Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Şule’nin ölümündeki sis perdesini aralayacak rapor
        .png
        .png

        Ankara’da bir plazanın 20'inci katından düşerek şüpheli bir şekilde 'ölen' Şule Çet davasında, mahkemeye sunulan bilimsel uzman mütalaası, sır perdesini aralayacak delillere ulaşmada yapılan ihmalleri bir bir sıraladı.

        Habertürk'ten Öznur Karslı'nın haberine göre, üniversite öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018’de bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybetmişti. Genç kızın ölümüyle ilgili görülen davanın seyrini değiştirecek bir rapor hazırlandı. Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’nda görevli Adli Tıp Uzmanları Prof. Dr. Halis Dokgöz ile Prof. Dr. Hakan Kar’ın hazırladığı rapor, Çet ailesinin avukatı tarafından mahkemeye sunuldu.

        REKLAM

        BOYUN BÖLGESİ TRAVMAYA MARUZ KALDI

        Raporda yer alan en dikkat çekici tespitlerden birine göre, Şule Çet’in otopsisinde 'Hyoid kemik sağ boynuz orta bölümde ekimozlu kırık, yani yani sağ boynunda kemik kırıkları olduğu tespit edildi. Uzmanlar bu tespitlerini, ‘Adli Tıp literatüründe etrafı ekimozlu hyoid kemik kırığı boyun bölgesinin travmaya maruz kaldığını gösterir’ ifadesiyle açıkladı. Boyundaki kemik kırığı vakalarının ise, adli tıp uygulamalarında bası, elle boğma ve bağla boğma olgularında yüzde 68 ile yüzde 92 arasında görüldüğünü belirttiler.

        TIBBEN AYRIM YAPILAMADI AMA...

        Adli tıp uzmanları bu tespitle ilgili yorumunu raporda şöyle paylaştı:‘Şule Çet’in otopsisinde tespit edilen “hyoid kemik sağ boynuz orta bölümde ekimozlu kırık” bulgusunun, kişi canlı iken boyun bölgesinin travmaya maruz kaldığının göstergesi olduğu, bunun boyna bası sonucu oluşabileceği gibi, yüksekten düşme sonucu da oluşabileceği, aralarında tıbben ayrım yapılamadığı, ancak adli tıp literatürüne göre ekimozlu hyoid kemik kırıklarının boyna bası olgularında, yüksekten düşme olgularına göre çok daha sık görüldüğü’ ifadesi yer aldı.

        ‘CİNSEL TEMAS VAR’ BULGUSU

        Uluslararası Adli Tıp literatürünün kaynak gösterilerek hazırlanan rapora göre, Şule Çet’in cinsel bölgelerinde yapılan muayenelerde sperm hücresi tespit edilmedi. Ancak bunun şöyle bir bilimsel açıklaması var. Şule’nin bedeninde her iki erkek şüpheliye ait olduğu belli olan sperm örneği tespit edilmedi. Ancak erkeklerde, menide ve idrarda bulunan Prostat Spesifik Antijen (PSA) dokusu tespit edildi. Uzmanlar , sperm tespit edilmemiş olmasının cinsel ilişkinin gerçekleşmediği anlamına gelmeyeceği olarak yorumladı. Raporda, ‘cinsel saldırı olgularının sadece yaklaşık üçte birinde sperm tespit edilebilmekte olup, sperm tespit edilmemesi cinsel saldırı olmadığını göstermemektedir’ ifadesi yer aldı.

        REKLAM

        MAHREMİYET İLKESİNCE GİZLİ ZARFA KOYULDU

        Uzmanların ulaştığı bulgulardan birine göreyse, Şule Çet’in sağ kalçasının altında, uyluk kemiğinin birleştiği yerde ısırık izi ile uyumlu ekimozlar yani deri altında kan toplanması tespit edildi. Isırık izi ile uyumlu olabilecek şekilli ekimoza ait fotoğraflarsa, mahremiyet ilkesi gereğince gizli zarf içerisinde rapor ekinde sunuldu.

        ZEHİRLENMEYE BAĞLI ÖLÜM DEĞİL

        Şule Çet’in otopsisinde ‘mirtazapin’ denilen depresyon, uyku bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaç etken maddesi, kanda ve göz içi sıvısında etil alkola rastlandı ancak bunun Şule’nin zehirlenerek öldüğünü söylemeye yeterli delil olamayacağı savunuldu.

        EN ÖNEMLİ DELİL TUTANAKLARA İŞLENMEDİ

        Raporda, Şule Çet’in ölümüyle ilgili olay yeri inceleme görüntüleri ve tutanakları sürecindeki ihmallere de atıfta bulunuyor. Olay yerinde sperm, kan vb. biyolojik leke tespiti için değişik dalga boylarında ışık kaynağı ile ışıklı inceleme yapılmamış olduğuna da dikkat çekilen raporda, Şule'nin iç çamaşırının üzerinde sperm, kan, tükürük vb. incelemeler yapılmamış olduğu vurgulanıyor.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa