Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçtiğimiz hafta piyasalardaki likidite endişesini giderip ekonomik sıkıntı yaşayan AB’li ülkelere destek amacıyla devlet tahvili alma kararını duyurdu. Bankanın tarihi olarak değerlendirilen bu adımı AB’nin özellikle 2010’dan bu yana giderek ağırlaşan borç krizine yönelik önemli bir çözüm olacağı düşünülüyor. Ancak Yunanistan’da sonuçlanan genel seçimler bu iyimserlik havasını hızla ortadan kaldırabilir.
‘200 MİLYAR EURO BORÇ HEMEN SİLİNSİN’
Yunanistan seçimlerinin galibi Syriza Partisi’nin Genel Başkanı Aleksis Tsipras yaptığı açıklamada yabancı ülkelerden emir alma döneminin bittiğine işaret ederek hem ekonomik hem de sosyal yaşamda yeni birdönemin başlayacağını söyledi. Tsipras’ın seçim sözlerinin başında ülkenin 350 milyar Euro’ya ulaşan borcunun en az 200 milyar Euro’luk bölümünü sildirmek geliyor. Syriza lideri bunun için hem ECB ve hem de Uluslararası Para Fonu (IMF) ile pazarlık masasına oturmayı planlıyor. Ancak ne ECB ne de IMF kanadında bu talebe sıcak bakan yok. Uzmanlar ise ECB’nin duyurduğu yeni tahvil planıyla birlikte Yunanistan’ın borç ödeme konusunda elini çok daha ağırdan alacağına işaret ederek bankanın bu aşamadan sonra Atina’ya diş geçirmekte çok daha zorluk çekeceğini belirtiyor. Bazı çevreler ise Yunanistan’ın borçlarını ödeyemeyeceğinin zaten bilindiğini borç affıyla daha makul bir rakam üzerinde anlaşılabilineceğini savunuyor.