Haftanın Portresi: Ata Demirer
Tanınmadığı günlerde kim onun için 'İleride çok ünlü olacak' dedi? Kimin için duygularını 'Allah, beni ondan ayırmasın' sözleriyle dile getirdi? Bir ara 'Yoldan çıktığında' devreye kim girdi? Senaryosunu yazıp rol aldığı filmleri kaç kişi izledi, kaç TL hasılat elde edildi? Zenginliğin ve şöhretin ihtişamıyla neden hiç ilgilenmedi? Kariyeri boyunca neyi hedefledi? Habertürk'ten Mehmet Çalışkan 'Haftanın Portresi'nde derledi.
- 11
Ünlü olmak...
Ata Demirer için ne ifade ediyor? - 12
Ata Demirer'in şöhretinin en belirgin özelliklerinden biri masa başında dizayn edilmemesi...
Zenginliğin ve şöhretin ihtişamıyla değil erdemin servetiyle ilgilendi.
Jean Paul Sartre'nin 'İnsan, sahip olduklarının toplamı değil henüz gerçekleştiremediklerinin toplamıdır' ile Ben Sweetland'ın 'Başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değil' felsefelerinde olduğu gibi 'Her iyiden daha iyi olan bir iyi mutlaka vardır' kılavuzluğunda her yeni işinde bir öncekinden daha iyi olmayı hedefledi. - 13
Kendisini şöhretten olabildiğince uzak tutarak yılın büyük bir bölümünü Bozcada'da geçiriyor.
Kimi zaman derinliklerine dalarak başka bir dünyanın hakimi oluyor.
Hakimi olduğu o dünyayı da kirden uzak kalması için de denizin dibindeki çöpleri topluyor.
Tıpkı filmlerinde 'Hayat güzel ama bir o kadar da kısa. Kavgaya - gürültüye, zulme ne gerek var? Güzel güzel yaşayalım. Kirlenmeyelim'in altını çizdiği gibi... -
- 14
Ata Demirer, zaman zaman yaptığımız sohbetlerde başarı, para, hayata bakış açısı, filmlerinde izleyicilere ne vermek istediği, edindiği en önemli öğretinin ne olduğu, en iyi hangi durumlarda senaryo yazdığını, Demet Akbağ'ın kendisi için ne ifade ettiği, neden yapımcılık ve yönetmenlik yapmak istemediği hakkında şunları söyledi;
- 15
Demet Akbağ deyince...
Ata Demirer, gösterime 30 Kasım'da girecek olan yeni filmi 'Hedefim Sensin'de kendisi gibi zenginliğin ve şöhretin ihtişamıyla ilgilenmeyen Demet Akbağ ile 5'inci kez iş birliği yaptı. - 16
BKM yapımı olan, Kıvanç Baruönü'nün yönettiği, Ata Demirer, senaryosunu da yazdığı 'Hedefim Sensin'de başrolleri Demet Akbağ, Gonca Vuslateri, İlker Aksum, Tarık Ünlüoğlu ve Erkan Can paylaştı.
-
- 17
Demet Akbağ hakkında;
Demet Abla, benim meleğim. Kendisi oldukça önemli insan, önemli bir oyuncudur. En Belirgin özelliklerinden biri de bir şeyin komik olacağını düşünürse acımaz. ‘Bu bana yakışır mı?' diye sormaz. Her şeyi yapar. Bu sınırsızlık bir oyuncunun başarılı olmasındaki en önemli ögelerden biridir. Türkiye'nin Meryl Streep'i... Allah, beni ondan ayırmasın. - 18
Başarı ve para hakkında;
Kolay başa çıkılacak hadiseler değil. O yüzden de atalarımız ‘Bu adamı para bozdu' demişler. Üstelik başarının ve şöhretin şöyle bir numarası da var; kişiye bozulduğunu hissettirmiyor. Kişiyi öyle güzel değiştiriyor ki... Kişi, kendisindeki değişimi fark etmiyor. Kişinin eşinin dostunun ve arkadaşlarının sağlam insanlar olması gerek. Onlar, kişiyi acımasızca eleştirmeli. Görmüşlük, görmemişlik, kişinin hangi ailede, çevrede büyüdüğü de önemli. Sonuçta kişi başarı ve parayla büyük değişimler yaşıyor. Taş değil ya kardeşim. Başarı ve para insanı değiştirir. En azından bir süre davranışlarını bozar. Başarının ve paranın beni değiştirme tehlikesi oluşturmadığı kadar sağlam bir yapımın olduğunu söylemiyorum. Çevremiz, gerekli olduğu zamanlarda balans ayarı yapmalı. Parayla saadet olmaz. Mizah hiç olmaz. - 19
2005 – 2006'da çok çalışıyordum. O zamanlar pervasız ruh haline kapılmıştım. O günlerde kardeşim ağabeyim gibi hareket edip ‘Ağabey, saçmalamaya başladın. İstersen ara verelim, yoruldun. Bak böyle laflar edilmez, böyle davranılmaz' diyerek bana balans ayarı yaptı. Tehlike beni sarmış farkında değilim. Hangi pozisyona gelinirse gelinsin yola çıkılan insanlarla devam edilirse başarının ve paranın kişiyi bozması mümkün olmayacaktır. Yola çıkılan insanlar küçümsenir, unutulursa kibir belası vücuda öyle bir girer ki...
-
- 20
Üretim konusunda;
Herkesin tatmin olma ve kendini ifade etme biçimi vardır. Yazma süreci benim için boşalma ve rahatlama sürecidir. Doğal olarak negatif anlamda ne kadar dolarsam yazarken başarı elde etme şansım o kadar fazla oluyor. Her şey güllük gülistanlıkken yazmaktansa, kişisel olarak bazı arzularla veya negatif yüklüyken yazmak daha avantajlı. Yani ‘Derdimi ummana döktüm masumane inledim' durumu... Ben kendimi mutlu etmek, o gerçeklik duygusundan koparıp bir hayal dünyasında yaşamak için yazıyorum. Çocukken yaptığımız gibi... Jules Verne okur, top oynardık. O çocukluğu kaybetmemek gerekiyor. Senaryo da aynı duyguyla yazılabilir. Sonuç olarak ‘Bu filmi neden yaptın?' sorusu çok önemli. Ben o sorunun peşindeyim.' - 21
Ben gülmeyeceğim, eğlenmeyeceğim işleri yapmıyorum. İzleyicilerin iyi vakit geçirebileceği filmlerin çekmenin peşindeyim. Türk sinemasının gerçekleştirdiği atılımda Yeşilçam'ın büyük etkisi vardır. Yeşilçam'ın mirası bugün bize destek olmaktadır. Sinemada ‘Hissin' ne olduğunu, filmlere nasıl yansıtılması gerektiğini öğretmiştir.
- 22
Kariyeri boyunca edindiği en önemli öğreti hakkında;
Samimiyet... Ne var ki samimiyet siparişle elde edilmez. Kendine dürüst olmanla ilgili. Duygularını göstermekten imtina etmeme hali. Çünkü insanların hisselere ihtiyacı var. Helen Mirren'in de dediği gibi... ‘Bir yapıtın konusu hislerse insanlar onu severler.' Çünkü hisler herkes için aynıdır. Ölüm acısı, ayrılık acısı, mutluluk... Hisli bir iş mutlaka başarılı olur. Çünkü insanlar hislere açtır. Ben dahil. Gülmek ve ağlamak... -
- 23
Neden yapımcı olmadığı hakkında;
Ben büyümekten hoşlanmam. Benim tercihim her zaman bildiğim işi yapma üzerine olmuştur. Yapımcı, bir filmin kamerasından ekibin yemeğine kadar oldukça geniş bir yelpazede kafa yorar. Bu uğraşlar da benden çok şey götürür, beni oyundan düşürebilir. Kafam bölünür, işe olan aşkımı bitirebilir. Enerjimi tamamen oynamaya ve yazmaya kanalize etmek istiyorum. Kaldı ki yapımcımız babam gibi gördüğüm Necati Akpınar'dır. Kendisi düzgün bir insandır ve hakkımızı veriyor. - 24
Neden yönetmen olmadığı hakkında;
Yönetmenliği düşünmüyorum. Çünkü ‘Kendim böyle oynardım' duygusuyla oyuncuları yanlış yönlendirme olasılığı yüksek, herkesin de benim bakış açımdan rol alması riskli bir durum olurdu. Yönetmenlik, senaristlik ve oyunculuk yapanları takdir ettiğimi söylemeliyim. Yapan yapıyor. Ben yapamam. Ayrıca hayat da çok kısa. Hayattan zevk almasını bilmek gerek. Benim işim bitince eve gidiyorum. Yönetmen sette kalmaya devam ediyor.