Prof. Dr. Alpay Azap: Çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısı 23 bine çıktı
Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye'de son dönemde aşı karşıtlığında artış gözlendiğini belirterek, "2016'da çocuklarına aşı yaptırmayan 11 bin aileyken, 2017 yılında bu rakam 23 bine çıktı. Çocukların önemli kısmını aşılamazsak salgınlar tekrar çıkar" dedi
ABONE OLTürk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, Türkiye'de son dönemde aşı karşıtlığında artış gözlendiğini belirterek, "2016'da çocuklarına aşı yaptırmayan 11 bin aileyken, 2017 yılında bu rakam 23 bine çıktı. Çocukların önemli kısmını aşılamazsak salgınlar tekrar çıkar" dedi.
Bu yıl 19'uncusu düzenlenen KLİMİK Kongresi, Antalya'da başladı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), aşılar, hepatitler, diyabetik ayak, antibiyotik direnci, HIV/AIDS, batı nil ateşi, tüberküloz ve herpes virüsü başta olmak üzere bulaşıcı hastalıkların ele alınacağı kongrede çeşitli ülkelerden gelen bilim insanlarının yanı sıra 700'den fazla dernek üyesi tecrübelerini paylaşacak.
AŞI KARŞITLIĞI ARTTI
DHA'nın haberine göre; Kongreye ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuşan KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, aşı karşıtlığı, aşı yaptırmamanın tüm dünyada önemli bir sorun haline geldiğini söyledi. Türkiye'de de çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısının arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Azap, "2016'da çocuklarına aşı yaptırmayan 11 bin aileyken, 2017 yılında bu rakam 23 bine çıktı. Bu önemli bir sorundur. Toplumdaki çocukların önemli bir kısmını aşılamazsak, salgınlar tekrar çıkar" dedi.
'AŞI KARŞITLIĞI ÇOK TEHLİKELİDİR'
Boğmaca ve kızamık başta olmak üzere birçok hastalığın aşılar sayesinde unutulduğunu hatırlatan Prof. Dr. Azap, aşılar yaptırılmadığında bu hastalıkların yeniden ortaya çıkacağını ve bunun 10 binlerce insanı etkileyeceğine dikkati çekti. Dünyada aşı oranlarının düştüğü ülkelerde bulaşıcı hastalıkların arttığına dikkati çeken Prof. Dr. Azap, "Rakam çok endişe verici. Bununla ilgili düzenlemeler devam ediyor. Aşılar, insanoğlunun geliştirdiği önemli buluşlardandır, hayat kurtarıcıdır. Her sene dünyada 2-3 milyon insan aşılar sayesinde ölümden kurtulmuş ve korunmuş oluyor. Bu aşılama oranlarını artırdığımızda bu sayının 5 milyona çıkmasını bekliyoruz. Sadece kızamık aşısı son 15 yılda 20 milyon çocuğun hayatını kurtardı. Aşı karşıtlığı çok tehlikelidir" diye konuştu.
KLİMİK Genel Sekreteri Doç. Dr. Süda Tekin de kongrede bulaşıcı hastalıkları, tanı ve tedavilerindeki yenilikleri ve korunma yöntemlerini tartışacaklarını söyledi. Doç. Dr. Tekin, "Dünyada 400 milyon kişi Hepatit B ile infekte. Hepatitler aslında karaciğere yerleşir ve tedavi olmazlarsa 10 ile 30 yıllık sürede karaciğer sirozu, yetmezliği ve kanserine dönüşebilir" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'DE 13 BİN HEPATİT C HASTASI VAR'
Hepatit C'de son dönemde güzel gelişmeler olduğuna değinen Doç. Dr. Tekin, "Hepatit C'yi, B'den farklı olarak tamamen kür tedavisiyle vücuttan temizlemek mümkün. 2016 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı da bu hastaların geri ödemelerini kabul etti, çünkü tedavi maliyetleri çok yüksekti. Hepatit C'nin tedavisi yüzde 98'e varan oranda mümkün. Türkiye'de 13 bin civarında Hepatit C hastası var. Bütün bunlardan korunmanın en önemli yolu, aşısı olan bütün hastalıklarda aşılanmak gerekiyor" diye konuştu.
KKKA 15 YILDA 10 BİN KİŞİDE GÖRÜLDÜ
Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Bulaşıcı Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Önder Ergönül de Türkiye'de Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının ilk defa 2002'de saptandığını ve şu ana kadar kanıtlanan vaka sayısının 10 binin üzerinde olduğunu söyledi. Ölüm oranının yüzde 5 olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Ergönül, vaka sayısında son yıllarda azalma olduğunu, özellikle salgın bölgelerinde dikkatli olmak gerektiğini anlattı. Geçen yıl 300 civarında vaka olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ergönül, sorunun bitmediğini, kişilerin öncelikle kene tutulmasına karşı dikkatli olması gerektiğini vurguladı. KKKA'nın 15 yılda 10 bin kişide görüldüğünü ve 500 kişinin hayatını kaybettiğini aktaran Prof. Dr. Ergönül, ölümlerin en önemli nedeninin de hastaların geç başvurusu olduğuna işaret etti.