Koç Üniversitesi Hastanesi ile BioNTech arasında işbirliği protokolü imzalandı
Koç Üniversitesi Hastanesi ile BioNTech arasında imzalanan işbirliği protokolü kapsamında hastanenin Klinik Araştırmalar Ünitesinde onkoloji gibi çeşitli alanlarda araştırma ve geliştirme çalışmaları yürütülecek.
Hastanenin sempozyum salonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şükrü Dilege, bugün heyecan duydukları bir işbirliğinin ilk adımını atmak üzere burada olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Dilege, dünyayı kasıp kavuran Kovid-19 salgınında milyonlarca insanın yaşamasını sağlayan mRNA kökenli aşının bulunması, geliştirilmesi ve uygulanması konusunda çaba sarf eden BioNTech firmasıyla hastanelerinin onkolojik çalışmalarının, yapacakları işbirliğiyle bir araya geleceğini anlattı.
Kanserin Türkiye ve dünyada en büyük sağlık problemi olduğuna işaret eden Dilege, şöyle devam etti:
"Gelecek 30 yılda 25 trilyon dolarlık bir maliyete sebep olabilir. Dolayısıyla gerek tedaviler gerek iş gücü kaybı gerekse o alanda yapılacak yatırımlar konusundaki bu 25 trilyon dolarlık harcamanın çoğu ilk 5 kanser türünde. Ben bir torasik onkoloji cerrahı olarak, akciğer kanseri, meme kanseri, kolorektal kanser, karaciğer kanseri ve lösemi gibi ilk 5'e sıralanabilen konularda adım atılması gerektiğine inanıyorum. Üniversitemiz Türkiye'de ilk 3 vakıf üniversitesi araştırma ünitesi olarak seçilmiş bir üniversitedir. Bu yapı içerisinde çok iyi çalışan bir klinik araştırmalar ünitesinin varlığı, bu iki gücün birleşmesi ülkemiz ve insanlık için de çok önemli katkılarda bulunacaktır."
Dilege, toplantının ardından her iki tarafın gelecek dönemde yapacakları projeler ve hedefleri hakkında detaylı konuşacağı bilgisini verdi.
"BIONTECH ONKOLOJİ HASTALIKLARI ALANINDA 24 KLİNİK ÇALIŞMA YÜRÜTÜYOR"
BioNTech Türkiye Genel Müdürü Anıl Özkan da 2021'den bu yana iletişim halinde oldukları Koç Üniversitesi Hastanesi ile ilk işbirliklerini hayata geçireceklerini dile getirdi.
Şirketin çalışma modelinden bahseden Özkan, yeni nesil immünoterapiler geliştirerek bilimi, yaşamı uzatmak için kullanmayı amaçladıklarını aktardı.
BioNTech'in küresel çapta 4 bin 500'den fazla çalışanı ile 25 yeni ilaç adayı üzerine çalıştığını belirten Özkan, Kovid-19 aşısını yeni varyantlara yönelik sürekli geliştirdiklerini, bu aşı üzerine çalışmayı sürdüreceklerini ifade etti.
Asıl odaklandıkları alanların ise kısa vadede onkoloji ve enfeksiyon hastalıkları olduğunu söyleyen Özkan, onkoloji hastalıklarında 24, enfeksiyon hastalıklarında ise 8 klinik çalışmaları bulunduğunu kaydetti.
Anıl Özkan, BioNTech Türkiye olarak da amaçlarının ülkeye mümkün olduğunca fazla sayıda klinik çalışmayı ve ürünü getirip tanıtımını yapmak olduğunu aktararak "Bu konuda bizim en büyük şansımız Özlem ve Uğur hocaların olması BioNTech'in başında. Onların da önceliği Türkiye olduğu için kendimizi şanslı hissediyoruz, hızlıca ilerlemeyi düşünüyoruz." diye konuştu.
Koç Healthcare CEO'su Dr. Erhan Bulutcu'nun da selamlama konuşması yaptığı törende, hastanenin Klinik Araştırmalar Ünitesi Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu ise üniversite, tıp fakültesi ve klinik araştırmalar ünitesi hakkında sunum yaptı.
"KANSER, ÖNCELİKLİ ALANLARDAN OLACAK"
Konuşmaların ardından Özkan ve Solaroğlu, gazetecilerin işbirliğine dair sorularını yanıtladı.
Bu işbirliği kapsamında hangi hastalıklar üzerine çalışılacağı, bunun herkesçe beklenen kanser aşısını kapsayıp kapsamayacağı sorusu üzerine Solaroğlu, bugün BioNTech ekibi ile kendi araştırmacıları ve yöneticilerinin bir araya geleceğini, hangi klinik araştırmalarla başlanacağı konusunda ilk görüşmeleri yapacaklarını bildirdi. Prof. Dr. Solaroğlu, kanserin öncelikli alanlardan birisi olacağını düşündüğünü dile getirdi.
BioNTech Türkiye Genel Müdürü Özkan da en doğru çalışmaları bulmak için karşılıklı konuşup, bilimsel olarak neyi yapabileceklerini görüp, Türkiye'ye en verimli çalışmaları getirmeye çalışacaklarını söyledi.
Koç Üniversitesi Hastanesinde yer alan Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğinde Kovid ile ilgili çalışmalar yapılıp yapılmayacağına dair soruyu Özkan, "Şu anda öyle bir ihtiyaç görmediğimiz için öyle bir çalışmaya gerek yok. Çünkü hatırlatıcı dozlarla ilgili şu anda piyasada yeni valanlı aşımız var. Bizim derdimiz onu Türkiye'ye getirip özel pazara sunmak. Onun için de süreci başlattık. Geldiğinde özel pazarda o aşıya isteyenler erişebilecekler." şeklinde yanıtladı.
Anıl Özkan, klinik çalışmalar içerisinde hangilerinin ön plana çıktığına ilişkin, "Şu anda Türkiye'de bir tane klinik çalışmamız var. Bu akciğer üzerine. Bunun dışında bir sonraki gelecek olan baş-boyun." bilgisini verdi.
ALMANYA'DA AÇILAN DAVA İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
BioNTech Türkiye Medikal Direktörü Dr. Ruşen Oran da Almanya'da bir sağlık çalışanının Kovid-19 aşısının yan etkileri olduğu iddiasıyla şirket aleyhine açtığı davanın sürecine ilişkin BioNTech'in global değerlendirmesini paylaşarak basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Aşının üreticisi olarak tüm sorumluluğu ciddiye alarak değerlendirdiklerini, herhangi bir yükümlülüğün ileri sürüldüğü her vakanın detaylı incelendiğini söyleyen Oran, bununla ilgili özel uzmanlardan oluşan Tıbbi Güvenlik ve Farmakovijilans Departmanı olduğunu dile getirdi.
Oran, aşının potansiyel olarak ciddi ve ölümcül hastalıkların sayısını azalttığına dair ellerinde dünya genelinde kanıtlanmış veri bulunduğunu belirterek çok düşük olası yan etki sayısının, aşının olumlu güvenlik profilinin tekrar altını çizdiğini kaydetti.
Bir gazetecinin bugüne kadar hangi yan etkileri gördükleri sorusuna ise Oran, şu yanıtı verdi:
"Şu ana kadar değerlendirilen vakalarda ya ürün bilgisinde değerlendirilen bilinen yan etkilerden bahsedebiliyoruz -ki bunların başlıca baş ağrısı ve ateş gibi geçici aşı reaksiyonları olduğunu söyleyebilirim- ya da mevcut verilere dayanarak yetkili makamların da değerlendirmesi sonucunda bugüne kadar aşıyla bağlantı kurulamayan sağlık sorunlarını da kapsıyor tüm değerlendirilen veriler. Bu durum, Hamburg Bölge Mahkemesinde duruşması yapılması planlanan dava için de geçerli. Sağlanan tüm bilgilere dayanarak bu konuyla ilgili açıklanan sağlık bozukluklarının dikkatlice değerlendirildiğini ve davanın şirket açısından haksız olarak değerlendirildiğini belirtmek isterim."
Fotoğraf: AA