İki devin 2 trilyon dolarlık büyük kavgası
IMF ticaret savaşından kayıpları tahmin etti. Buna göre ABD büyümesi yüzde 0.45 kadar azalıyor ve bunun parasal karşılığı 870 milyar dolar. Çin ekonomisi ise yüzde 1 dolayında daralıyor ve bunun da parasal karşılığı yıllık 1.2 trilyon dolar. Yani 2.1 trilyon doları bulan bir kavga ile karşı karşıyayız. Buna göre dünya ticaretinde kartlar yeniden dağıtılacak. Reel ekonomilerden önce finansal piyasaların karışması da bundan. Abdurrahman Yıldırım yazdı
Ticaret müzakerelerinin sürükleyici ismiABD Hazine Bakanı Mnuchin, geçen hafta“Sona yaklaştık, görüşmeler öyle bir aşamaya geldi ki ya anlaşılacak ya da anlaşılmayacak”demişti. Şimdilik anlaşılamadı ki,Başkan TrumpÇin’e bu hafta sonuna kadar süre verdi ve gümrük vergilerini artıracağını açıkladı.
-Küresel kriz sonrası korumacılık eğilimleri giderek güçlendi. Serbest ticaret düzeninden ve küreselleşmeden sapmalar ve korumacı eğilimler ortaya çıktı. Ticaret artık giderek karşılıklılık esasına, dış politikaya ve stratejik ortaklığına göre şekilleniyor. Serbest Ticaret Anlaşmaları giderek yaygınlaşıyor.
MAYISTAN MAYISA ATEŞLEME
-Bu harekete öncülük eden de küreselleşmenin ve serbest ticaretin kurucusu ABD. En büyük açığı verdiği Çin’e karşı geçen yılın mayıs ayında başlattığı ticaret savaşını bu yıl mayısta yeniden ateşledi. Aralık başında üç aylığına ateşkes ilan edilmişti. Süre mart başında dolmasına karşılık Trump yaptırımları yürürlüğe koymamıştı. Görüşmelerin ucunu da açık tutmuştu.
-Hafta sonu ise Kuzey Kore’nin balistik füze denemesi yapmasının bardağı taşıran damla olduğu belirtiliyor. Sonuçta ucu açık olan görüşmeler bir haftayla sınırlandırıldı.Trump’ta karşı tarafa yumruğu atarken asıl piyasaları vurdu.
PİYASALAR SARSILDI AMA YIKILMADI
-Gerçi piyasalar henüz yıkılmadı. Çünkü ne de olsa bir haftalık süre var. Hafta ortasında Çin heyetinin ABD’ye gelişinin ertelenebileceği belirtilmişti ama doğru çıkmadı.Görüşmelerin sürecek olması ve Trump’ın bir haftalık süre vermesinden dolayı piyasalar anlaşmadan tam olarak umudunu kesmedi.
-Ancak ticaret savaşının yeniden alevlenmesi hisse senetlerinden faizlere, emtiadan para birimlerine kadar piyasaları vurdu.En büyük etki beklendiği gibi Çin piyasalarınaydı.
Çünkü gümrük vergilerinin artırılması halinde bundan en olumsuz etkilenecek ülke Çin olarak çıkıyor. İkinci sırayı da ABD alacak. Elbette bu ülkelerle ticaret yapan diğer ülkelerde bazıları pozitif bazıları negatif olmak üzere etkilenecek.
ABD EKONOMİSİNİ YARIM PUAN BUDAYACAK
-IMF bu konuya Nisan ayında yayımladığıDünyaEkonomik Görünüm Raporu’nda yer verdi. IMF’nin hesaplamalarına göre Çin ile ticaret savaşındanABD’nin GSYH’sı yüzde 0.3-0.6 arasında azalacak.Yüzde 2.1 civarında gerçekleşmesi beklenen büyümenin dörtte biri gidiyor.19.4 trilyon dolarlık GSYH’nın 870 milyar dolarlık bir kaybı oluyor.
ÇİN BÜYÜMESİNİ % 1 VURACAK
-Ticaret savaşının Çin’e faturası ise daha büyük ve GSYH’nın yüzde 0.5-1.5’i arasında tahmin ediliyor. Tahminlerin orta noktalarını dikkate alırsakÇin’in 12.4 trilyon dolarlık GSMH’na göre uğrayacağı kaybı 1.2 trilyon dolar buluruz.
-Kavgaya tutuşan iki ülke de bundan zararlı çıkıyor.Zararın toplam boyutu ise IMF tahminlerine göre 2.1 milyon doları bulabilir. Yapılan kavga büyük kavga.
KAYBEDEN VE KAZANANLAR OLACAK
-En büyük ikilinin birbirlerine ticaretlerini azaltması üçüncü ülkeleri de çok etkileyecek.Çin’e ihracat yapan ülkeler olumsuz etkilenecek çünkü bu ülkenin ithalatı düşecek.
-Çin’den daha az mal alacak olan ABD’ye ise diğer ülkelerin ihracatları artacak. Bu duruma görekaybeden Çin’in etrafındaki Asya ülkeleri, kazanan tarafta ise ABD’ye en çok ihracat yapan komşuları Kanada ve Meksika olacak.
KÜRESEL EKONOMİYE ETKİSİ
-Her durumda dünya ekonomisi de ticaret savaşlarından büyümesini düşürerek çıkacak.Büyümeye duyarlı bakır ve petrol fiyatlarındaki gerileme bundan.
-Çin’in azalacak olan ihracatına göre düşecek ithalatından dolayı da dünya deniz taşımacılığı olumsuz etkilenecek, özellikle büyük ölçekli uzak yol yük taşıyan gemiler. Navlunlarda ilk günden başlayan sert gerileme de bundan kaynaklanıyor.
-Küresel krizin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen dünya ekonomisi tam normalleşemedi. Sankikorumacılık eğilimlerinin artması ve ticaret savaşlarıyla küresel kriz yeni bir aşamaya doğru evriliyor.