CHP lideri Özgür Özel, Bahçeli ile görüşmesini anlattı

1 MAYIS TUTUKLAMALARI

Son 22 yılda hukukun aldığı yaralar, AİHM kararlarına uyulmamasının sayısız örneğini yaşadık. Son örneğini 1 Mayıs'ta yaşadık. Taksim, 1 Mayıs'ta emekçilere kapatıldı. Orada Anayasa Mahkemesi kararına rağmen örülen utanç duvarını gördük. Bu utanç duvarı maalesef tarihe geçti.

O gün birileri Anayasa'ya uymadılar. 49 evladımız önce gözaltına alındı, sonra tutuklandı. Bir tarata Anayasa Mahkemesi kararına direnen kanunsuz emri verenler, karşısında gençleri gözaltına alıp tutukluyorlar. Bir an önce bu orantısız tutuklamanın kaldırılmasını, gençlerin serbest bırakılmasını hatırlatıyoruz.

"VATANDAŞ İFLASA, BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLENİYOR"

Emeklimize ve emekçimize yapılan zulmün altını çiziyoruz. İstanbul'un ekonomik sorunlarının ne hale geldiği ortada. Geçtiğimiz bayram İstanbulluların yüzde 70'i şehir dışına çıkamadı. Önümüz Kurban Bayramı. Kurban almayı bırakın, 5 kişilik otobüs biletinin maaşı aştığı dönemdeyiz. İstanbullu kredi kartı borcunun asgari ücretini ödeyenler yüzde 37'ye dayanmış. 2 İstanbulludan 1'i asgarinin altında ödeme yapıyor. Bugün TÜİK'in maskeli enflasyon raporlarına göre; kredi kartı sahipleri her ay iflasa, borç batağına ve icraya sürükleniyorlar. Milletin ekmeğinin küçüldüğü, buzdolabının boşaldığı bir sürece geldik.

"ŞİMDİ YENİ BİR HAZIRLIK VAR"

Temel gıda maddelerinin KDV'si yüzde 1'ken, vergi hilesiyle yüzde 10'a çıkardılar. Şimdi yeni bir hazırlık var. Türkiye'de KDV oranı yüzde 20. Yüzde 10 ve yüzde 1'likler liste ilanı ile oluyor. Şimdi pandemide yüzde 18'den 8'e inen mobilya, eğitim, sağlık, konaklamada pek çok başlıkta liste oyunuyla KDV oranı yüzde 10'dan 20'ye çıkarılıyor. Bu memlekette vergilerin yüzde 76'sı dolaylı vergilerden alınıyor. Bu adaletsizliğe isyan ediyoruz. Doğrudan yüzde 25'lik verginin yüzde 15'i çalışanların maaşından kesiliyor. Bu adaletsiz düzene isyan ediyoruz.

Yüksek enflasyon 4 ayda maaşları eritti. Yılbaşında 17 bin lira olan asgari ücret, TÜİK verilerine göre yüzde 18 yıprandı. 3 bin 182 lirası buhar oldu. Emekli maaşı 10 bin lira 1872 lira kaybetti. Enflasyon düzenlemesi yapılırsa asgari ücretin 21 bin 800 lira olması lazım. Birileri zam yapmamaktan, emekli maaşını düzenlememekten bahsediyorlar.

Emeklilere dedik ki; bizimle olun, yanımızda olun. Koştular geldiler. Bütün emeklileri ve destek vermek isteyen herkesi 26 Mayıs Pazar günü büyük emekli mitingine davet ediyorum. Örgütlerimizle orada olacağız. Emeklilere söz verdik, onlar yıllarca hizmet ettiler, alınteri döktüler. Şimdi onları unutamayız.

"IMF'İN HAYALETİ DOLAŞIYOR"

Mehmet Şimşek; yüksek enflasyonla maaşları kemirterek, alım gücünü düşürerek enflasyonu düşürecek bir yöntem arıyor. Krize tuhaf yöntemlerle çare arıyor. Bir zamanlar IMF programlarını bitirdik diyenler, şimdi görünmez IMF programını yapıyorlar. Güya IMF yok, hayaleti var.

SİNAN ATEŞ'İN ÖLDÜRÜLMESİ

Dün Genel Merkezimizde çok kıymetli bir konuğumuz vardı. Rahmetli Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'i kabul ettik. Çıkan iddianameden duydukları hayal kırıklıklarını anlattılar. Genel Başkan olduğumda aramıştım. Sayın Ayşe Ateş, kullandığımız özenli dile teşekkür ederek, her anlamda desteğimizden memnun olacağını söyledi. Biz de hakikate ulaşılana kadar, yüreği soğuyana kadar arkasında olduğumuzu söyledik.

İddianame doğası gereği, bilinenin hep ilerisindedir. İddianame adalete atılmış bir adımdır. İddianameyi okuyanlar, kendilerinin gerisinde olduğunu gördüler. Yeni hiçbir şey görmedik. Olması gereken pek çok şeyi de görmedik. Bu iddianamenin iade edilmesi, kabul edilmemesi gerekmektedir. Ayşe Ateş'in adalet yürüyüşü hepimizin adalet yürüyüşüdür.

MEB MÜFREDATI

Türkiye Yüzyılı Maarif Planı diye bir çalışmanın asla kabul edilemez olduğunu söylemiştim. Müfredat yapmak, anayasa yapmak gibidir, anayasa yapmaktan önemlidir dedik. 7 gün yetmez dedik, Milli Eğitim Bakanı çıkmış 10 günde görüşlerini bildirsinler diyor. Sayın Bakan yaptığınızı tarif etsek, öğrencileriniz aynı seçeneği işaretler; küstahlık.

ERDOĞAN VE BAHÇELİ İLE GÖRÜŞME

Siyasette istikameti millet belirler. Sandıktan çıkan mesajı okuyanlar kazanır, sandıkla inatlaşanlar kaybederler. Biz siyasette yeni bir yol açtık. Ortak doğrularımızı sürdürerek, hatalarımızdan ders alarak, değişim dönüşüm talebini görerek büyük bir mücadele verdik. Bu yolculuğun ilk durağında; CHP'yi birinci parti yaptık.

Bizi bugüne taşıyan yoldan sapmadan, Türkiye'nin bütün demokratlarını kucaklayarak yolumuza devam ediyoruz. Seçimden sonra asla şımarmadan, kimseye yüksekten bakmadan ilerliyoruz. Tüm siyasi partilerin genel başkanlarıyla görüştük, görüşüyoruz.

Bugün Sayın Devlet Bahçeli'den dün talep ettiğimiz randevumuz saatler içinde karşılanarak, bir gün sonra kabul ettiler. Kendisiyle gayet olumlu, verimli geçen bir görüşme gerçekleştirdik. Fikir alıverişleri, tecrübeleri, kıymetli aktarımlar için teşekkür ediyorum. Ortak bir açıklama yoksa, görüşme taraflardan kendi ifadelerini paylaşabilecekleri bir anlayışla sürmelidir.

Erdoğan görüşmesinde gizli kapaklı ne konuştunuz? Dışişleri Bakanlığı'nın en üst görevlerinde bulunmuş bir diplomatın notları parti arşivine girmiştir. Kayıt dışı siyasete itiraz eden anlayışımızla, görüşmemiz paylaşılmıştır.

Sayın Bahçeli ile yaptığımız görüşmeden sonra bana 'Açıklama yapabilirsiniz' demesine rağmen, ayakta, orada bekleterek açıklama yapmayı doğru bulmadım. Seçim sonuçlarını samimiyetle değerlendirdik. Kendisinin değerlendirmelerini memnuniyetle dinlediğimiz, bundan sonraki süreçte yapıcı şekilde bu değerlendirmeleri paylaşabilirim. Filistin ve Kıbrıs başta olmak üzere dış politikaya bakışımızı, Türkiye'de ana muhalefet yurtdışında Türkiye partisi olduğumuzun altını çizdim. 10 bin liralık emekli maaşıyla geçinmenin imkansızlığını, asgari ücretin eridiğini konuştuk. AYM kararlarına uyulmamasından duyduğumuz endişeleri ilettik. Olumlu katkılarını ve farklı düşündüğü noktaları takip ettik.

SON ANKETLER

CHP’nin yukarıya doğru ivmelenmesinde hakkımızı teslim etmeyen kimse yok. Nisan ayı anketleri geldi. “31 Mart seçimleri yerel seçimdir, genele yansımaz” diyenler yanıldılar.

Şu ana kadar CHP’nin “Bu Pazar milletvekili seçimleri olsa, oyunuzu kime verirsiniz?” sorusunda 1. Parti olmadığı hiçbir anket yok.

"KENDİ ADAYLIĞIMI DAYATMAYACAĞIM"

Görünen o ki, CHP’deki bu yukarıya ivmelenme, bu özgüvenli siyaset, birilerini CHP’yi yeni tartışmalara sürüklemeye, memur kılmış. Geçmişte yaptığımız hataları tekrar etmeyeceğimizi söylemiştim.

Hazır 1. Partiyken işler yolunda gidiyorken, gelecek seçime daha zaman varken, aday tartışması dostumuz tarafından iyi niyetle yapılsa da bazı kötü niyetliler tarafından kışkırtılmaya çalışılsa da hiçbirimize faydası olmayan bir tartışmadır. Buradan, gelecek seçim için şimdiden aday tartışmaları başlatmanın CHP’nin ivmesini düşürmek, gücünü azaltmak, ona çelme takmaktan başka gayesi yoktur.

CHP’nin genel başkanı olarak kendi adaylığımı dayatmak, CHP’nin tarihi bir fırsatı kaçırmasını sağlamak, CHP’nin birilerinin tükenmekte olan iktidarına tekrar fırsat vermek gibi bir hata yapmayacağımdan herkes emin olsun."