"Sorunlarımız bu kadar ortakken, çözümlerimiz neden ayrı olsun"
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, küresel anlamda sorunlar bu kadar ortakken çözümlerin ayrı olamayacağını belirterek, "Bugün esas problem, çözüm için birlikte hareket edememektir. Küresel sorunlar, ancak küresel iş birlikleriyle çözülebilir. Unutmayalım ki bu dünya hepimizin. Birleşirsek kazanırız, bölünürsek kaybederiz." dedi
Bilecik, Türkiye Kalite Derneği (KalDer) tarafından bu yıl "Sürdürülebilir Ortak Gelecek" temasıyla 27'ncisi gerçekleştirilen Kalite Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, etkinlikte ortak geleceğin tartışılacağını bildirdi.
"Eğer dünya çapında kaliteli işlere sahip olursak, dünya çapında kaliteli ortak bir geleceğe sahip oluruz." diyen Bilecik, ileriyi görüp geleceği tasarlayanların kazanacağını, ileriyi görmek için önce bugüne bakmak gerektiğini söyledi.
Bilecik, bugün kişilerin kafasında daha önce hiç olmadığı kadar, "ne olacak bu dünyanın hali?” sorusunun dolaştığını kaydederek, bu soruya karşı karamsar olanlar kadar iyimserlerin de bulunduğunu, kendisinin de iyimserlerden olduğunu bildirdi.
Kim ne derse desin, eskilerin deyimi ile yeni bir dünya düzeni kurulduğunu ve dünyanın ters yüz, alt üst olduğunu dile getiren Bilecik, iyimserlerin hala iyimser, kötümserlerin ise bir miktar daha kötümser olabildiğini aktardı.
Bilecik, son yıllarda artan küresel sıkıntılardan bahsederek, demokrasiler tökezlerken, küresel kriz sonrası ekonomilerde ticaret ve kur savaşları gibi eğilimlerin artık daha fazla ön plana çıkabildiğini, siyasal güç anlayışının uzlaşma ve birleştiricilik yerine, çatışma ve kutuplaşma üzerinden zemin kazanmaya çalıştığını, iklim değişikliği konusunda bile ortak mücadele istenen ivmenin yakalanılamadığını, küresel sorunlara ortak çözümler üretme kapasitesinde aşınmalar gözlemlendiğini anlattı.
Sorunlar bu kadar ortakken çözümlerin ayrı olamayacağını aktaran Bilecik, "Bugün esas problem, çözüm için birlikte hareket edememektir. Küresel sorunlar, ancak küresel iş birlikleriyle çözülebilir. Unutmayalım ki bu dünya hepimizin. Birleşirsek kazanırız, bölünürsek kaybederiz." diye konuştu.
"ORTAK GELECEĞİ YÖNETMEK GELECEK NESİLLERE KARŞI BORCUMUZ"
Bilecik, ortak geleceği yönetmenin gelecek nesillere karşı boyunlarının borcu olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünün gereksinimlerini, gelecek kuşakların haklarından ödün vermeden karşılamak zorundayız. Onların haklarını almıyor olmalıyız. Bunun için ortak bir vizyona sahip olmalıyız. Ancak; bu tek başına yeterli değildir. Çözümler için yarını beklemeden, hemen bugün harekete geçmeliyiz. Bizler ortak bir geleceğin temellerini evrensel ilkeler üzerine atarken, gençlerimizin oluşturduğumuz bu sağlam zemin üzerine hayallerini inşa etmelerini de sağlamalıyız. İlerici, özgürlükçü, yaratıcı, hoşgörülü ve sosyal sorumluluk niteliklerine sahip bireyler yetiştirmemiz birincil önceliğimiz olmalı."
Bilecik, vizyonları hayata geçirmenin liderlerin işi olduğunu kaydederek, "Sürdürülebilir ortak geleceğimiz için herkese ama en çok da iş dünyası liderlerine; kısaca bizlere, sizlere iş düşüyor. Hepimizin liderlik rolünün hakkını vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Lider kişinin Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi olması gerektiğini vurgulayan bilecik, "Ona inanan ve onun gösterdiği yolda ilerleyen kişiler olduğu sürece, Türkiye mutlu ve güçlü bir geleceğe doğru yürümeye devam edecektir." dedi.
"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE HEP BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ"
Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ise iklim değişiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu konuşmasında, bu değişikliklerin insan hayatına etkilerine değindi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası liderlerin sorumlu davranışıyla silahların azaltıldığını dile getiren Eczacıbaşı, sorumluluk sahibi liderlerin, bilimin ışığında, teknolojinin ve bilimin yardımıyla ilerlediğinde sorunlara karşı çözüm getirebildiğini söyledi.
Eczacıbaşı, iklim değişikliğinin insan yapısı olduğunun artık tartışma götürmeyecek bir konu olduğunu kaydederek, "Sorumluluk hepimiz, devletlerin, liderlerin, kamu kurumlarını, özel kuruluşların, bireylerin... Bu sorunlar artık iş birliğiyle çözülebilir. Bizler neler yapabiliriz konusuna bakmamız gerekiyor artık. Siyasi otoriteleri hayata geçirmek için onları nasıl cesaretlendirebiliriz." dedi.
Ortak geleceğin önemine değinen Eczacıbaşı, kişilerin hoşuna gitmeyen bilimsel gerçeklere gözünü kapattığını vurguladı.
Eczacıbaşı, insanların özellikle uzun yıllar sonrası için yaşanabilecek sıkıntılardan bahsedildiğinde bunu önemsemediğini belirterek, kişilerin, "100 yıl sonraki insanlar daha gelişmiş teknolojiyle bu sorunu halleder" gibi düşüncelerle ileride yaşanabilecek muhtemel oumsuzlukları göz ardı ettiğini aktardı.
İklim değişikliğinin küresel sorunların sadece bir tanesi olduğunu dile getiren Eczacıbaşı, bu ve benzeri küresel sorunlarla mücadele için sadece bağışların yeterli olmayacağını, iş birliklerinin ciddi önem arz ettiğini anlattı.
Eczacıbaşı, sürdürülebilirlik alanında şirket olarak yaptıkları çalışmalara değinerek, bundan sonra konuyla alakalı atacakları adımlardan bahsetti.
"SÜRDÜRÜLEMEZ BİR GELECEĞE DOĞRU YÜRÜDÜĞÜMÜZÜ ÇOK GEÇ ANLADIK"
KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı da insanların tabiatın doğal dengesine verdiği zarardan bahsederek, "Yeryüzünü kendi akıllı tasarımlarımız ile şekillendirmeyi ve bunu yaparken de aç gözlülüğümüz ile tabiatın dengesini yok farz etmeyi seçtik. Dengeleri o kadar bozduk ki yaşam şeklimizi değiştirmezsek sürdürülemez bir geleceğe doğru yürüdüğümüzü çok geç anladık." dedi.
İklim değişikliğinin ortak geleceğin en korkutucu tehlikesi olduğunu vurgulayan Pilavcı, bu değişikliği tetikleyen alışkanlıklardan bahsetti.
Pilavcı, su kaynaklarının tükenmesi, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçilmesi, endüstri 4.0 gibi konulardan bahsederek, "Akıllı bir toplum olmayı başarabilirsek; teknolojiyi en etkin bir şekilde kullanabilir, bir taraftan rekabet gücümüzü artırırken bir taraftan da geleceğimize yatırım yapabiliriz." ifadelerini kullandı.