Onur Şener'i ailesi ve arkadaşları anlattı
Ankara'nın Çankaya ilçesinde 2 Ekim 2022'de sahne aldığı eğlence mekânında çıkan tartışma sonucu kırık cam bardakla boynundan yaralanmasının ardından hayatını kaybeden müzisyen Onur Şener, hatıralarla yaşamaya devam ediyor
Ankara’nın Çankaya ilçesinde müzisyen Onur Şener, 2 Ekim 2022'de sahne aldığı eğlence mekânında, şarkı söylemesini isteyen grupla tartışmasının ardından çıkan kavgada boğazı cam bardakla kesilerek öldürülmüştü. Şener, geride bıraktığı hatıralarla yaşamaya devam ediyor.
"ONUR ŞENER ARKADAŞLARININ KAHRAMANIYDI"
Onur Şener’in babası Erhan Şener, oğlunun arkadaşlarının kahramanı olduğunu söyleyerek, “Onur Şener, çok çok iyi yürekli, çok esprili can dostu, arkadaşlarının kahramanı... Her bakımdan iyilik sever bir insandı. 18 Ağutos 1977'de doğdu. Ağustos ayının sıcaklığını bütün yaşam boyunca içinde taşıdı. Arkadaşlarının kahramanıydı ve onların dertleriyle dertlenirdi. Onların sevinçlerine ortak olurdu. Bambaşka bir insandı. Bambaşka. Çok iyilik sever. Yani anlatamam. Benim oğlum olduğu için değil, çocuğum olduğu için değil. Tarifi mümkün değil” dedi.
Onur Şener için mahallenin kahramanı olduğunu söyleyen Erhan Şener, “Çocukluğunda mahallenin kahramanıydı. Çok hareketliydi. Çok cana yakındı. Arkadaşlarıyla çok çok iyi ilişkileri vardı. Okulunun basket takımında oynadı. Hatta Türkiye'yi ikincisi oldular. Hiç unutmam; 1995 yılıydı. Eskişehir'de oynamışlardı. ‘Baba, şampiyon olmaya gidiyoruz’ demişti ama maalesef ikinci oldular. O sevinci, o faaliyetini hiçbir zaman unutmadı. Yani bambaşka bir çocuktu” ifadelerini kullandı.
"ONUR'A İLK GİTARINI ANNESİ ALMIŞTI"
Müziğe başlamasında annesi Leyla Hanım'ın gitar alması olduğunu belirten Erhan Şener, “Müzik en büyük aşkıydı. Ortaokul sıralarında başladı zaten. Annesi ona ilk gitar almıştı. Gitar sevgisiyle başladı. Sonra bilemediğim şekilde kendi kendine bu müziği geliştirdi. Bir gün hiç unutmuyorum; lise sıralarındaydı, bir grup kurmuş arkadaşlarıyla. 'Baba bizim bir konserimiz var. Konserimize gelir misin?' dedi. Hiç unutmam o şeyini ve orada ben çocuğumu müzikle olan bağını, sevgisini aşkın orada daha büyük bir şekilde hissettim ve gördüm. Devam etti zaten. Sonra üniversite yıllarında da devam etti. Üniversite mezunu olduktan sonra da müzik faaliyetini hiç bırakmadı. Sevgisini hiçbir zaman terk etmedi. Kurumsal firmalarda çalıştı. Ben, 'Oğlum bu müziği bir hobi olarak devam ettir. Yine iş hayatına devam et' dedim fakat onun müzik aşkı ağır bastı ve o yolda devam etti. Müzikle devam etti” şeklinde konuştu.
"OĞLUMUN EN BÜYÜK AŞKI KIZI VE MOTORUYDU"
Onur Şener’in hayat felsefesinin kıza ve motosikleti olduğunu söyleyen Erhan Şener, “Motosikleti çok severdi. Arkadaşıyla seyahate de çıktılar kısa bir hafta. Onun için çok büyük bir anı olarak kaldı yani. Bir de kızı vardı. Zaten en büyük aşkı müzik ve kızına karşı olan aşkı. Onun hayat felsefesiydi” dedi.
"OĞLUMU BANA GÖSTERMEDİLER"
Olayın ardından Ankara’ya geldiklerini aktaran Erhan Şener, oğlunu morgda dahi göstermediklerini söyleyerek, “Bu olay olduğu gün Çeşme'deydik annesiyle. Bize yaralandığını söylediler. Yoğun bakımda dediler. Acilen gelmemizi istediler. Apar topar geldik ama maalesef oğlumu yoğun bakımda değil morgda gördüm. Göremedim de... Göstermediler bana oğlumu. Maalesef göstermediler çünkü alçaklar, katiller oğlumu parça parça etmişler. Oğlumu otuz iki yerinden parçalamışlar..." şeklinde konuştu.
"VEFAT HABERİNİ SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENDİM, ŞOK OLDUM"
10 yıllık arkadaşı ve ailesinin avukatı Meltem Banko, Onur Şener’in acı haberini sosyal medyada paylaşılan bir fotoğraf aracılığıyla öğrendiğini söyleyerek, “Rahmetli Onur Şener, benim yaklaşık on yıllık arkadaşımdı. Kendisiyle 2013'de ortak arkadaşımız Barış Demirok aracılığıyla tanışmıştık ve vefatını ben açıkçası o gün evde, bahçede otururken, sosyal medyada gezinirken gördüm. Şok içerisinde kaldım. Üzerinde 'Yine mi cinayet?' tarzı çok tatsız bir cümle yazıyordu. Ben inanamadım açıkçası. Sonra sosyal medyaya girdim. Onur Şener yazdım. Hiçbir yerde haber bulamadım. Haber sitelerine baktım. Onun vefatına, nasıl öldüğüne dair hiçbir bilgi bulamadım. O arkadaşım da o dönemde galiba yeni evlenmişti. Onu aradım, ulaşamadım. Yani çılgına döndüm" ifadelerini kullandı.
"ONUR HER ZAMAN ESPRİLİYDİ"
Onur Şener’in her zaman esprili bir kişiliği olduğunu söyleyen arkadaşı Meltem Banko, “Onur zaten çok iyi eğitimli bir insandı. Hırsları olsaydı o çalıştığı iş yerinde çalışmazdı. Beyaz yakalı bir yönetici olabilirdi ki keza ailesi, ablası da o şekilde bir şirkette üst düzey yönetici. Dolayısıyla kesinlikle ben olanları duyunca inanamadım yani. Çünkü öyle biri değildi. Sizinle normalken bile şakalaşırdı. Böyle hep espriliydi. İnsanları severdi. Hayvanları severdi. Hatta ben geçen sene bir sokak hayvanı sahiplendiğimde çok mutlu olmuştu. 'Ben de her türlü desteği veririm' demişti. Son görüşmelerimiz öyle olmuştu” dedi.
"SON KONUŞTUĞUMUZDA KÖPEKLERİMİ SEVMEYE GELECEKTİ"
Onur Şener’in vefat haberini aldığı günden sonra buluşacaklarını söyleyen Meltem Banko, “En son benim köpeklerimi sevmeye gelecekti. Öyle bir iletişimimiz olmuştu. Birazcık onun yoğunluğu vardı. Benim yoğunluğum vardı. Tam böyle vefat haberini aldığım günden bir, iki hafta sonra biz buluşacaktık. Köpeklerimizi bir araya getirecektik. Çok üzüldüm yani duyunca inanamadım ve beni üzen şey Onur gibi değerli bir insanın vefatından sonra hiçbir yerde haber olmayışı beni çıldırtmıştı” açıklamasını yaptı.
"YOLLARIN YIKANMASINA RAĞMEN ONUR'UN KANI ORADA DURUYORDU"
Yaşanan olay sonrası cinayet mahalline gittiğini ve yerde hâlâ Onur Şener’in kan lekelerinin durduğunu söyleyen Meltem Banko, “Cinayet mahalline gittim. Yerde kanlarını gördüm. Belediye yolu yıkamıştı ama hâlâ Onur'un kanları duruyordu. O kadar çok kan kaybetmiş ki zaten rahmetli arkadaşımız olay yerinde şah damarı kesildiği için kan kaybından vefat ediyor. Dolayısıyla olaydan bir gün sonra yolların yıkanmasına rağmen Onur'un kanı orada duruyordu ve bu beni çok üzmüştü” dedi.
Onur Şener’in ikâmet ettiği adreste site görevlisi olan Etem Ocak ise şunları söyledi: Çok şeker gibi bir insandı. Biz aşağı, yukarı altı sene içerisinde hemen hemen her gün görüşme imkanımız oluyordu. Hayvanları seven, insanları seven çok iyi bir kardeşimizdi. Çok üzgünüz. Pazar günleri ben gelmiyorum. İznim olduğundan dolayı 10’a doğru bana bir telefon geldi. Site görevlimiz tarafından, ‘Onur Bey'i kaybettik, öldürdüler’ dedi. İnanır mısınız, evladımı kaybetmiş gibi oldum...” dedi.
Fotoğraflar: İHA, DHA