Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Emlak Neşecan Çekici: Gayrimenkul endüstrisi olarak yeniden başlat düğmesine basma zamanımız geldi - Emlak Haberleri

        25. yılını kutlayan gayrimenkul sektörünün çatı kuruluşu GYODER tarafından bu yıl 19.’su düzenlenen GYODER Gayrimenkul Zirvesi bugün İstanbul’da ‘Yeniden Başlat’ ana temasıyla gerçekleştiriliyor.

        "TÜM PAYDAŞLARIMIZLA BİR SEFERBERLİK BAŞLATTIK"

        Zirvenin açılış konuşmasını yapan GYODER Başkanı Neşecan Çekici, “19. GYODER Gayrimenkul Zirvesi'nde, 25 yıllık birikimimizin ışığında, sektörümüzün geleceğini yeniden şekillendirmek üzere bir araya geliyoruz. Yeniden başlamaktan korkmadan, bu sefer sıfırdan değil, tecrübelerimizden başlıyoruz. Gayrimenkul endüstrisi olarak yeniden başlat düğmesine basma zamanımız geldi. Geçmişin tecrübeleriyle, hatalarımızdan dersler çıkararak, değişen dünya koşullarına uyum sağlayarak, geleceği en iyi şekilde inşa etmek için birlikte çalışacağız. Türkiye ekonomisinin kalbi, gayrimenkul sektörüdür. Biz, geleceğin mimarlarıyız. İşte bu nedenle, kendimizi daima hazır, motive ve en önemlisi “yeni” tutmalıyız. Bu önemli zirvede de gayrimenkul sektöründeki zorluklara yanıtlar arayacağız. GYODER olarak, barınma politikaları, sürdürülebilirlik ve finansman yöntemleri gibi kritik alanlarda çözüm önerileri sunan ‘Mavi Kitap’ı yazdık. Tüm paydaşlarımızla bir seferberlik çerçevesinde gayrimenkul ve kentsel dönüşüm okuryazarlığı projeleri yürütmeye başladık. Yapay zekâ artık bizim için de var. Biz ona ‘GYODER Bilge’ adını verdik. 6 aydır kendisini eğitiyoruz. Çalışmalarımıza dahil oluyor. Teknolojiyi hayatımıza ciddi anlamda dahil etmeye kararlıyız. Ancak insan aklının ve tecrübesinin izdüşümünü nitelikli halde devreye sokabilmek için ‘Sezgi Laboratuvarı’, ‘Farkındalık Akademisi’ gibi Ar-Ge mutfakları, başka bir deyişle yaratım masaları kuruyoruz” diye konuştu.

        REKLAM

        Rixos Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince ise konuşmasında şunları söyledi: “Dünyada çok başarılı şehirler var. Bu şehirler sadece o şehirlerde yaşayanlara ait değil, her biri dünya mirası haline geldi. Bir turizmci olarak İstanbul için, İstanbul’un zenginliğine katkı sağlayacak bir şey yapabilir miyiz hayali bende hep vardı. Haliç’te, özellikle Tersane bölgesi ile ilgili bir proje söz konusu olunca da bunun aradığım fırsat olduğunu, İstanbul’un zenginliğine zenginlik katacak ve dünyadaki diğer şehirler ile İstanbul’u daha iyi yarıştırabilecek bir artı değer olduğunu düşündüm. İstanbul potansiyelinin yüzde 15, yüzde 20’sini yaşıyor. Bu proje ile bu potansiyelin daha büyütülmesine katkı sağlayabilir miyiz vizyonu beni motive etti.”

        "TÜRK TOPLUMU ÇOK ESNEKTİR VE BU BİZİM İÇİN BÜYÜK BİR AVANTAJ"

        Tarihçi-yazar Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan “Yeniden Başlat” temalı söyleşide konuştu. Prof. Dr. Emrah Safa Gürkan, “Yeni bir çağın başladığı doğru ama yeni bir çağın başlangıcına tanık olan insanlar onu fark edemezler. Sloganlaşmış şeyler fark edilmeyen şeyler olur. Eskiden yeniden başlatmak kavramı daha negatifti. Artık eskisi gibi bir yola girilip tamamen o yoldan gitmek yok. Kriz ve hızlı değişim ortamları bir sürü icadın da ortaya çıktığı ortamlardır. İyi ve kötüyü de ayırt eder bu dönemler. Türk toplumu çok esnektir ve bu bizim için büyük bir avantaj. Yeniden başlama aslında düşünülenden daha sık yaşanıyor. Dünya tarihinde 200 yıldır gelişen bir döngünün içindeyiz. Sürekli bir ekonomik, teknolojik gelişmenin içindeyiz. Re-start tarihin kendisi. Hızlı değişen çağda, o çağa ayak uyduran kazanır” diye konuştu.

        REKLAM

        “TÜRKİYE BÜYÜK BİR KRİZ YÖNETİMİ ÜSTADI”

        Ardından zirvenin keynote speaker’ı ekonomist yazar Dr. Mahfi Eğilmez, “2025: Ekonomiye Bakış” başlıklı bir konuşma yaptı.

        Sanayi üretiminde son yıllarda düşüş olduğuna dikkat çeken Dr. Mahfi Eğilmez şunları söyledi:

        “Enflasyonu çözmenin yollarından birisi de büyümeyi düşürmek. Tüm bunlara rağmen talebin canlı olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla arz ve talep arasında bir uyumsuzluk var diyebiliriz.”

        TÜİK’in son açıkladığı konut verilerine de değinen Dr. Eğilmez, “Konut satışlarında durum kötü değil. Geçen yılın aynı dönemine göre ikinci elde artış, birinci elde düşüş olduğunu gözlemliyoruz. Dolayısıyla satışlar yüksekmiş gibi görünüyor. Ancak fiyatlar reel olarak bir gerileme içinde” dedi.

        Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’ne girince kişi başı gelirlerinde bizi geçtiklerine vurgu yapan Dr. Eğilmez, “Bundan 20 yıl önce ise durum çok farklıydı. Bu durumun sebeplerinden bir tanesi yastık altı birikimlerin yapılmaya devam edilmesi. Türkiye’de çoğu altın Anadolu’da kadınların ya kollarında ya da yastık altında. Bunları alalım ekonomiye kazandıralım düşüncesi mümkün olmuyor. İkinci sorun ise dövizler. Yurt içinde ve yurt dışında tahminen 150 milyar dolar belki biraz daha fazla banka kasalarında döviz olduğu tahmin ediliyor. Bu durum tabii birçok ülkede yaşanıyor ama bizim ülkemizdekinin çapı çok büyük” diye konuştu.

        REKLAM

        Beklentiler iyileşmediği için enflasyonu düşürmenin zor olduğuna dikkat çeken Dr. Eğilmez, şöyle devam etti: “2001 yılında yaşanan krizde bizim iyi bir yola girmemizi sağlayan da beklentileri düzeltmek olmuştu. Biz büyümeyle enflasyonu düşürmeyi aynı anda beceremedik. Bütün bunlara rağmen Türkiye büyük bir kriz yönetimi üstadı. Özel sektörümüz bu konuda oldukça dirençli, atılacak adımların irrasyonel olacağını tahmin edebiliyor.”

        "TÜRKİYE'NİN BİR GAYRİMENKUL POLİTİKASINA İHTİYACI VAR"

        "Gayrimenkulde Tek Ses - Hepimiz Birimiz, Birimiz Hepimiz İçin" başlıklı oturumda GYODER Yönetim Kurulu Başkanı Neşecan Çekici, KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, İNDER Yönetim Kurulu Başkanı Engin Keçeli ve AYD Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Şapkacı yer aldı.

        Panelde konuşan Neşecan Çekici, “Derneğimizde gayrimenkulleştirme enstrümanları üzerine SPK ile, diğer STK’larla politika geliştirmeye çalışıyoruz. Türkiye’nin bir gayrimenkul politikasına, ortak akıl çıkarmaya ihtiyacı var” diye konuştu.

        Yapı tasarruf sandıklarının Türkiye’de artık harekete geçmesi grektiğini söyleyen Ramadan Kumova ise şunları söyledi: “Yapı tasarruf sandıkları Avrupa’da uygulanan, insanların çalışırken sistemin içerisine girdikleri, biriken paranın zaman içerisinde finansmana dönüştüğü bir sistem. Bununla ilgili çalışıyoruz. Eğer yapı tasarruf sandıklarını Türkiye’de oluşturup, gayrimenkul sektörü ile birleştirebilirsek, yastık altındaki altının buraya aktarılabileceğine inanıyoruz. Birkaç yıl içinde yapı tasarruf sandıkları ile ilgili çalışmamız belli bir noktaya gelecek.”

        Engin Keçeli ise “Bizim eksiğimiz fizibilite ve sermaye. İnsanlar önce fizibilite ve sermaye altyapılarını hazırlayıp projelerini öyle geliştiriyorlar. Proje gayrimenkul yatırım fonları konusunda son derece mutluyuz. Sektörün kurtuluşu olarak bakıyoruz. Regülasyonun doğru oluşturularak hızla başlanması gerekiyor. Alternatif konut üretmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

        Artık geleneksel kredilerden çıkıp yeni alternatiflere yönelmek gerektiğini söyleyen Nuri Şapkacı, “Yaratıcı finansman yöntemleri bu noktada devreye giriyor. GYF'ler bu konuda çok yardımcı olacaktır. Yatırımcılarla bunu tabana yaymak istiyoruz. Maliyetleri optimize edebilmek ve müşterilerimize en iyisini sunabilmek için de yaratıcı finansman yöntemlerinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum” dedi.

        ÖNERİLEN VİDEO
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa