Yeni kimliklerin ücreti belli oldu
Yeni çipli kimlikler Aralık ayından itibaren dağıtılmaya başlanacak!
HABERTÜRK HABER MERKEZİ
ESKİ kimlikler tarih olurken, yeni kimlikler aralık ayından itibaren cüzdanlardaki yerini almaya başlayacak. Türkiye genelinde üç yılda çipli kimliği olmayan kalmayacak. Yeni kartlarla ilgili merak edilen sorular ve yanıtları şöyle:
NASIL ALACAĞIM?: Kartların dağıtımı randevu sistemiyle yapılacak. Kişi, davet edildiği gün ve saatte, son 6 ay içerisinde çektirilmiş 2 adet biyometrik fotoğrafıyla müracaat edecek. Kartlar 10-15 dakikalık bir sürede teslim edilecek.
MALİYETİ NE KADAR?: Kartlar, henüz netlik kazanmamakla birlikte vatandaşa 18 TL’lik bir ücret karşılığında verilecek.
ÖZELLİKLERİ NE?: Akıllı kimlik kartları ile vatandaşlar vize istemeyen ülkelere gidebilecek. Akıllı kartlarda, vatandaşların banka hesap numaralarının, ehliyet, maaş ve sağlık bilgilerinin olduğu şifreli bir çip yer alacak. Kimliklerin üzerinde 1 GB’ye kadar veri depolanabilecek.
TAMAMI NE ZAMAN DAĞITILACAK? Kartların tüm vatandaşlara dağıtımı 3 yılı bulacak. Her yıl 25-30 milyon aralığında akıllı kimlik kartı dağıtılacak.
NERELERDE KULLANILACAK?: Kart dışında hiçbir belge taşımak zorunda kalınmayacak. Sahtecilikten kaynaklanan mağduriyetler önlenecek. E-devlet kapsamında sunulan hizmetlere, internetin bulunduğu her yerden bu kartla ulaşılabilecek. E-imza olarak kullanılabilecek. Polikarbonlu, temaslı ve temassız çip içeren kartlar, gelişmiş güvenlik öğeleri barındıracak.
PİLOT BÖLGE OLARAK BOLU’DA UYGULANMIŞTI
Biyometrik kimliklerin uygulanmasına 2007’de pilot bölge olarak belirlenen Bolu’da başlanmıştı. 14 bin vatandaşa dağıtılan kimlik kartları ile kart okuyucuların test çalışmaları yapılmıştı.
Nüfus Müdürlüğü’ne bir dilekçe ile başvurmak yeterli olacak
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, soyadını değiştirmek isteyen vatandaşın mahkemeye gitmesine gerek kalmayacağını, dilekçe ile soyadı değişiminin mümkün olabileceğini açıkladı. Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü’nün yaptığı yeni düzenleme yasalaştıktan sonra 3 yıl içinde ilginç soyadı taşıyan, soyadı alay konusu olan, yazım hatası nedeniyle soyadı mağduru olan kişiler, nüfus müdürlüklerine dilekçe ile başvuracaklar. Yürürlükteki kanuna göre, soyadını değiştirmek isteyen kişi, asliye hukuk mahkemelerine başvurarak dava açmak zorunda. Değişikliğin kabul görebilmesi için haklı bir neden olması şart. Nedenlerden bazıları, soyadının milli kültüre ve âdetlere uygun olmaması, kişinin itibarını zedeleyebilecek şekilde komik olması ve alay konusu yapılması. Yeni düzenleme karmaşa yaratır mı? İlgililere sorduk.
Umut ORAN (CHP İstanbul Milletvekili): ‘Güzel gibi ama sakıncalı olabilir’
SOYADI tüm dünyada çok önemlidir ve tüm hukuk sitemi bunun üzerine kuruludur. Bizim hukuk sistemimizde soyadı değişiklikleri, düzeltmeleri bu açıdan da özel davalardır ve cumhuriyet savcısının da zorunlu olarak katıldığı neredeyse tek asliye hukuk davası konusudur. Şimdi yeni sistem kulağa çok güzel geliyor nüfus memuruyla çabucak değişiklik yapılacak. Ama aile üyelerinin görüşü alınacak mı, bu değişiklik onlara bildirilecek mi, değişiklik sırasında her istenen soyadı verilebilecek mi, soyadı için bir yasak listesi var mı tüm bunları bilmek, incelemek gerekiyor. Görmek lazım, sakıncaları da olabilir.
Mustafa ELİTAŞ (AK Parti Grup Başkanvekili): ‘Olumlu bir değişiklik’
OLUMLU bir değişiklik ve gelişme olacağını düşünüyorum. Vatandaş psikolojik ve sosyal ortamda kendisine sıkıntı veren soyadını değiştirmek için mahkemelere gidiyor, birkaç şahitle, uzun bir süreçten geçiyor. Bunun örneklerini medyadan takip ediyoruz. Bu kişilerin çektikleri sıkıntılar, uzun süren mahkeme süreciyle daha da artıyor. Kötü amaçlı olmadığı sürece, ki buna ilişkin değişiklikte mutlaka tedbirler alınacaktır, o soyadını taşımak istemiyorsa bir an önce işlemlerin bitirilmesi doğru ve insani olandır. Tabii ki bu değişiklikler keyfi olmayacaktır. Kişiyi mağdur eden, aşağılayıcı, gülünç soyadları söz konusu olacak.
Ayten ÜNAL (Soyadı Mücadelesini Başlatan Avukat): ‘Kolaylaştırıcı bir işlem olacak’
KOLAYLAŞTIRICI bir işlem olacağını düşünüyorum. Kimlikte ya da nüfustaki bir harf hatası yüzünden bile olsa, mahkemeye gitmek zorunda olmak doğru değil. Her sorunu mahkemeyle çözeceksiniz diye bir şey yok. Veraset ilamlarının mahkemeden alınıp noterlere verilmesi gibi bir şey. Yeni uygulamaya karşı değilim.
Prof. Dr. Rona SEROZAN (Medeni Hukuk Profesörü): ‘Yargı denetim dışı kalmamalı’
GEREK önad gerek soyad kimlik ve kişilik öğesidir. Bu öğenin yargı dışı, mahkeme dışı yollardan değiştirilmesi sakıncalı sonuçlar doğurabilir. Yaş düzeltmede yaşanan sıkıntıları hatırlayalım. Kişilik ve kimlik öğesinin mahkeme dışında değiştirilebilmesi kabul edilebilecek bir şey değil. Kötüye kullanılabilir. Örneğin bir sanık gizlenebilmesi amacıyla harf değişikliği gibi bir gerekçeyle soyadını değiştirebilir. Yargısal denetimin devre dışı bırakılması vahim sonuçlar ortaya çıkarabilir. Çocuk oyuncağı değil bu konu, mutlaka bir davayı gerektirir. Yaş ve ad gibi temel kimlik öğeleri bir memura, nüfus memuruna bırakılacak gibi değil. Belki tasarıda bazı güvenceler ve tedbirler de alınmıştır.
Eray KARINCA (Emekli Aile Mahkemesi Hâkimi, Avukat): ‘Yetki mahkemelerde kalmalı’
NÜFUS Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca mahkeme kararı olmaksızın soyadı değişikliği mümkün değil. Mahkeme kararının olmasının sebebi de bir Anayasa Mahkemesi kararında vurgulandığı gibi, kamu düzenine ilişkin. Soybağı kamu düzeni açısından son derece önemlidir. Soybağını TC kimlik numaralarıyla sınırlı tutmamalıyız. Bilinme, tanınma olayı var. Bu zincir kırılmış olacak. Mahkeme denetiminde kalması gerektiğini düşünüyorum. Komik, gülünç, aşağılayan isimler olduğunda zaten mahkemeler tarafından otomatik olarak değiştiriyorlar. Mahkemelerin çok katı davrandığını düşünmüyorum.
Prof. Dr. Burhan KUZU (Anayasa Komisyonu Başkanı): ‘Mahkemenin yükünü azaltır’
KIRTASIYE ve mahkemelerin yükünü azaltan bir uygulama olur. Zaten soyadlarındaki yanlışların çoğu da nüfustan kaynaklanıyor. Memur yazarken örneğin ş harfinin noktasını koymuyor, i harfini unutuyor... Garip soyadlar ortaya çıkıyor. Bu davalar tespit davalarıdır. Aslında idari bir iştir ama güvenceli olsun diye mahkemelere verilmiş yetki. Bu çağda mahkemeleri bununla uğraştırmanın bir anlamı yok. Belki kişinin başvurusu ile yapılacak değişiklikte, ailenin diğer bireyleri açısından bir sorun çıkar mı ona bakmak lazım. Ancak bu durum mahkemeler için de geçerlidir.