Her bebekle çoğalan uluslararası ödüllü dijital sanat projesi: Umudun resmi
150 bine yakın yeni doğmuş bebeğin; boy, kilo ve doğum ayı verilerini içeren bir data set düşünün. Sonra bu verilerin dijital sanatla birleştirildiğini hayal edin. En sonunda ise dev bir ekranda 7 dakika boyunca görsel bir şölene dönüşen sanat eserinin, izleyenleri doğumun mucizevi dünyasının içine nasıl çektiğine tanıklık edin. Bu projede her yeni doğan bebek bir dijital tablo. Üstelik hepsinin doğduğu ayı temsil eden bir çiçeği var. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi.
Bir gün bebeğinizin doğumunun size ve yakın çevrenize mutluluk verme dışında sanata katkı sağlayacağı da aklınıza gelir miydi? Yeni doğumların verilerinden tasarlanıp özel bir konseptle gerçekleştirilen dijital sanat çalışmasıyla bir ilke imza atıldı. Bu ilkte, Türkiye’de dijital sanatın önde gelen isimlerinden olan ikiz kardeşler Hakan Yılmaz ve Süleyman Yılmaz rol oynuyor. Sanatçı kardeşlerin Acıbadem Sağlık Grubu’ndan gelen bir teklif üzerine yeni bir projeye başlamaları, Türkiye’de hem bir ilki gerçekleştirmelerini hem de uluslararası arenada önemli ödüller kazanmalarını sağlıyor. Her şey Ataşehir Hastanesinin girişinde yer alan devasa ekranın değerlendirilmesi gerektiği fikriyle başlıyor. Grubun yöneticilerinden biri Art Basel Miami’de sergilenen dijital sanat eserlerini görünce bu sanat organizasyonundan etkilenerek “Biz de bu tür yaratıcı işler yapalım” diyor. Bu fikirden yola çıkarak araştırmalar yapılıyor ve Hakan Yılmaz ile Süleyman Yılmaz’a ulaşılıyor. Nasıl bir proje gerçekleştirileceği konusunda tam bir netlik olmasa da bu işte hastanenin sahip olduğu verilerin kullanılması noktasında uzlaşılıyor. Sanatçılarla bir araya gelindiğinde yapılan karşılıklı görüşmeler sonucunda önce “ne yapabiliriz” konusu tartışılıyor. Yeni doğan bebek verisinden bahsedilmesi bir aydınlanmaya yol açıyor. Projenin fikri babası sanatçı Hakan Yılmaz oluyor. Hakan ve Süleyman Yılmaz kardeşler bu hastanelerde doğan ve doğacak olan bebeklerle ilgili olarak “ ‘Onlar geleceğimiz olacak’ diye düşündük ve umudun resmini yapmak istedik” diyorlar. Hastanenin girişinde konumlanan dev ekranda, 7 dakika boyunca görsel bir şölene dönüşen dijital sanat eserinin, izleyenleri doğumun mucizevi dünyasına çekmesi işte böyle başlıyor.
YAŞAYAN VE ÇOĞALAN PROJE
Bu şekilde anlatınca anlaşılması zor olabilir. Daha açık anlatmak için önce “Bu devasa proje nasıl gerçekleşiyor” sorusuna yanıt vermek gerekiyor. İkili bu hastanede gerçekleşen tüm doğum verilerini alıp her yenidoğanın içinde yeni bir çiçek olarak yer aldığı “New Born” isimli dijital bir çalışma gerçekleştiriyor. Bu çalışma “yaşıyor” ve “çoğalıyor” olma özelliğiyle dikkat çekiyor. Örnek vermek gerekirse bahsettiğimiz bu dijital tabloda Ocak ayında doğan bir bebek o ay açan karanfille simgeleniyor. Şubat menekşe, mart nergis, nisan papatya ile temsil edilirken her aya özel bir çiçek bulunuyor. Sembolize edilen çiçeklerin boyutunun, bebeklerin doğum kilosu ve boyuna uygun olarak değişebildiği belirtiliyor.
DOĞUMUN MUCİZEVİ DÜNYASINA HOŞGELDİNİZ
Proje, kuruluşundan bu yana gözünü grup bünyesindeki hastanelerde açan 150 bine yakın yenidoğanın boy, kilo ve doğum ayı verilerini içeren bir data set üzerinde çalışarak oluşturuluyor. Sanatçı Süleyman Yılmaz, aileleriyle birlikte 500 bine yakın kişinin bu eserin bir parçası haline geldiğini söylüyor. Bu kişiler, hastanenin girişindeki dev ekranda sergilenen bu esere baktıklarında kendilerini görüyor. Yılmaz kardeşlerin stajyerlerinden olan ve bu gruba ait hastanelerden birinde doğan 18 yaşındaki Cemre Ekin Güler’in de o bebeklerden biri olması gülümseten bir tesadüf olarak dikkat çekiyor. Sanatçı Süleyman Yılmaz, yaptıkları çalışmanın çarpıcı yönünü anlatırken, “ Bir dolu insanla ortak üretim yapmanın sonucunda sanatın geldiği noktaya ve neye dönüştüğüne dair bir aydınlanma yaşadık. Bu işin içinde kadersel bir durum var. Bu eserde, sanatçılar olarak estetik kararları biz veriyoruz ama son kararı veren biz değiliz. Çünkü yaşayan bu eser yapısı gereği sürekli çoğalıyor” diyor.
TEKNOLOJİ VE SANAT BİR ARADA
Veri sanatı ile gerçek veriler üzerine kurulu eser, teknoloji ve sanatı harmanlıyor. Her yenidoğan, doğduğu ay açan bir çiçekle sembolize ediliyor. Bunun yapılması nedensiz değil. Proje için geçmişten esinleniliyor. Rönesans döneminde sembolizm sanat akımında bir kadının elinde çiçek tutmasının o kadının bir çocuğu olduğu, tomurcuk bir çiçek tutmasının ise gebe olduğu anlamına geldiği gibi bilgilerden yola çıkılıyor. Bu gerçekleştirilirken sembolizmin, dijital sanatın içinde fazla yaygın olmadığına dikkat çekiliyor.
TÜRKİYE’DE BİR İLK
Peki eserin yaratıcıları ne diyor? Söylediklerini aktarmadan önce onları tanıyalım. Süleyman Yılmaz ve Hakan Yılmaz’ın benzerlikleri sadece ikiz olmalarıyla sınırlı değil. Ayrı yerlerde ayrı eğitimler alsalar da onları bir araya getirip birlikte tutan güç “sanat” olmuş. Süleyman Yılmaz Türkiye’de görsel iletişim - tasarım ve medya sanatları, İngiltere’de ise interaktif sanatlar eğitimi almış. Hakan Yılmaz ise sanat tarihi okumuş. Yılmaz kardeşler son 10 yıldır Kalamış’ta tarihi bir köşkte üretim yapıyorlar. Dijital sanat ve dijital tabloya olan ilgilerinin nereden kaynaklandığını sorduğum Süleyman Yılmaz “13-14 yaşlarındayken bilgisayarı oyuncak zannediyor ve eğitim almadan önce de bu konuda çalışmalar yapıyordum. Eğitim aldıktan sonra ise bunun sanat olduğuna inandım” diyor.
PROJE NE ANLATIYOR?
“New Born” adlı eserlerinde yenidoğan datalarını, “sembolizm sanat akımı” ile harmanlayarak yorumladıklarını ve bu çalışmaları esnasında “Data Sembolizmi” adını verdikleri yeni bir sanat yaklaşımı geliştirdiklerini belirten Yılmaz kardeşler, “Gerçekleştirdiğimiz bu dijital sanat çalışmamıza özel yeni bir yazılım geliştirdik. 7 dakika uzunluğunda ve 4224 x 1296 piksel çözünürlüğünde olup, 4 ana bölümünden oluşan eserimiz New Born, ‘İlk nefes’ isimli bölümle başlıyor. Bu bölümde bebeklerin doğduğunda aldıkları ilk nefes ile ağlamaya başladıklarındaki ses verisi, soyut dinamik heykellere dönüşüyor. ‘Kuvöz’ isimli ikinci bölümde yan yana gelen binlerce bebek farklı bir çiçekle temsil edilse de hepsinin kalbi birlikte atıyor. ‘Bebek saçı’ isimli üçüncü bölümde bebeklere dair en sempatik şeylerden biri olan bebek saçları, data sanatı ile anlam kazanıyor. Eserin ‘Serpilme’ isimli dördüncü ve son bölümünde, bebeklerle çiçeklerin ortak özelliği üzerinden hikayeleştirme yapılıyor. Bu son bölümde çiçeklerin ve bebeklerin zaman içinde nasıl serpildikleri gözler önüne seriliyor”diyor.
3 ÖDÜLLÜ SANAT
New Born projesi, “Data Sembolizmi” yaklaşımının doğduğu ve sergilendiği ilk eser olma özelliği açısından dijital sanat çalışmaları alanında ilham verici bir örnek olarak değerlendiriliyor. Bu eserlerin özgün ve yaratıcı yönleriyle dünyanın en büyük iki yarışmasında prestijli ödüller kazandığı belirtiliyor. Projenin, “Communicator Awards” ve “Brandverse Awards”da binlerce proje arasında, 3 ödül birden kazanarak zirveye yerleşmesi bu konudaki öncülüğüne ve başarısına işaret ediyor.
SİZİN BEBEĞİNİZ HANGİ ÇİÇEK?
Yenidoğanların doğum ayına göre simgelendiği çiçekler aşağıdaki gibi sıralanıyor:
Ocak: Karanfil
Şubat: Menekşe
Mart: Nergis
Nisan: Papatya
Mayıs: Zambak
Haziran: Gül
Temmuz: Lale
Ağustos: Şakayık
Eylül: Zinya
Ekim: Orkide
Kasım: Krizantem
Aralık: Sardunya