Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet Resmi İlanlar

Fem Güçlütürk, Labofem adını verdiği bitki atölyesini artık Youtube kanalı olarak sürdürüyor. Muğla’da 2 dönümlük bir arazideki yeni evinde İstanbul’dan götürdüğü bitkilere eklenen yeni meyve ağaçları, süs bitkileri ve su bitkileriyle kendine mini bir botanik bahçesi yarattı. Bugüne kadar elinden 600 çeşit bitki geçen Güçlütürk, her biriyle kendisi ilgileniyor. Bu ciddi bir mesai istiyor. Güçlütürk ile bitkilerin yaz bakımını ve hayatını konuştuk. HT Cumartesi'den Ekin Türkantos'un haberi...

Muğla’da güzel bir kişisel atölye yarattınız. Bitki sevenler için bir eğitim planlıyor musunuz?

Labofem dükkânı varken birçok eğitim yaptık ama büyük şehirde insanlar bir yerden bir yere gidemiyor, niyet etse de ulaşamıyor ya da daha acil bir işi muhakkak çıkıyor. Youtube da bunun sonucu ortaya çıktı. Muğla’daki atölye evin bahçesinde, bu cicim yıllarımızda kendimize ait bu bakir alanı korumak istiyoruz. Belki bir süre sonra...

Sizce evlerin içinde ve balkonlarda hangi bitkiler ideal?

Bizim gibi harika bir iklime sahip ülkede her şey olur. Bazı çok özel türlerin kışın soğuğa dayanıklılığını, gölge-güneş ihtiyacını bilmek gerek. Neredeyse tüm bitkilerimi yazın dışarıda tutuyorum, güneş, toprak ve su ana ihtiyaçları. Ama mikro klima denen bir şey var. Misal İstanbul’da adalarda begonvil olur, Avrupa yakasında olmaz. Aldığımız bitkinin mümkünse Latince adını öğrenip ihtiyaçlarını Google’lamak iyi olur. Sukulent ve kaktüsleri çok güneş ışığı ister. Bu yüzden her evde, özellikle ufak camlı dairelerde hiç olmaz. Loş, az ışık ister denilen bitkinin talebi, evimizdeki en aydınlık camın önüdür. Bitkinin topraktaki besini işleyebilmesi, fotosentez yapabilmesi için ampule değil güneş ışığına ihtiyacı var!

Bitkilerle yaşamaya başladıktan sonra ne gibi ilginç bilgiler öğrendiniz?

Yapraklarını kemiren böceklerin larvalarını yok etmesi için yeni müttefikleri davet etmek üzere bir gecede çiçeğinin rengini, kokusunu değiştirebilen bitkiler var. Hırsa ve hıza bak! Işığı anlayıp ona doğru eğiliyorlar, kaktüslerin yaprakları iğneye evrilmiş ki havadaki nemi yakalayıp dibine damlatsın. Birbirlerini çeşitli kimyasallarla saldırılara karşı uyarabiliyorlar. Sazların ezilseler de tekrar havaya dikilmelerini sağlayan kimyasalları var. Devetabanı aslında bir sarmaşık ve güneşe ulaşmak için dev tropik ağaçlara tırmanırken köküne zarar gelirse diye yedek kökler üretip aşağı sallıyor. İnsanoğlunun yıkıcılığına çok üzülmekle beraber bir yandan kıs kıs gülüyorum. Biz onlarsız yaşayamayız, besin ve oksijen olarak ama onlar bizsiz pekâlâ yaşar.

‘BİTKİYİ TORFTAN KURTARIN’

Bitki bakmak insanı çok mutlu eden bir şey, peki bitkiler nelerden mutlu olur?

Bitkiyi uzman bir seradan almadıysanız ithal getiren bir sera ise toprak niyetine kullanılan torftan derhal kurtarıp iyi bir toprak karışımına dikmeniz gerek. Yoksa torf bir kez kurudu mu, taş gibi oluyor, tekrar su almıyor. Ya da tam tersi, torf sürekli sulanırsa epey su tutan bir malzeme olduğundan nemli kalıyor, sukulent ve kaktüsleri çürütüyor. Bitkinin dilini anlamak, açtığı çiçeği, olası bir hastalığı görebilmeniz için dikkatle bakmak gerekir. Saksıdaki toprak bir süre sonra cansızlaştığı için toprak eklemek ve ek besin takviyesi yapmak da farz.

Teraryumlar ilgi görse de ofis ortamında korumak çok mümkün olmuyor, bunun için neler yapmalı?

Ofis ortamında korunabilecek en ideal aranjman teraryum. Çünkü kendi klimasını yaratıyor. Klimalarla şartlandırılmış az ışıklı odalarda en çok dayanan onlar. Benim 5 yıldır hiç kapağı açılmamış dev şekerci kavanozu teraryumum var. Maalesef bir şey moda olunca yalan yanlış kopyalanıyor. Sukulentleri cama koymak bir tür Auschwitz kampı demek. En çok güneş ışığı ve esinti isteyen bitkiyi cama sok, sonra da ofiste olmasın. Tabii olmaz.

Bitkilerin yaz bakımı nasıl olmalı?

Yaz değil de baharda, bitkiler uyanırken bir boy büyük saksıya, yeni toprak takviyesiyle geçirilebilir. Güzel bir duş ile yaprak gözeneklerini tıkayan tozlardan arındırılabilir, güneş ışığının keskinleşmesiyle kış güneşi için cama yakın duranlar yanmasın diye bir miktar içeri çekilebilir. İçeride duran güneş sevenler balkona çıkarılabilir.

Sizi çok şaşırtan bitki hangisi?

Beni en çok şaşırtan küstüm çiçeği denen Mimosa pudica. Dokununca hızla yapraklarını kapatıyor. Sri Lanka’da ilk kez rastlamıştım, oysa pazarda 10 liraya satılıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ