Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Tiyatro Okan Cabalar: Olaylarla başa çıkma tarzım komedi oldu

        Okan Cabalar, yeni sezona hazır. Cabalar, sezonun ilk stand up gösterisini 9 Ekim'de Lefkoşa'da yapacak.

        Yeni sezonda stand up gösterisini iki perdeye çıkartan Okan Cabalar, seyircilere 2 saat 10 dakika boyunca kahkaha attıracak.

        Ekim ayı boyunca Lefkoşa'nın yanı sıra iki kez Ankara, bir kez İstanbul ve bir kez de İzmir'de olmak üzere 5 kez sahneye çıkacak olan Okan Cabalar, bir yandan yoğun geçecek stand up gösterileri için hazırlanırken diğer yandan iki sinema projesi için hazırlanıyor.

        Projelerden biri senaryosunu kendisinin yazdığı 'Şehir Efsanesi'...

        Diğeri ise çekimlerine ekim sonunda başlanacak olan, sadece oyuncu olarak yer alacağı bir başka sinema filmi.

        Okan Cabalar, stand up gösterilerinde hedefinin seyircilere bolca kahkaha attırmak olduğunu belirtirken komedinin yükselen bir değer olarak varlığını sürdürmesi için komedyenlere düşen görevin sürekli yazmak ve sürekli oynamak olduğunu söyledi.

        Okan Cabalar, Habertürk HT Stüdyo'da Mehmet Çalışkan'ın sorularını cevapladı.

        Bu arada, soyadı yaygın bir şekilde yanlış biliniyor.

        Soyadı, 'Çabalar' değil, 'Cabalar'...

        Komedi senin için ne ifade ediyor?

        Kendimi keşfetme sürecimde olaylarla başa çıkma tarzımın komedi olduğunu anlayınca bunu bir meslek haline getirdim. Benim için 'Komedi ne ifade ediyor?' sorusunun en güzel karşılığı şu; 'İyi ya da kötü bütün olaylarla mizah yoluyla başa çıktığın zaman hayatta sana çok ağır gelen bir şey birden tüy gibi hafifleyebiliyor.' Benim için işte bunu ifade ediyor. Aslında benim kendimi ifade etme tarzım.

        Kendini komediyle ifade etme tarzın oyuncu olma fikrinden önce miydi?

        Aslında ikisi birlikte yürüdü. Ben zaten oyunculuğun hep komedi kısmıyla ilgilendim. Benim dram türünde performansım pek olmadı. Bu biraz yapı meselesi. Benim tercihim bu yöndeydi. Güldürmekten çok keyif aldığım için bunu bir meslek haline getirdim. Daha çok bu konuda profesyonelleştim.

        Kariyerinin hangi döneminde olduğunu düşünüyorsun?

        Herhangi bir döneminde olduğumu düşünmüyorum. Sadece bu bir yol. Ben de o yolda ilerliyorum. Kariyerin bir dönemi var mıdır, bilmiyorum. Sadece kendimizi sürekli geliştiriyoruz. Mesela stand up yapmaya başladım. Uzun yıllardır istiyordum ama cesaret edemiyordum. Tek başıma sahne de olmak biraz sıkıntılı bir durumdu. Yıllardır bana hep 'Yap, yap' dediler ama ben önce kendi tarzımla anlatmayı keşfetme sürecine girdim. 'Bu işi yapabilecek miyim yapamayacak mıyım diye biraz tereddütte kaldım. Sonuçta sahneye çıkmadan emin olamıyorsunuz. O anlamda 'Kariyerinin hangi dönemindesin?' dersen 'Stand up benim için yeni bir şeydir' diyebilirim.

        Komedi adına beslenme kaynakların nelerdir?

        Her şey. Mesela Beşiktaş'a indiğimde oradan beslenebiliyorum. Kitaplardan, filmlerden, gittiğim bir oyundan da beslenebiliyorum. Yani beslenme çok çeşitli bir alana yayılabiliyor.

        Bilinçli bir beslenme yoksa işin doğası gereği mi?

        Bilinçli değil tabii ki. Mesela tiyatroya gittiğim zaman oyunu 'Şuradan bir feyz alayım, malzeme çıkarayım' düşüncesiyle izlemiyorum. Öyle olursa işin eğlencesi ıskalanır, özü kaçırılır. Gözlemlerin, okumaların izlemelerin, seyretmelerin bir araya gelmesiyle bizim meslek adına ortaya üretim çıkıyor.

        REKLAM

        Komedi, son 15 - 20 yıldır yükselişte. Tiyatroda da öyle, sinemada da öyle. Keza sahnede de öyle. Yükselişin neye bağlı olduğunu düşünüyorsun?

        Bence bunun sosyal medyayla çok fazla ilintisi var. Sosyal medyayla mizah biraz bireyselleşti. Daha çok lokal hale geldi. Sosyal medyanın tanıdığı olanaklarla çok fazla insan kendini gösterebilme şansına sahip. Sosyal medyada bir o kadar saçmalayan da var. Bu kadar ayyuka çıkması ve çeşitlenmesini sosyal medyaya bağlıyorum.

        Komedide yükselişin devam edebilmesi için siz komedyenlere ne gibi görevler düşüyor?

        Bizlere daha fazla yazmak ve oynamak düşüyor. Devam ettirebildiğim sürece kendi kulvarımda gitmek isterim. Bize düşen budur.

        Sahneye çıkıp stand up yapıyorsun. Orada güldürmenin dışında seyirciye ne vermeyi amaçlıyorsun?

        Güldürmenin dışında bir şey yok aslında. Orada önemli olan güldürebilmek. Bir mesaj vermek istiyorsak bile onu güldürerek vermek zorundayız. Stand up belli bir ritmi olan bir gösteri. Bir nevi pinpon topu gibi... Seyirciye atacaksın ve güldüreceksin. Kıymetli olan budur. Şakanın içerisinde de o mesajı verebiliyorsan ne âlâ. Ben mesela gösteriye çıktığımda çocukluğumla alakalı şeyler de anlatıyorum. Türkiye'nin dönüşümüyle ilgili bir epizot var. Onu komik bir dille anlatıyorum. Arada bir şeyler de vermek gerektiğini düşünüyorum ama tabii ki önemli olan onu da mizah ile verebilmek.

        REKLAM

        Stand up yapma fikri nasıl çıktı?

        Bir ortama girdiğim zaman her zaman anlatıcı olurum. Anlattıklarımdan hikâyeler birikti. Aslında benim en büyük korkum sahnede tek başına olmak. 'Kesinlikle böyle bir işe kalkışmam' diyordum. Sonra arkadaşlarımın ve ustalarımın desteğiyle adım attım. Bir gün, BKM Genel Sanat Yönetmen Yardımcısı Abdullah Özgenç bana uğrayıp 'Seni stand up listesine yazıyorum artık, bu tarihte çıkıyorsun' dedi. Ben de 'Yaz artık, ne olacaksa olsun' deyip kendimi işin içine atıverdim. İlk sahne aldığım yer BKM Mutfak'tı.

        Sahneye çıkmadan önce nasıl bir hazırlık süreci yaşıyorsun? Bu sezon için neler programladın?

        Hâlâ çok heyecanlanıyorum. Çünkü doğal olarak her seferinde ayrı seyirci geliyor. Kuliste yalnızım, sahnede de yalnızım. Gösterinin güzel geçmesi gerekiyor. Eve gidince gösterinin güzel geçmiş olmasıyla mutlu olup bir sonraki gösteri için şevkle doluyorum. Bu sezon bayağı çok sahne alacağım. Artık sezon başladı ve yoğun geçecek. Gösteri tek perdeden iki perdeye çıktı. Gösteri süresi 2 saat 10 dakikayı buluyor.

        Sinema kariyerin hakkında ne düşünüyorsun?

        Aslında benim sinema kariyerim çok yok. 'Eyyvah Eyvah' serilerinde ve 'Organize İşler Sazan Sarmalı'nda rol alma deneyimim oldu. Ama sinema benim asıl mesleğim ve asıl âşık olduğum iş.

        Şimdi ben de bir senaryo yazdım. Adı; 'Şehir Efsanesi'... Umarım önümüzdeki yaz çekilecek. Komedi ve dram tarzı bir iş. İlk kez bir senaryo yazdığım için biraz zorlandım ve uğraştım. Yazmadan önce bana çok kolay geliyordu. Ama işin ucundan tutunca hakikaten zorlandım.

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa