İrfan Özata, birçok ünlü şarkıcıyla çalıştıktan sonra sesini keşfetti
İrfan Özata, aralarında Sezen Aksu, Mustafa Ceceli, Demet Akalın, Emre Altuğ'un da bulunduğu birçok şarkıcının konserlerinde ve albümlerinde enstrüman çaldıktan sonra sesini keşfederek şarkıcı oldu
Sezen Aksu, Mustafa Ceceli, Demet Akalın, Emre Altuğ, Aylin Coşkun, Ziynet Sali, Fettah Can, Gökhan Türkmen, Yeni Türkü, Kutsi... Ve daha bir çok şarkıcının hem konserlerinde hem de albümlerinde enstrümanlar çaldı. 3'ünde tam profesyonel olmak üzere 15 enstrüman çalabiliyor. Sonra bir gün arkadaşları kendisine sesinin güzel olduğunu telkin ediyor.
Söylediği şarkıyı Youtube'a yüklüyor. Gelen tepkilerden anlıyor ki şarkıcılık da yapmalı. 3 yıllık bir çalışmanın ardından 2013'te 'Tuhaf Geliyor'u ardından da 'Hasret Türküsü' ile 'Dünyanın En Güzel Günü' ile sesini geniş kitlelere duyurdu.
Kariyeriniz hakkında ne söylemek istersiniz?
Ben yıllardır müzisyenlik yapan biriyim. Ordu doğumluyum. Boztepe'nin arkası, Ordu'nun içindenim. Ordu'da doğdum ama babamın memurluğu nedeniyle önce Antakya'ya gittik ondan sonra altı sene Hakkari'de bulunduk. Terör nedeniyle Ordu'ya geri yollandım. Bir yıl oradaki bir köyde okudum. Tek hocayla, iki sınıf... Bunları da gördüm. Çocukluğumda bir kaç yıl babannemin yanında kaldım. Oradan geri Hakkari'ye gittim, 6 yıl da orada kaldım. Hemen sonrasında Bilecik, Manisa, Bursa... Sonra iyi bir müzisyen olmak için İstanbul'a geldim. Geldiğim gibi de birçok sanatçıya çalmaya başladım. En son Sezen Aksu'ya çalıyordum. Sezen Aksu, Yeni Türkü, Kutsi, Ziynet Sali, Fettah Can, Gökhan Türkmen ve birçok albümde çaldım. Pop, hiphop ,rock müzik de çaldım. Dünyaca ünlü cazcılarla da çalıştım. Müzik neredeyse ben oradaydım. Uludağ Üniversitesi Müzik Anabilim Dalı'nda okudum. Öğrenciyken her gece kafelerde, barlarda çalıştım. Bundan 8-9 yıl önce Youtube daha yeni açıldığında ben de video koymaya başladım ve baktım ki sesim, yorumum çok beğeniliyor. Bir gün söz yazarı Gökhan Şahin bana 'Oğlum senin bir sürü besten var. Bu bestelerini değerlendirsene, kendine bir albüm yapsana. Bütün piyasa seni çok seviyor, sen çok emek verdin bu işe' dedi. Ben de çalıştığım sanatçılardan albüm yapma konusunda fikirler aldım. Sağ olsunlar destek olup yol gösterdiler.
Tarzınızı tam nasıl tanımlayabiliriz?
Dinlediği zaman buna tam olarak pop diyemez, çünkü içinde arabesk ögeler de var sanat müziği ögeleri de var halk müziği ögeleri de var. Karışık bir İrfan Özata var gibi geliyor bana. Ama insanlar baktığında pop diyebiliriz buna. Müziği harmanlayıp İrfan Özata müziği oluşturuyorum.
İlk bestenizi ne zaman yaptınız?
İlk bestemi Güzel Sanatlar Lisesi'nde bir kıza âşık olduğumda yapmıştım. Sonra o kızı karşıma alıp 'Ben sana bir beste yaptım, dinletebilir miyim?' diye sordum. Sonra da ona açıldım, sevgili olduk.
O besteyi hiç kullandınız mı?
O beste hâlâ duruyor, belki ilerde kullanabilirim ama şimdi baktığım zaman sözleri çok basit ve yapay geliyor. Sözleri 'Ben seni sevdim, sen bana niye böyle yaptın' gibi sözler içeriyordu. Tabii ondan sonra besteler de gelişti. İlişkiler de değişti. Ben de geliştim.
Yıllarca sahnenin arkalarında yer aldınız. Şimdi öne de çıktınız. O taraftan bakınca neler görünüyor?
Aslına bakarsanız bir sanatçıya çalarken arkada birine sığınabiliyorsunuz. Sanatçının arkasında kendinizi daha iyi hissediyorsunuz. Çok sanatçıyla çalıştım her birinden bir şeyler almaya çalıştım. Kötü yanlı olanların o yanlarından almadan çok çalışkan olanların o yanlarından alarak çok şey öğrendim. İlk zamanlar sahne önünde biraz zorlandım. Çünkü orası başka bir dünya. Seyirciyle göz göze gelmek, onlarla bir şekilde iletişim halinde olmak, nabızlarını tutmak gerek. Bütün bunları nasıl yapılması gerektiğini öğrenince sorun kalmadı. Sahne hakimiyetini ele geçirmeyi başardım.
Ne yaparsanız, 'Başardım' dersiniz?
Türkiye'nin her yerinde şarkı söyleyebilirsem başardığımı düşünebilirim.
Günümüzdeki müzik sektörü hakkında ne düşünüyorsunuz?
Allak bullak olduğunu düşünüyorum. Bin şarkı çıkıyor 5'i kalıcı oluyor. Mevsimlik şarkı yapıyorlar sanırım, iki ay herkesin dilinde sonra unutuluyor. Bunun sebebinin de sosyal medya olduğunu düşünüyorum. Her şey birbirine karşıtı. Zamanla bunlar yerine oturacaktır.