Islahat Fermanı nedir, hangi padişah döneminde ve kaç yılında ilan edildi?
Islahat fermanı; Osmanlı Devleti'nin dağılma döneminde ilan edilen ve Osmanlı tebaasının tamamına eşit vatandaşlık hakları verilmesini önceleyen bir fermandır. Gayrimüslim ve yabancı azınlıklara tanınan birtakım haklara, yasal bir zemin oluşturan Islahat Fermanı amacı nedir? Islahat Fermanı hangi padişah döneminde ilan edildi? Ayrıntılar yazımızın devamında.
Devletin yıkılmaktan kurtarılması adına atılmış bir adım olarak da görülen Islahat Fermanı maddeleri nelerdir? İşte, tüm detaylar.
Islahat Fermanı Nedir?
1839 yılında ilan edilen Tanzimat Fermanı’nın devamı niteliğinde bir belge olan Islahat Fermanı; Osmanlı tebaası içindeki gayrimüslim ve yabancı azınlıklara bir takım haklar tanıyan ve ırk, din, dil ayrımı gözetmeden bir Osmanlı toplumu yaratmayı amaçlayan bir fermandır. Osmanlı Devleti anayasal sürecinin önemli bir evresi olan ve Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid tarafından ilan edilen Islahat Fermanı tarihi 18 Şubat 1856’dır.
1856 yılında ilan edilen Islahat Fermanı amacı; Fransız İhtilali sonrası gittikçe yayılan milliyetçilik akımının da etkisiyle, özellikle Balkan coğrafyasında yaşayan azınlıkların başlatmış olduğu isyanları sonlandırmak ve bu azınlıkların devlete olan bağlılıklarını yeniden tesis etmektir. Bunun yanı sıra yaşanan bu isyanları bahane eden Avrupa devletlerinin, Osmanlı iç siyasetine karışmasını önlemek de amaçlanmıştır.
Islahat Fermanı Maddeleri
18 Şubat 1856 yılında, Sultan Abdülmecid tarafından ilan edilen Islahat Fermanı maddeleri şu şekildedir:
Islahat Fermanı Nedenleri
Türk anayasal gelişmesinin önemli bir aşaması olan Islahat Fermanı nedenleri şunlardır:
Islahat Fermanı Sonuçları
Gayrimüslimlere geniş haklar tanıyan bir belge olarak karşımıza çıkan Islahat Fermanı sonuçları şu şekildedir:
Islahat Fermanı Önemi
18 Şubat 1856 tarihinde ilan edilen Islahat Fermanı önemi; bu fermanın beklenen etkiyi yaratamamış olmasından ve devletin yıkılış sürecini hızlandırmasından ileri gelmektedir. Islahat Fermanı; azınlık isyanlarının önünü kesemediği gibi, Avrupalı devletlerin Osmanlı iç işlerine olan müdahalesine de engel olamamıştır.