HT MASA ekibi haftanın magazin olaylarını değerlendirdi

İşletmeci Tayfun Topal’la aşk yaşayan Deniz Seki’nin eski nişanlısı Faruk Salman, “Emeğim, hakkım haram zıkkım olsun” dedi. “İlişkiniz neden bitti?” sorusunaysa “Deniz’in damdan dama konmasından, 2 haftada 2 kişiyle olmasından dolayı” yanıtını verdi. Deniz Seki çok mu hızlı gidiyor?

Esin Övet: Deniz Seki cezaevindeyken, Faruk Salman’la bir ara ayrılmıştı. O zaman bir yazı yazmış ve “Deniz, hazır ayrıldınız, sakın yeniden barışma. Bitir ilişkiyi” demiştim. İşte bu yüzden demiştim. Hiçbir zaman Salman’ı gözüm tutmadı. Şu anda da gerçek kimliğini gösteriyor. Bir erkeğin bir kadına yaptığı en büyük çirkinlik. Allah kimseyi böyle insanlarla sınamasın.

Oben Budak: Deniz Seki, kaç senedir bir metre bile yol alamadı, aramızda değildi. Şimdi biraz hızlı gibi gözükse de aslında temkinli adımlar atıyor. Zor günlerde eski sevgiliye sığınmak da normal, biraz kendine gelince yeni aşklara yelken açmak da. Yaşadığı şeyler kolay atlatılır değil, rahat bırakılmalı.

İpek Durkal: 6 sene içeride, 4 duvar arasında yaşayan bir kadın sanatçının ruh halini empati yapsam da anlayamam. Belki de Deniz artık durmaya tahammül edemiyor, gönlüne, ruhuna ne iyi gelirse hızlıca onun yanında oluyordur. Haklıdır da...

Kadir Kaymakçı: Biten ilişkisinin ardından konuşan insanlardan hoşlanmıyorum! Öte yandan aşkın hızlısı yavaşı mı olur! Seki ne yapsın, “Ya daha 3 hafta oldu, henüz âşık olmayayım” mı desin?

Reşat Balcıoğlu: Aşkın insanın karşısına ne zaman çıkacağı belli olmaz. Faruk Bey’e tavsiyem kendisine yeni bir aşk bulsun. Ayrıldığı kişinin arkasından konuşmak yakışıksız bir durum.

Bülent İpek: Faruk Salman’ın her hafta cezaevine Seki’yi ziyarete gitmesini ‘aşk mahkûmu’ başlığıyla haber yapmıştık. Belli ki o çocukluktan beri devam ettiği söylenen aşk nefrete dönmüş. Salman adeta nefret kusuyor. Kahraman âşık arşivlerde kaldı. Hiç konuşmasa kahraman kalırdı.

BEYAZIT Öztürk seneye ‘Beyaz Show’la ekranda olmayacak. Ünlü şovmen kanal yönetimine, “Programı bir sene yapmayayım” dedi. 22 yıldır bu işi yapan Öztürk’ün aldığı karar çok konuşuldu. Siz bu konuda neler diyeceksiniz?

E.Ö.: Kimileri “Beyaz, kendisini hiç yenilemiyor, hiçbir şey yapmıyor” dese de ben asla öyle düşünmüyorum ve programının hiç bitmemesi gerektiğini düşünüyorum. Neden bizim de 40 sene süren bir şov programımız olmasın? Neden her şeyi tüketmek üzerine kuruyoruz ve programlıyoruz?

O.B.: ‘Beyaz Show’ o kadar sıktı ki ilgimi çeken konuğu olursa 5 dakika seçili bölümü izleyip kapatıyorum. Evet bir klasik oldu tamam ama devam edecekse de bunca senenin hatrına bir değişikliğe gidilsin. Az ama öz konuk olsun. Hindistan talk show’ları gibi kargaşa içinde bir program izlemeyelim.

İ.D.: Şaşırtmadı çünkü Beyaz’ın eski enerjisi yoktu. Kolay mı 22 yıl aynı işi yapmak... Tatilin keyfini sürüp hem kendisini hem de izleyicisini dinlendirip yeniden döner ekranlara.

K.K.: Beyazıt Öztürk’ün ‘Beyaz’ı uzun süredir solmuştu, eskisi gibi parlamıyordu zaten. Programı bitirmesi isabet olmuş. Ekrandan uzak olduğu günlerde ‘Beyaz’ı çamaşır suyuna filan yatırıp üzerindeki lekelerden kurtulsun, kırışıkları ütülesin. Eskisi gibi olmaz belki ama en azından biraz olsun eski haline dönebilir umarım!

R.B.: 22 yıl ekrana gelen ‘Beyaz Show’ miadını doldurmuştu.

B.İ.: Beyaz, insanlarla iç içe yaşarken başarılıydı. Bırakın bir davete katılmayı, sevgilisiyle yemeğe çıkmayı, kendi başına sokağa bile çıkmaz oldu. Evde yaşayarak halkın nabzını tutamazsın ve promosyon ekranına döndürürsün şovunu. Ara vermek de fayda etmez bence.

CANNES’A giden ‘Ahlat Ağacı’ filminin oyuncularından Doğu Demirkol ve Murat Cemcir’in kırmızı halıda Hazar Ergüçlü ve Bennu Yıldırımlar’ın önüne geçtikleri fotoğraf sosyal medyayı salladı. Demet Akalın ile Doğu Demirkol’un polemiğine de şahit olduk. Bu fotoğrafı nasıl yorumlamalı?

O.B.: Doğu’nunki tam kendi tarzında bir cevaptı, bence Demet de gülmüştür. Biz de tanımıyorduk tanışmış olduk, fena mı? Murat Cemcir’in fotoğraf vakasıysa bir anlık dikkatsizlik ürünü. Adam o kadar kötü komediden sonra Nuri Bilge Ceylan filmiyle Cannes’a gidiyor, o kadar böbürlenme mazur görülmeli.

İ.D.: E güldüm çünkü böyle zeki esprileri seviyorum. Demirkol basbayağı tiye almış Akalın’ı.

K.K.: Demet Akalın’ın Doğu Demirkol’u tanımaması çok normal çünkü Doğu Demirkol da Cannes kırmızı halısındaki Doğu Demirkol’u tanımamıştır! Demirkol’un, Eyfel Kulesi’nin önündeki esprisiyse çok şıktı... Böyle ‘polemik’lere can kurban...

R.B.: Sanat dünyasında bu tür gereksiz tartışmalardan bıktık. Demet Akalın, durduk yere polemik yarattı. Murat Cemcir’in de Bennu Yıldırımlar’ı ittiği iddia edildi ama videolar öyle demiyor. Sosyal medyanın abartması söz konusuydu! Filmi konuşacağımıza, suni tartışmalar gündemi meşgul ediyor.

B.İ.: Nuri Bilge Ceylan’ın filminde kim oynasa, üstüne de Cannes’da kırmızı halıda yürüse kendini göstermek için, “Oradaydım” diyebilmek için çaba harcar. Kadınların önü kapanmasa daha iyi olurdu ama anlık bir pozun altında çok şey aramaya gerek yok. Bu tartışma Doğu Demirkol diye bir adamı Türkiye’ye tanıttı.

BKM, seyirciye yazın da film izleme alışkanlığı kazandırmak için bir çözüm buldu. Şirket, eylül ile nisan arasında gösterime giren filmleri 25 Mayıs-10 Ağustos tarihleri arasında, 7 TL’den yeniden gösterime çıkarma kararı aldı...

E.Ö.: Gayet yerinde bir adım, hem de güzel bir dönemde. Ben sinemada film izlerken illaki mısır yemek isterim ve salonlardaki mısırların ne kadar pahalı olduğu malum. Keşke ona da bir çözüm bulunsa da insanlar keyifli keyifli film izlese popcorn’larını yiyerek. Zamanında Yılmaz Erdoğan da “Mısır, film biletinden daha pahalı” diye dert yanmıştı.

O.B.: BKM, taşın altına elini koyup çok yararlı bir hareket yapmış. Sanatın her kolunun böyle bir desteğe ihtiyacı varken, en popüler kollardan biri olan sinemadaki bu hareketi destekliyorum. Özellikle ‘Aile Arasında’yı bir kez daha izlemek çok iyi olabilir.

İ.D.: Yaz sıcağında, klimalı sinema müthiş bir fikir. Büyük sinemalarda biletler çok pahalı. Bu kampanyayla “Şimdi bu kadar para harcamayayım” diyenleri de sinemaya çekerler belki.

K.K.: ABD’de sinema sektörü yıllık hasılatının yarısını, belki daha fazlasını yaz sezonunda toplarken, Yeşilçam’ın koca bir yaz salonları nadasa bırakılmış tarla gibi boş bırakması saçmalıktı zaten! Umarım önümüzdeki yıllarda büyük yerli gişe filmleri yazın vizyona çıkar.

R.B.: Türk filmleri artık daha çok izleyiciyle buluşacak. İnsanlar ucuza, kaliteli film izleyecekler. Fena mı...

B.İ.: 20-30 filmin çekildiği dönemde kış sezonu yetiyordu ama artık 150 Türk filmi çekiliyor ve çoğu hak ettiği seyirciyle buluşamıyor. Sektörün büyük abisi BKM’nin öncülüğü çok yerinde. Sinema piyasasını büyütecek bir hareket. Bu vizyona sahip sinemacılar çoğalsa sektör endüstrileşebilir.

MERVE Şarapçıoğlu, “Sadakatsiz biri, bana şiddet de uyguladı” diyerek Berk Oktay’a boşanma ve 500 bin TL’lik tazminat davası açtı. Son dönemde sosyal medya hesapları hack’lenip uygunsuz paylaşımlar yapılan çift için bu son kaçınılmaz gibiydi, öyle değil mi?

E.Ö.: Bu çifte neler oluyor bir türlü anlamıyorum. Hack’lendiler, şimdi de tuhaf bir boşanma aşamasındalar. Sosyal medya hesapları hack’lendiğinde ikisini de tanıyan biri “Aslında o fotoğraf hack’lenmedi. O işte başka bir iş var” diye bana bazı şeyler anlatmıştı. Boşanma olayı gün yüzüne çıkınca mevzuların doğru olduğunu düşünmeye başladım. Önümüzdeki günlerde detayları yazarım.

O.B.: Çiftimiz evlilik öncesi uzun süreyi birlikte geçirerek birbirlerini tanımaya çalıştı aslında ama olmamış demek ki. Ayrılık döneminde çiftlerin birbirini suçlaması işin doğasında var. İstedikleri gibi geçmeyince hayat, bir suçlu aranıyor sonuçta. Umarım mümkün oldukça kendi içlerinde çözmeye çalışırlar.

İ.D.: Ünlü isimler ne zaman “Hesabım hack’lendi” açıklaması yapsa altından mutlaka bir numara çıkıyor. Daha hiç şaşmadı. O uygunsuz fotoğrafların yayınlanması bana sanki büyük bir savaşın ilk raund’u gibi göründü. Bakalım bundan sonra neler olacak.

K.K.: Oktay’la ilgili dizi setinde de ekiptekilere kötü davranıyor haberleri çıkmıştı sanki! Evlilik başka bir durum tabii... Merve Hanım dava açmış, herhalde bu iddialarını kanıtlayacak delilleri vardır...

R.B.: Bence bu evlilikte sorunlar vardı. Evliliğin bitmesinde para, ihanet, şiddet, ne ararsan var. Umarım bu durumdan ders alırlar.

B.İ.: Sorun varsa samimiyet çözebilir ancak. Skandalları “Hack’lendik” açıklamasıyla geçiştirmeye çalıştılar. Belli ki bazı sorunlar yaşadılar ama ilgiyi farklı tarafa yönlendirmeyi denediler. Kabullenip çözmeye çalışsalardı belki de kopuş yaşanmazdı.