Didem Soydan, sosyal medyayı şöhreti için en verimli kullanan yıldız

Didem Soydan iki erkeğin arasında yaptığı kendi deyimiyle 'tost dansı' ile sonra rakı bardağını göğüslerinin arasına alarak verdiği pozla gündem oldu. Şimdi de bir dergiye söylediği, "Hayatıma girmiş bütün sevgililerim ile arkadaşlığım devam eder" şeklindeki sözleri tartışılıyor. Eski sevgili ile arkadaş kalabilmek herkesin başaramadığı bir durum, sizce sırrı nedir? Soydan'ın sosyal medya performansını nasıl yorumlarsınız?

Esin Övet: Gerçekten o kadar saçma bir konu tartışıyoruz ki ve her seferinde de bu konuyu masaya yatırmaktan ben sıkıldım. Didem Soydan da sıkılmış olacak ki patladı zaten.

Oben Budak: Didem bu hayatı gayet eğlenceli bir şekilde yaşarken bu durum birilerine dert oluyor galiba. Paylaşımlarının ikisi de oldukça eğlenceliydi. Planlanıp, haber olayım diye kurgulanan hikâyelerden değil. Eski sevgilileri ile dost kalabilmesi ise herkesin başaramadığı bir durum olduğu için kıskanılıyor bence. Hücrelerine kadar sevdiğin bir adamı veya kadını sonradan bir kaşık suda boğulacaklar listesine getiren kafayı anlamıyorum.

Kadir Kaymakçı: Didem Soydan'ın tost dansı da rakı barkdaklı pozu da günümü güzelleştirdi. Eski sevgilileriyle dost kalması da harika... Bir ton saçmasapan laf etmişler sosyal medyada! Allah'tan Didem Soydan bunlara pabuç bırakmıyor! Bazı 'kurnaz ünlüler' gibi fotoğraf çekilirken içki bardaklarını masadan kaldırmıyor; dilediği gibi yaşıyor, içkisini içip dansını ediyor... Eninden sonunda sahicilik kazanacak... Didem Hanım'a iyi eğlenceler...

Bülent İpek: Didem Soydan sosyal medyada paylaştığı popo fotoğrafıyla bir anda ünlü olmamış mıydı? Olumsuz eleştiri olarak söylemiyorum. Çıkışını sosyal medya ile yapmış ve mecrayı şöhreti için en verimli kullanan yıldızlardan biri. Twitter'daki paylaşımlarının altında nerdeyse her takipçisinin yorumuna üşenmeden cevap veriyor. 'Tost dansı' sözü de kendisinin icadı. Bu kadar konuşulacağını bilerek söylemiştir. Yani bu yüzden sosyal medya performansı iş hayatı kadar başarılı biri o.

Ebru Şallı-Uğur Akkuş aşkı tüm hızıyla sürüyor. Uğur Akkuş bu yıl bitmeden evleneceklerini söyledi. Sizce evlenirler mi? Öte yandan eski eş Gonca Sağlam, ikilinin denizde romantik görüntülenmesine atıfta bulunarak, "Tekne kiralık, kadın kiralık ve gülüşler kiralık" şeklinde instagram hesabından bir paylaşım yaptı. Bu ilişki nasıl bir noktaya evrilecek sizce?

E.Ö.: Gonca Sağlam bence artık hem kendine hem de çocuklarına zarar veriyor. Çünkü bu ilişki bir senedir devam ediyor gördüğümüz kadarıyla nişanlandılar. Ve bir sene sonra Uğur Akkuş ilk kez bir açıklama yapıp “Çocuklarım için ilk kez konuşuyorum. Onları korumak için yasaklar aldırdım. Gonca Hanım’da kendi hayatına baksın artık evlensin çocukları olsun. Bir yaşam kursun” dedi. Bir sene konuşan Gonca Hanım’a karşı ilk kez konuştu. Hemcinsim kadınların kendilerini bu duruma düşürdüklerinden ötürü çok üzülüyorum. Adam bu kadar açık ve net konuştuğu için Gonca Hanım’a hiç bir şekilde destek olamıyorum. Çünkü konuştuklarında ve söylediklerinde bir tutar yan bulamıyorum. Ve bir snedir sadece kendisi konuşuyor. Bir kadın ve bir anne olarak acaba biraz kendini ve çocuklarını mı düşünse. Onlara çok kötü bir miras bırakacak. Yani ben burada sadece çocukları düşünüyorum. Büyüyünce bunları kayıtlardan okuyacaklar hep.

O.B.: Bu yıl bitmeden diyerek Uğur Akkuş, bir planın olduğunu fakat bir sürü bilinmeze bağlı olduğunu hissettirdi bana. Herkes mutlu olacağı kadere doğru yol alsın, evlilik onları mutlu edecekse evlensinler. Eski eşin açıklamaları da gayet doğal, boşanma gerçekleşmeden bu hikayenin ortalığa dökülmesi ters oldu.

K.K.: Evlenirler mi bilmem ama bir kadının bir kadına 'kiralık' diye hakaret etmeye çalışmasını anlamıyorum. Gonca Hanım, eğer ortada yanlış bir şey varsa bunda 'beyfendi'nin hiç mi suçu yok?! Bitmiş gitmiş ilişkilerin ardında laf sokan eski sevgililer kadar itici çok az şey var bence... Adam (ya da kadın) ilişkiyi bitirmiş yoluna devam etmiş yeni bir aşk bulmuş sen hala bir yerlerde takılıp ona laf yetiştirmeye uğraşıyorsun; bu ne zavallılık!

B.İ.: Bu ilişkinin evrildiği yer belli artık. Evleniyorlar. Ama iki çocuk nedeniyle Gonca Sağlam diye bir realite hayatlarında olacak. Ebru ve Uğur Gonca hanımın da başka bir hayata adım atmasını hatta evlenmesini, kendileriyle uğraşmayı bırakmasını ne çok isterler şu an. Ama böyle olmaz genelde üçüncü kişi mutluluğun üzerinde bir bulut gibi dolanır. Bu ilişkide de öyle olacağını tahmin etmek zor değil.

Hadise cephesinde sular durulmuyor. Hadise’nin ablası Hülya Açıkgöz, olaylardan sonra sessizliğini ilk kez bozdu. Habertürk'ten Bülent İpek'e konuşan abla, "Artık birlikte çalışmayacağımız doğru değil. Bunlar dedikodu. Böyle bir durum yok aramızda. Biz Açıkgöz ailesi ayrılmayız" dedi. Aile kısa vadede toparlanabilir mi sizce?

E.Ö.: Aile eninde sonunda sorunları çözer. Açıkgöz ailesi zaman içinde bize şunu çok açık ve net göstermiştir ki her türlü sorunların üstesinden gelmişlerdir.

O.B.: Toparlanır, çok da kolay toparlanır. Bu piyasada Hadise'yi ablası kadar kahrını çekecek birini bulmak zor. Diğer taraftan Hadise desteği olmasa Hülya Açıkgöz ne yapar onu bilemeyiz. Bu yüzden bence toparlanırlar, hem de tamamen 'duygusal' sebeplerden.

K.K.: Açıkgöz Ailesi, bu krizi nasıl atlatır bilemiyorum! Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen, çok iyi anlaşan kardeşler imajı çizerken bir anda her şey altüst oldu. Hülya Hanım'ın dediği doğrudur umarım... Sonuçta aileden değerli ne olabilir ki?

B.İ.: Açıkgöz ailesinin yaşadığı durum bir dram olmadan kalmış ki buna şükretmeliler. Gerçekten zor. Hadise için daha da zor. Bir yandan kardeşleriyle çalışmayı bırakmadı, tamamen profesyonel ekiple yürümesi tavsiyeleri hatta baskıları var. Ama bir taraftan aile bağkaro ve alışkanlıklar var. Anladı ve kardeşine sırtını dönerse mutsuz olacaktır ve başarılı olamayacak bu yüzden. Bi ara yol bulmalı, kardeşleriyle ve profesyonellerle beraber çalışacağı bir formül bulursa hadise gelecek 10 yıllık kariyerini de kurtarır.

Futbolcu Hakan Çalhanoğlu yeni evlendiği çocukluk arkadaşı Sinem Çalhanoğlu'na 'aldatma' imasında bulunarak boşanma davası açtı. Eşi Sinem Hanım, aldatma iddialarını reddererek Çalhanoğlu'ndan hamile olduğunu açıkladı. Çocukluktan beri tanışan iki insanın beklenen çocuğa rağmen kısa sürede bu hale gelmesini nasıl yorumlarsınız?

E.Ö.: İkisinin açıklaması da o kadar çirkin ki. Yapmayın etmeyin. Karı-koca olmak bu kadar mı basitleşti. Sosyal medya insanları delirtti, çıldırttı. Zıvanadan çıkarttı. Millet her türlü özel açıklamayı sosyal medyadan yapıyor. Ben bu ikilinin açıklamalarını okuyunca gerçekten utandım. Ve artık utanmaktan yoruldum. Bu nedir ya? Üstelik bu mesleği yapıyorum. Her gün malzeme var diye sevinmem lazım ama bu kadar basit ve çirkin magazin malzemesi hayatımda görmedim.

O.B.: İnsan çocukluk arkadaşını bile tanıyamıyormuş görüyor musunuz? Ya da evlilik aşkı öldürüyor sözü tamamen doğruymuş. Bu ilişkiye bakınca neler düşüneceğimi bilemedim. Çocuk olayından önce bu karar alındıysa yeniden gözden geçirmekte yarar var tabii. Ayrı anne babaların çocuklarının hep bir yanı eksik kalıyor.

K.K.: Haftanın en sürpriz magazin haberiydi bence. Aldatma iddiası, hamilelik karşılıklı açıklamalar derken Hakan Çalhanoğlu yeşil sahalardan önce mahkeme salonlarında sezonu hızlı bir giriş yaptı. Benim anladığım bu boşanma olayı daha da çirkinleşecek. Magazine daha çok haber çıkar bu ikiliden...

B.İ.: Adı üstünde çocukluk aşkı. Öyle kalmalı. Çocukluktaki masumiyet güzel. Kimse çocukluğundaki gibi kalmıyor, gelişiyor değişiyor, yaşadıkları olumlu olumsuz şeyleri taşıyor bagajında. Yani yeniden birbirini tanıma, flört etme dönemini zorunlu kılıyor hayat. Yoksa evlilikler bitebilir, böyle kısa süre içindeki şoklar olması kötü herkes için. İşin bu kadar ucuzlaması vahim.

Tuba Büyüküstün bir süredir aşk yaşadığı işletmeci Umut Evirgen ile Bodrum tatiline çıkmış, ikilinin samimi fotoğrafları olay olmuştu. Büyüküstün sosyal medyadan bu eleştirilere yanıt verdi. "Sevgili insanlar, yargılamayı çok mu seviyorsunuz? Bu size kendinizi olduğunuzdan daha iyi bir insan gibi mi hissettiriyor?" diye sordu. Büyüküstün neden bu kadar gerildi sizce?

E.Ö.: Sonuç olarak sevgilisiyle özel bir anın fotoğrafı gözler önüne seriliyor. Kim olsa gerilir haliyle. Gerilmesi çok normal. Eskiden paparazzi fotoğrafı çeker gazetede yer alırdı. Bu fotoğraf en fazla diğer gazeteler kaynak gösteriler kullanılırdı. Bir iki gün gündemde kalırdı. Sonra gazetelerin arşivene girerdi. Şimdi öyle mi? Bir kare fotoğraf mantar gibi öyle bir yayılıyor ki tutabilene aşk olsun. Işık hızıyla günlerce adını sanını duymadığınız insanların elinde meze oluyor. Ne bir gazeteci ne bir yorumcu bir sürü insan instagram da magazin köşesi açıyor. Haliyle ünlüler de geriliyor. Çünkü ne zaman internete girseler her an kendi fotoğrafları ve yapılan yorumlarla karşılaşıyorlar.

O.B.: Tuba Büyüküstün sürekli gerginmiş gibi geliyor bana, bu yüzden özellikle bu olaya neden gerildiğini çıkaramadım. Konu kadın olunca sevgilisi ile tatile çıkıp sarmaş dolaş görüntü vermesi garip karşılanıyor. Başkalarının hayatına burnunu sokmaya çalışanlar yine görev başına geçmiş sadece. Takılmasın onlara, onlar laftan anlamıyor, sadece karışmayı biliyorlar.

K.K.: Tuba Büyüküstün'ü geren gazetelerde çıkan fotoğrafları değil, sonuçta orada birbirini seven iki kişi var. Öyle çok tepki çekecek absürt bir görüntü de yok bence. Nedir yani hiç mi sevgilinizle deniz kenarında sarılıp öpüşmediniz? Fotoğraflarla ilgili yorumlar korkunçtu. Zaten sosyal medya herkesin birbirine kin ve nefret kustuğu bir 'cehennem'. Kimse kimsenin mutluluğunu istimiyor. Hep bir nefret dili, yargılama... İnsanlar kendi işine bakıp “Bana ne?” demeyi öğrense daha mutlu olacaklar aslında ama dedim ya sosyal medya başkalarına hakaret ederek mutlu olan ruh hastalarıyla dolu. Tuba Büyüküstün isyanında yerden göğe kadar haklı.

B.İ.: Çok doğru tespitte bulunmuş Tuba. Maalesef bu grup, iflah olmaz ahlak bekçiliğini her yerde sürdürüyor. Başkalarını yargılayarak kendini olduğundan daha iyi insan gibi gösteren ruh hastalarına şifa dilemekten başka yapacak bişey yok.