'Bugününü koruyamayan geleceğe güvenle bakamaz'
Türkiye Sigorta Birliği'nin (TSB) düzenlediği Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı'nda konuşan TSB Başkanı Can Akın Çağlar, sigortacıların Türkiye ekonomisinde 107 trilyon liralık bir büyüklüğü güvence altına altığını kaydederek bugününü koruyamayan toplumların geleceğe güvenle bakamadığını da söyledi. Sigortacıların geçen yıl 53 bin insana toplamda 35 milyar lira hasar ödediğini anlatan Çağlar, BES ve diğer alanlardaki tasarrufların 142 milyar liraya ulaştığı bilgisini verdi. Rahim Ak'ın haberi
Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Can Akın Çağlar,bugününü koruyamayan toplumların geleceğe güvenle bakamadığını belirterek sigorta sektörünün GSMH'nin 35 katı kadar, yani 107 trilyon TL ile Türk ekonomisinin güvencesini sağladığını söyledi.Asli görevlerinin hasar ödemek olduğunu vurgulayan Çağlar, "2018 yılında 35 milyar TL hasar ödemiş bir sektörüz. Günde 53 bin insana hasar ödeyen bir sektörüz. Sigortacılık sektörü olarak 2018'i 54,2 milyar TL'lik bir prim üretimiyle tamamladık. Bireysel Emeklilik Sistemi'mizde ise (BES) 95 milyar TL'ye ulaşan bir fon birikimine ulaştık" dedi.
Çağlar,TSB'nin düzenlediği Sigorta ve Emeklilik Sektörü Strateji Belirleme Çalıştayı'nın açılışında yaptığı konuşmada DASK, TARSİM ve kamunun yükünü paylaşan diğer kurumların da önemli paydaşları olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Sigorta ve emeklilik sistemimizin bugün biriktirdiği tasarruflar, bireysel emeklilik ve diğer branşlardaki tasarruflar ise 142 milyar TL'ye ulaşmış durumda. 142 milyar TL'lik tasarrufun önemli bir kısmını, yüzde 40'ını bankacılık sektöründe, yine yüzde 40'ını sermaye piyasası araçlarında, kamunun borçlanma enstrümanlarında kullanarak biriktirdiğimiz tasarrufları ülkemizin kalkınmasına yönlendirmiş bir sektörüz."
Çağlar, sigorta sektörünün gelecek 5-10 yılda nasıl konumlandırılacağını tartışmak için bir araya geldiklerini, çalıştayda, kamunun dönüşüme eşlik etmesinin de ele alınacağını söyledi. Sigorta sektörünün dünyada yaşanan kuşak değişimini en iyi şekilde okuması için tüm paydaşların el birliğiyle çalışması gerektiğini ifade eden Çağlar, Türkiye'de bulunan 62 sigorta şirketinden 38'inin elementer branşlarda faaliyet gösterdiğini, 22 şirketin emeklilik, 2 şirketin de reasürans alanında çalıştığını anlattı.
BES'TE 11,8 MİLYON KİŞİYE ULAŞILDI
Sigorta sektörünün 20 bin kişiye doğrudan, dolaylı olarak da 200 bine yakın insana iş ve aş sağladığını bildiren Çağlar, şunları kaydetti: "Bugün Türkiye'nin en çok ihtiyaç duyduğu şey malum, tasarruf açığımız var. Sektör büyüklüğüne bakıldığında, sektörümüzü GSMH'mizin yüzde 1,4'üne kadar getirebilmişiz. Bunu biraz daha yukarıya taşıyabilirsek ürettiğimiz tasarrufların Türkiye ekonomisine katkısını artırabileceğimizi ümit ediyoruz. 11,8 milyon katılımcıya bireysel emeklilikte erişmiş vaziyetteyiz ve bu salonda bulunan arkadaşlarımızın yönettiği aktif büyüklük ise 181 milyar TL'ye ulaşmış vaziyette" dedi.
YABANCI POTANSİYELİ GÖRDÜ GELDİ
Can Akın Çağlar, Türkiye'de finans kesiminin yüzde 88'ini bankacılık sektörünün oluşturduğunu, sigorta sektörünün yüzde 4,2'lik payla bu alanda ikinci olduğunu söyledi. Türkiye'nin dünya ekonomisinde 17'nci, sigortacılık anlamında ise 39'uncu sırada yer aldığını bildiren Çağlar, kişi başı sigorta harcamasının Avrupa'da bin 650 dolar, Türkiye'de ise 149 dolar civarında olduğunu aktardı. Sektördeki potansiyeli gören yabancıların Türk sigorta sektörüne yatırım yaptığını belirten Çağlar, şöyle konuştu: "Potansiyeli gören yabancılar, Türkiye'ye 2007'den beri geldi ve sigorta sektörüne 7,9 milyar dolar kaynak veya sermaye transfer etti. Bugün sektörümüzün yüzde 72'si yabancı sigorta şirketlerinden oluşmakta. Yabancı sigorta şirketlerinin ülkemize sağladığı sermaye katkısı, istihdamın ötesinde... Bizlerin ana yapılarının dünyada inovasyon ve dijitalleşme konusunda çok önemli harcamalar, Ar-Ge'ler yaptığını biliyoruz. Bunların da Türkiye'ye bizler aracılığıyla getirildiğini biliyoruz."
TAŞKESENLİOĞLU: SİGORTA ŞİRKETLERİ DAHA FAZLA SERMAYE PİYASALARINDA YER ALMALI
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Ali Fuat Taşkesenlioğlu da çalıştayda yaptığı konuşmada, sigorta şirketlerini sermaye piyasalarında daha fazla yer almaya davet ederek, "Araç çeşitliği ve derinlik bakımından kayda değer seviyeye ulaşmış olan sermaye piyasalarımız, sigortacılık sektörünün ihtiyaç duyduğu varlık ve yükümlülük yönetiminin yanı sıra, yatırım faaliyetlerinin optimizasyonu konularında gereken imkanları sunabilecek durumdadır" dedi.
Taşkesenlioğlu, sigortacılık faaliyetleri ile sermaye piyasalarının bağlantısının, şirketlerin varlıkları ile yükümlülüklerinin yönetimi aşamasında önem kazandığını ifade ederek, "Örneğin hasar sigortacılığı faaliyetlerinde toplanan primlerin önemli bir bölümü daha kısa sürede tazminata dönüşmekte ve daha kısa vadeli yatırımlar gerektirmekte iken, hayat ve emeklilik dalında toplanan primler ve katkı payları daha uzun vadeli yatırımlar ile sermaye piyasaları üzerinden değerlendirilmelidir. Keza, ülkemizin nüfusunun henüz genç olduğu düşünülürse sağlık sigortacılığı alanında bile sermaye piyasaları aracılığı ile değerlendirilecek uzun vadeli yatırımların gerekliliği tartışılamaz" diye konuştu. Sigorta şirketlerinin uzun vadeli yatırımlara yönelmeleri ve risk dağılımını gerçekleştirmelerinin finansal sistemde istikrar sağlayıcı rol oynamalarına olanak tanıyacağını söyleyen Taşkesenlioğlu, Türkiye'de toplanan primler içinde hayat dalının pazar payının yüzde 13-15 aralığında kalmasının uzun vadeli yatırım olanaklarını kısıtladığını söyledi.