Sıcak soğuk demeyin yeşil alanda yürüyüş yapın: Anksiyete ve depresyon ilacı kullanımını azaltabilir!

Yeni bir bilimsel araştırmada haftada 3 veya 4 kez yeşil ve mavi alanlara yapılan ziyaretlerin, şehir sakinlerinin anksiyete, uykusuzluk, depresyon, yüksek tansiyon ve astım için ilaç kullanımını azaltabileceği sonucu yer aldı.

Finlandiya Sağlık ve Refah Kurumu’ndan bilim insanları parklara, bahçelere, deniz ve göl kenarlarına ve diğer kentsel yeşil ve mavi alanlara yapılan gezilerin insan sağlığına faydasını ortaya koymak için bilimsel çalışma yaptı.

Çalışmada, Finlandiya’nın en büyük kentsel yeşil alanına sahip Helsinki, Espoo ve Vantaa'da rastgele seçilen 16 bin kişinin 2015-2016 yılları arasında çevre sağlığı araştırmasına verdiği yanıtları analiz etti.

Katılımcılara ne sıklıkla yeşil ve mavi alanlarda yürüyüş yaptıkları soruldu.

Yeşil ve mavi alanlara yaptıkları gezi sıklığı ile anksiyete, uykusuzluk, depresyon, yüksek tansiyon ve astım için reçeteli ilaç kullanımları arasındaki ilişkiyi ölçmek isteyen araştırmacılar ilginç sonuçlar elde etti.

Yeşil alanda yürüyüş psikolojik rahatsızlığı önleyen bir faktör olarak görüldü.

Araştırma sonucunda yeşil yerlerde sık sık yapılan gezilerin psikolojik rahatsızlıklar, tansiyon ve astım ilaçlarının daha az kullanımıyla ilişkili olduğuna dair bulgular elde edildi.

Haftada üç ila dört kez doğayı ziyaret etmek rahatsızlıklara iyi geliyor.

Çalışma kapsamında belirli aralıklar orman ve park yürüyüşünün tansiyon hapı kullanma olasılığını yüzde 36, ruh sağlığı ilaçları kullanma olasılığını yüzde 33 ve astım ilacı kullanma olasılığını ise yüzde 26 düşürdüğü saptandı.

YÜRÜYÜŞÜN SAĞLIK AÇISINDAN FAYDALARI NELERDİR?

Düzenli olarak yürüyüş yapan kişiler, belirli rahatsızlıklara karşı vücudunun korunmasını sağlamaktadır. Yürüyüş işe birlikte vücut sisteminde meydana gelen işlemler, kişilerin bağışıklığını arttırır. Her gün gerçekleştirilen otuz dakikalık yürüyüşler, kişilerin sağlıklı bir yaşam sürebilmesi için oldukça ideal bir süredir. Amaç ne olursa olsun, düzenli yapılan yürüyüşlerin kesin olarak sağlamış olduğu on temel fayda mevuttur. Yürüyüşün vücuda sağladığı bu faydalar, özellikle belirli bir yaştan sonra meydana gelebilecek rahatsızlıkların oluşma riskinin azalmasını sağlamaktadır.

Yürüyüşün vücuda faydaları şu şekilde sıralanabilir;

Ömrün uzamasını sağlar.

Kalbin ve akciğerlerin korunmasını sağlar.

Kişilerin stres düzeylerini düşürür.

Kilo vermeyi kolaylaştırır.

Kişilerin sahip olduğu vücut formunu korumasını sağlar.

Yürüyüşün sağlık açısından faydaları şu şekilde sıralanabilir;

Kandaki kolesterol seviyesini düşürür.

Yüksek tansiyonun düşmesini sağlar.

Özellikle; göğüs, prostat, mide ve bağırsak kanserine yakalanma riskini azaltır.

Bacak ve kalça bölgesinde yer alan kas gruplarının güçlenmesini sağlar.

Kemik yapılarının güçlenmesini sağlar.

Kemik erimesi riskini azaltır.

Kişilerin uykusuzluk sorununu çözer.

Sindirimin kolaylaşmasını sağlar.

Yorgunluk hissinin giderilmesini sağlar.

Solunum kapasitesinin artmasını sağlar.

Kemik yapılarının sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.

Vücudun endorfin salgılamasını sağlar.

Eklem ve kasların esnekliğini arttırır. Böylelikle bel ve boyun ağrılarının giderilmesini sağlar.

Beyine oksijen sağlanmasını arttırır ve zihinsel olarak gelişim sağlanmasına imkan sunar.

Kan yağlarının düzeyini düşürür. Kolesterol dengesini sağlar.

Açık havada spor yaparsanız daha temiz hava solursunuz

Spor salonlarında sizinle birlikte antrenman yapan birçok insan vardır. Dolayısıyla antrenman esnasında birçok kişi aynı anda nefes alır ve verir. Spor salonlarının kapasitelerinin üzerinde üyelerinin oluşu veya havalandırmanın yetersiz olması gibi durumlar, sağlıksız bir ortam oluşmasına neden olabilir. Ayrıca kış aylarında salgın hastalıkların artması nedeniyle kapalı ortamda spor yapmak sağlıksız bir hal alabilir. Oysa açık havada yapacağınız spor ile temiz bir hava solursunuz. Elbette açık havada spor yapacağınız yeri bol ağaçlı bir bölge olarak belirlerseniz aldığınız havanın kalitesi daha da artacaktır!

Daha dinç olmanızı sağlıyor

Açık havada spor yapmak oksijenin etkili bir şekilde alınması ve kan dolaşımının artması nedeniyle vücuda dinçlik katar. Eğer açık havada yapılan spor, sabah saatlerine denk getirilirse gün içinde daha enerjik olunur. Çünkü egzersizden sonra vücudumuzun dinçliği 4 ile 10 saat arası devam eder.

Daha az hastalanırsınız

Açık havada, özellikle de doğayla iç içe ortamlarda spor yapmak, bolca oksijen almak anlamına gelir. Egzersiz sırasında bolca oksijen alacağınız için bağışıklık sistemini de desteklemiş olursunuz. Bu sayede vücudunuz dışarıdan gelebilecek zararlı unsurlara karşı daha dayanıklı olur.

Olası sindirim problemlerini önlüyor

Sindirim sisteminin rahat bir şekilde çalışabilmesi için ciddi miktarda kan akışına ihtiyacı vardır. Dolayısıyla yemekten bir süre önce veya yemekten bir süre sonra açık havada spor yapmanız, sindirim sürecini destekleyecek ve kolaylaştıracaktır. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı bir sindirim sistemine sahip olmanın en kolay ve etkili yoludur.

Daha etkili bir şekilde D vitamini alırsınız

Soğuk kış günlerinde, kapalı havalarda ve spor salonlarında vücudumuzdaki D vitamini oranı azalır. D vitamini besinlerden alınabildiği gibi en etkili şekilde güneşten yani açık havada alınır. D vitamini eksikliği ile kemik zayıflığı, kaslarda güçsüzlük, halsizlik gibi problemler meydana gelebilir. Yani açık havada spor yaparak güneş ışığından rahatlıkla D vitamini alınabilir.

Aldığınız D vitamini ile kışa hazırlık yaparsınız

D vitamini eksikliği ise depresyonun nedenleri arasında bulunmaktadır. Kışın güneş kaynaklı D vitamini alınımının kritik seviyelerde olması göz önünde bulundurulduğunda, açık havalarda spor yapmak daha da önemli önemli bir hal almaktadır.

Stresi önlüyor

Egzersizin depresyon, stres gibi durumları pozitif yönde etkilediği bilinen bir gerçektir. Açık hava ve egzersizi bir araya getirmek ise bu olumlu etkinin ikiyle çarpılması demektir. Bol oksijen almak, egzersizi daha etkili kıldığı gibi kişinin kaygılarından kurtulmasına da yardımcı olur. Ayrıca açık havada egzersiz yapmak doğayla girilen etkileşimden dolayı enerji aktarımı sağlanmasına, şehrin kalabalığından uzaklaşarak stresten korunmaya olanak tanır.

Uykuyu düzenliyor

Açık havada spor yapmak oksijeni etkili bir şekilde almamız kaynaklı olarak yaşam kalitemizin artmasını sağlar. Düzenli olarak spor yapmak ise 24 saatlik biyolojik fonksiyonları düzenleyen sistemin doğru bir şekilde çalışmasına yardımcı olur. Bu sayede hem açık havada spor yapma isteğiniz hem de yorulduğunuz için uyku kaliteniz artar.

Yaşlanmayı geciktiriyor

Açık havada yapılabilecek en iyi spor kuşkusuz ki tempolu yürüyüş. Yürüme bandında yaptığınız yürüyüşten daha etkili olan parklarda yapacağınız en az yarım saatlik tempolu yürüyüşle kilo kontrolünüzü sağlayacağınız gibi yaşlanmanın da önüne geçebilirsiniz.

Daha disiplinli olmanızı sağlıyor

Spor, kişiye motivasyon kazandıran ve disiplin katan bir alışkanlıktır. Açık havada spor yapmak ise bu faydaları ikiyle çarpmak demektir. Sabah zor uyanıyorsanız, enerjik bir şekilde spor yapamıyorsanız açık havada spor yapmayı mutlaka denemelisiniz. Örneğin sabah kalktıktan hemen sonra açık havada spor yapmaya başlamak, sabah uyanma probleminin azalmasını ve dolayısıyla motivasyonunuzun artmasını sağlayacaktır. Bunlarla birlikte hayatınız daha disiplinli bir hal alacaktır. Bu disiplin hayatınızın birçok noktasına yansıyacaktır.

Depresyonu önlüyor

Açık havada yapılan spor kan basıncını artırıyor. Mutluluk hormonu olarak bilinen endorfin daha fazla salgılanacağı için rahatlamış ve zinde hissedersiniz.

Araştırmalara göre açık havada spor yapan insanlarda depresyon riski çok daha az. Yüksek motivasyonla kişinin kendine olan güveninin artmasında da önemli rol oynuyor.

Kalp krizini engelliyor

Bisiklet sürmek ise yürüyüşle birlikte yapabileceğiniz bir diğer egzersiz. Yapılan araştırmalara göre açık havada bisiklet sürmenin kalp krizi ve yüksek tansiyon hastalıklarının önüne geçildiği kanıtlanmıştır.

Uykusuzluğa iyi geliyor

Uykusuzluk problemi olarak bilinen insomnia, açık havada yapılacak en az 30 dakikalık düzenli egzersiz ile yok edilebilir.

Maruz kalınan güneş ışığı gece vücudunuzun uyku haline geçmesi için bir uyarıcı olur ve uykusuzluk probleminiz böylelikle ortadan kalkar.

Zihin açıklığı sağlıyor

İlgi alanına göre farklılaşacak aktivitelerde tercihiniz yoga da olabilir. Açık havada yapılan yogayla birlikte nefes egzersizleri kan dolaşımını hızlandırıp oksijen tüketimini azaltır.

Böylelikle beyne daha çok oksijen gider. Ciğerlere daha fazla oksijenin dolmasıyla odaklanabilme ve zihin açıklığı sağlanır.

YÜRÜYÜŞTE NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?

Yürüyüşte dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, yemeklerden hemen sonra yürüyüşe çıkılmamasıdır. Hafif bir yemeğin üzerinden en az iki saat sonra yürüyüş yapılmalıdır. Yürüme sırasında değil, öncesinde ya da sonrasında bol su tüketilmelidir. Yürüyüş esnasında tercih edilecek ayakkabı da oldukça önemlidir. Kişilerin ayak anatomilerine uygun ve yürüyüş için tasarlanmış tabanlara sahip olması gerekmektedir. Özellikle çok sıcak günlerde, belirli saatlerde yürüyüş yapılmamasına dikkat edilmelidir. Yürüyüşlerin aynı tempoda yapılmasına özen gösterilmelidir.

DÜZENLİ YÜRÜYÜŞ NASIL OLMALIDIR?

Düzenli yürüyüş gerçekleştirmeye karar veren kişilerin öncelikle mutlaka doktorlarına danışması gerekmektedir. Doktorların, kişilerin sağlık ve fizik durumlarına göre önereceği bir yürüyüş programına uyulması, kişilerin sağlıkları açısından oldukça önemlidir. Yürüyüşe başlamadan önce mutlaka doğru ayakkabı tercih yapılmasına özen gösterilmelidir.

Yürüyüşün ilk günleri, üç bin ile dört bin adım olarak başlamalıdır. İlk günden fazla bir mesafenin yürünmesi, bacak ve bel bölgesinde yer alan kas gruplarında yüksek seviyede ağrıların meydana gelmesine neden olacaktır. Yürüyüşe başlandıktan birkaç gün sonra hedefin on bin adım olması gerekmektedir. On bin adım, düzenli ve normal tempoda bir yürüyüş için oldukça idealdir.