklılık gösterir. Bulantı, kusma, baş dönmesi, burun kanaması, halsizlik, bulanık görme gibi belirtiler, çocuklarda hipertansiyonu düşündürmelidir" dedi.