Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Karaciğer sağlığını korumaya yarayan 10 hayati öneri - Haberler

        Vücut için çok önemli görevleri bulunan karaciğer, hayati bir organ olarak değerlendiriliyor. En önemli görevleri arasında; Yaşamın sürmesi için vücudun ihtiyacı olan proteinlerin üretilmesi, gıdaların işlenerek enerji elde edilmesi, yağların ve yağda eriyen A, D, E ve K vitaminlerinin emilimi için gerekli safranın üretilip bağırsağa akmasının sağlanması, kanın pıhtılaşmasında önemli rol oynayan pıhtılaşma faktörlerinin sentezinin gerçekleştirilmesi bulunuyor. Bununla da kalmıyor ve vücutta dolaşan bakterilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olarak enfeksiyonlarla mücadele edip vücuda giren hemen her tür zararlı kimyasalın zararsız hale getirilmesini sağlıyor. Diğer organlara oranla vücudumuzda daha fazla görevi bulunan karaciğerin en önemli özelliklerinden birinin de “rejenarasyon” olduğu belirtiliyor. Bu durumda kendini koruyup iyileştirebilen bu organa zarar verecek davranışlardan uzak kalmak ve rutin tetkikleri ihmal etmemek karaciğer sağlığının korunması açısından büyük önem taşıyor.

        KARACİĞER YETERSİZLİĞİ HAYATI TEHDİT EDER

        Hepatit B ve C, bazı hastalıklar sonucu gelişebilen sirozlar, uzun dönem fazla alkol tüketilmesi, karaciğere ait bazı damarlarda tıkanıklık, beslenme bozukluğu, bazı safra yolu hastalıkları, demir metabolizma bozukluğu gibi kalıtsal hastalıklar, alfa-1 antitripsin eksikliği ve Wilson hastalığı (bakır metabolizma bozukluğu) kronik karaciğer yetersizliğine neden olan sorunlar arasında bulunuyor. Hepatit A, B ve C virüslerine bağlı hepatitler, bazı ilaçların yüksek dozda kullanımı ve bitkisel bazı ilaçlara karşı gelişen reaksiyonlar ile zehirli mantar tüketiminin ise akut karaciğer yetersizliğine neden olduğuna dikkat çekiliyor.

        Karaciğer yetersizliği genellikle hayatı tehdit ettiği için acil tıbbi destek gerektiriyor. Sık karşılaşılan bu sorunda, hastalanan karaciğerin yavaş yavaş bozulması ve yıllar içerisinde yetersizlik gelişmesi, “kronik karaciğer yetersizliği” olarak adlandırılıyor. Daha nadir karşılaşılan durumun ise daha önce karaciğer hastası olduğu bilinmeyen bir kişide çok kısa sürede (günler, haftalar) karaciğer yetersizliği gelişmesi olduğu belirtiliyor. Bu tabloya“akut karaciğer yetersizliği” adı veriliyor. Bu durum, her insanın doğduğu andan itibaren her yaşta karaciğer hastası olabileceğini başka bir deyişle her yaşta insanda karaciğer yetersizliği görülebileceğini gösteriyor.

        REKLAM

        YETİŞKİNLERDE SORUN SONRADAN ORTAYA ÇIKIYOR

        Bu sorun çocuklarda genellikle doğuştan, yetişkinlerde ise sonradan ortaya çıkıyor. Karaciğer yetmezliği çocuklarda kalıtımsal ya da annesinin hamileliği sırasında yaşanan bazı sıkıntılar nedeniyle oluşuyor. Doğuştan safra yolları yokluğu ve karaciğerin günlük işlevlerini gerçekleştiren bazı maddelerin eksikliğinden kaynaklanan metabolik hastalıklar, çocuklarda karaciğer yetmezliği görülmesinin önemli nedenleri arasında gösteriliyor. Önlem alınmadığı takdirde çocukların bir yaşına gelmeden yaşamlarını kaybetmesine neden olan hastalığın tek çözümünün karaciğer nakli olduğu belirtiliyor.

        ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİREREK UZAK KALABİLİRSİNİZ

        Yetişkinlerde görülen karaciğer yetmezliğinin bazı alışkanlıkları değiştirip bazı noktalara dikkat ederek önlenebileceğine dikkat çekiliyor. Örneğin alkolden uzak durmak, karaciğeri yoracak beslenme alışkanlıklarını ortadan kaldırmak, kilo kontrolü sağlamak karaciğer sağlığını korumak ve oluşabilecek karaciğer hastalıklarını engellemek için atılacak adımlar arasında bulunuyor.

        YETİŞKİNLER BU ÖNERİLERİ DİKKATE ALMALI

        Yetişkinlerin dikkat etmesi gereken noktalar şu şekilde sıralanıyor;

        * Hepatit aşısını ihmal etmeyin: Karaciğer yetmezliklerinin en önemli nedenleri arasında hepatit virüslerinin bulaşma riski olduğu belirtiliyor. Dünyada 1.4 milyon, Türkiye’de ise yaklaşık 20 bin kişinin her yıl Hepatit B ve Hepatit C’ye bağlı karaciğer sirozu ve kanseri nedeniyle yaşamını yitirdiği biliniyor. Oysa iki enfeksiyonun da tanısı kolay ve tedavisi mümkün bulunuyor. Bu virüslerin aşı sayesinde de önlenebildiği belirtiliyor. Kendilerini aşı yaptırarak bulaşıcı hepatit virüslerine karşı koruma altına almayan kişiler, farkında olmadan Hepatit B ve C virüslerine yakalanabiliyor. Aşı olmayan her bireyin, öncelikle de erişkinlerin mutlaka Hepatit B ve C testlerini yaptırmaları, test sonucu pozitif olanların uzman hekime başvurmaları, gerekli görülmesi halinde zaman geçirmeden tedaviye başlamaları gerekiyor. Hepatit B ve C virüslerinin, kuaförlerde tıraş esnasında, diş tedavisi ve çeşitli tedaviler sırasında temizliğine özen gösterilmeyen aletlere geçen kan aracılığı ile kişilere tanımadıkları insanlardan bulaşabildiğinin unutulmaması gerekiyor.

        REKLAM

        * Alkolden uzak durun: Aşırı alkol tüketimi modern çağın en önemli karaciğer hastalık nedenlerinin başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün limitini belirlediği alkol oranı aşıldığı andan itibaren karaciğer zarar görmeye başlıyor. Alkol, zamanla kişinin yaşam kalitesini de bozarak siroz ve karaciğer yetmezliği gibi önemli sağlık sorunlarına neden oluyor. Sirozun neden olduğu karaciğer yetmezliğinin tek tedavisinin organ nakli olduğu belirtiliyor.

        * Kilo almamaya özen gösterin: Kişi sağlıklıyken karaciğerini korumak için ne yapması gerektiğini ya da bu hayati organa nasıl zarar verdiğini düşünmüyor. Karaciğer değerleri yükselmeye başladığında ise mucize yiyecekler ya da ilaçlar arıyor. Uzmanlar karaciğerin sağlıklıyken düzenli beslenip aşırı kilo almadan da korunabileceğine dikkat çekiyor. Çünkü düzensiz beslenme aşırı kiloya neden olarak karaciğer yağlanmasına yol açabiliyor. Karaciğer hücrelerinde normalden fazla bazen de aşırı yağ toplanması anlamına gelen karaciğer yağlanması siroz evresine kadar belirti vermeyebiliyor. Karaciğer yağlanmasını önlemek için ise kilo alınmaması, fazla kiloların beslenme ve diyet uzmanlarından yardım alarak verilmesi ve her bireyin kendisine uygun şekilde egzersiz yapması gerekiyor.

        * Zehirli mantarlara dikkat edin: Bilinçsiz tüketilen mantar karaciğer yetmezliğine neden olabiliyor. Her yıl çok sayıda insan mantar zehirlenmesi nedeni ile hayatını kaybediyor. Zehirli mantarı diğerlerinden ayırt etmek zor olduğu için kültür mantarı dışında doğadan toplanan mantarların tüketilmemesi gerekiyor.

        REKLAM

        * Doğuştan gelen hastalıkları ihmal etmeyin: Genç yaşta ortaya çıkan karaciğer yetmezlikleri doğuştan gelen demir, bakır ve metabolizma bozuklukları olarak sıralanıyor. Genetik bozukluk gibi nedenlerle erken yaşta ortaya çıkan karaciğer yetmezliklerine karşı erken teşhis hayati önem taşıyor. Bu nedenle genetik hastalıkları olanların hastalıklarını ihmal etmeyip kontrol altında tutmaları gerekiyor.

        * Gereksiz antibiyotik ve ağrı kesici kullanmayın: İlaçlar karaciğerde metabolize olup süzüldüğü için bu organlarda yorgunluğa neden oluyor. Bazı ağrı kesici ve antibiyotiklerin doktor önerisi dışında, gereksiz ve sık kullanıldığı durumlarda ortaya karaciğer yetmezliğine kadar varan tablolar çıkabiliyor. Psikiyatri ve epilepsi ilaçları da benzer sonuçlara neden olabileceği için doktor kontrolü olmadan gereksiz ilaç kullanımından uzak durulması gerekiyor. Bunun yanında tarım veya böcek ilaçlarına uzun süre maruz kalmak da karaciğer hastalıklarına neden olabiliyor.

        * Bitkisel karışımlara dikkat edin: İnternet ortamında ve piyasada satılan bitkisel karışımlar düşünüldüğü gibi masum olmayabiliyor. Çeşitli sağlık sorunları için satılan bitkisel karışımların içeriğinde kullanılan maddeler tam olarak bilinmediği için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor. Sağlıklı insanlarda bile karaciğer yetmezliğine neden olan bu karışımlar, kronik karaciğer hastalığı olan kişilerde organın tamamen iflas etmesine bile yol açabiliyor.

        REKLAM

        * Kalp hastalıkları karaciğeri etkileyebilir: Karaciğer rahatsızlıkları farklı organlardan da kaynaklanabiliyor. Kalp yetmezliği durumunda kan akımı bozulup kirli kan karaciğerde daha fazla sürebildiği için kişide kardiyak siroz gelişebiliyor. Bu nedenle rutin kardiyolojik tetkikler çok önemli görülüyor.

        * Safra kesesi önemli: Safra kesesi taşları kişi acil servise gidene kadar fazla önemsenmese de karaciğer rahatsızlıkları safra kesesi taşlarının safra kanalını tıkadığı durumlarda da oluşabiliyor. Bunların yanında; vücutta bakır ve demir birikimiyle ilerleyen hastalıklar ve genetik rahatsızlıklar da karaciğer hastalıklarına neden olabiliyor.

        * Rutin kan tetkiklerini ihmal etmeyin: Karaciğerin düzgün işlev sergileyip sergilemediği, bir dizi özel kan testiyle tayin edilebiliyor. Bu testler sayesinde; Akut- kronik karaciğer hastalıkları, hepatit, safra tıkanıklığı gibi sorunlar kolaylıkla teşhis edilebiliyor.

        KARACİĞER HASTALARI İÇİN BESLENME KURALLARI

        Kronik karaciğer hastalıkları arasında (özellikle sirozda) kan kimyasında çeşitli bozukluklar ortaya çıkıyor. Kronik karaciğer hastalığı olan ancak henüz siroz gelişmemiş hastalara, normal ve dengeli beslenme şekli öneriliyor. Bu hastaların gereksiz ilaç kullanımı ile alkolden uzak durmaları gerekiyor. Siroz hastalarının enerji gereksiniminin diğer kişilere göre yüzde 50 daha fazla olduğu belirtiliyor.

        REKLAM

        *Karaciğer hastalarının düzenli idrar söktürücü kullanmaları ve tüketilen tuz dengesini ayarlamaları gerekiyor.

        * A ve B vitamini bakımından zengin olan enginar; idrar sökücü ve antioksidan özelliği nedeniyle karaciğer hastalığının ilerlemesini yavaşlatabiliyor.

        * Çay şekeri, çikolata, bal, reçel, kola, gazoz gibi basit şekerli gıdaların tüketimlerine dikkat edilmesi gerekiyor.

        * Basit şeker içeren gıdalar yerine sebze ve baklagiller, sütlü tatlılar, bulgur pilavı gibi bileşik şeker içeren gıdalar öneriliyor.

        * Fast-food türü gıdalar, hazır market ürünleri, sosis, sucuk, salam tüketiminden uzak durulmasının altı çiziliyor.

        * Et grubunda, yumurta büyüklüğündeki etin bir yumurta ve 4 yemek kaşığı bakliyata eşdeğerdir olduğunun bilinmesi ve değişimin buna göre yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

        * Süt grubunda; 1 su bardağı süt, bir su bardağı yoğurt, bir kibrit kutusu peynir ve 2/3 kibrit kutusu kaşar peynir eşdeğer olduğu için, yoğurt tüketilmesi halinde karşılık gelen sütün veya peynirin azaltılması öneriliyor.

        REKLAM

        * Tahıl grubunda 2 dilim ekmeğin 4 yemek kaşığı makarna, pirinç pilavı ile bulgur pilavına eşdeğer olduğunun unutulmaması gerekiyor.

        NAKİL İÇİN KARACİĞER YETMEZLİĞİNİN SON EVRESİ BEKLENMEMELİ

        Çeşitli hastalıklar nedeniyle, büyük bölümünün geri dönüşümsüz hasara uğraması ile ortaya çıkan karaciğer yetmezliği, hayati risk yaşatarak kişinin yaşam kalitesini bozuyor. Bu nedenle karaciğer yetmezliğinin son evresini beklemeden önce nakil yapılması gerekiyor. Karaciğer hastası olduğunu bilen ve karaciğer hastalığı nedeniyle yaşadığı günlük problemleri algılayan kişinin, en kısa zamanda bir organ nakli merkezindeki uzmanlarla birlikte durum değerlendirmesi yaparak geç kalmadan canlıdan ya da kadavradan nakil yaptırması öneriliyor.

        ORGAN SAYILARI HASTA SAYISINI KARŞILAYAMIYOR

        Karaciğer yetmezliği hasta sayısı net olarak bilinmese de, 20 binin üzerinde kişinin kadavradan nakil beklediğini belirten Prof. Dr. Koray Acarlı, “Türkiye’de bir yılda kadavra ve canlıdan toplam 1200 ile 1500 arası karaciğer nakli yapılmaktadır. Nakille erken tanışmış tüm ülkelerde bu rakamlar 3000-5000 arasında sabitlenmiştir. Organ sayıları hasta sayılarını karşılayamaz durumda olduğu için her ülkede nakil sayıları belli rakamlarda sabitlenerek bir doygunluk noktasına ulaşmaktadır. Diğer ülkelerde nakiller kadavra organlarla yapılırken, Türkiye’de tam tersi söz konusudur. Türkiye’de kadavra organ sıkıntısı nedeniyle nakillerin yüzde 80’i canlı donörlerden alınan organlarla yapılmaktadır. Türkiye’nin, organ nakli sayısı konusunda gelişmiş ülkelere yakın oranlara ulaşmış olmasının asıl nedeni canlı vericili operasyonlardır. Canlıdan organ nakli yapılmıyor olsaydı bugüne kadar çok sayıda hastamızı kaybedebilirdik. Organ bağışının artırılması devletin ve toplumun önemli görevlerindendir. Bu konuda bilinçlendirme çalışmaları çocukluk çağından itibaren başlamalı ve her birey bu sorumlulukla yetiştirilmelidir.

        REKLAM
        REKLAM
        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa