Doğumsal kalp hastalarına ömür boyu takip
Doğumsal kalp hastalığınız varsa sağlığınız için ömür boyu gözlem altında bulunmalısınız. Ülkemizde yeni hayata geçirilen bir merkez tam da bunu yapıyor ve hastaları bebekliklerinden yaşlılıklarına kadar çok yönlü bir yaklaşımla takip edip sağlıklı ve uzun bir yaşam hedefiyle çalışıyor
100 bebekten birinde bulunan doğumsal kalp hastalıkları, bu hastalıklara sahip insanların yaşamlarını doğrudan etkiliyor. Türkiye'de 10 - 15 bin kişinin doğumsal kalp hastası olduğu belirtiliyor. Habertürk’ten Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre yeni açılan Koç Üniversitesi Hastanesi Erişkin Doğumsal Kalp Hastalıkları Merkezi’nde doğumsal kalp hastalıklarına sahip kişilerin tedavisi gerçekleştiriliyor ve hastalar ömür boyu takip ediliyor.
Merkezin kurucularından Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Alpay Çeliker, doğumsal kalp hastalarının tüm ihtiyaçlarına uzman kadroyla bir klinik içinde cevap vermeyi hedeflediklerine dikkat çekerek, “Bu hastalar merkezimizde izlenerek mümkün olduğunca sağlıklı bir hayat sürecek. Çocuk kardiyologları doğumsal kardiyolojinin en önemli ayağını oluşturmaktadır. Erişkin kardiyoloji uzmanları ve doğumsal kalp hastalıkları konusunda deneyimli kalp cerrahları da ekibin diğer önemli parçalarıdır” diyor. Her radyolojik ileri görüntüleme, hastaların izlemi ile yeni girişimin doğru uygulanabilmesi için cihaz donanımının yanında deneyimin de büyük önemi bulunuyor.
Kardiyak açıdan hastaların efor kapasitesinin değerlendirilmesinde kullanılan “kardiyopulmoner efor testi” nin merkezde rutin olarak uygulandığı belirtiliyor. Özellikle üreme çağında bulunan kadın hastaların hamilelik süreçlerini uygun şekilde tamamlamalarını sağlamak için kardiyologlarla birlikte çalışacak kadın doğum ve ruh sağlığı uzmanları kliniğin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Genetik danışma ve sosyal destek uzmanları da multidisipliner yaklaşımın gerekliliğini ortaya koyuyor.
ZAMANINDA YAPILAN UYGULAMA TEDAVİ SÜRECİNİ HIZLANDIRIYOR
Doğumsal kalp hastalıklarından bazıları, çocukluk çağında yapılan girişimsel veya cerrahi uygulamalarla tam olarak tedavi edilirken, önemli kısmında yapılan cerrahi uygulamalar tamir edici özellikte oluyor ve bu tür hastaların düzenli aralıklarla kontrol edilmesi büyük önem taşıyor. Yapılan araştırmalar, bu tür hastaların kardiyak sorunlarının 30-40 yaş dolaylarında ortaya çıkmasının ve gerekli tedavilerin zamanında yapılmamasının problemlerin ağırlaşmasına neden olduğuna işaret ediyor. Gecikmiş tanı ve tedaviler hastaların hayatlarını tehlikeye atmakla kalmıyor yapılacak tedavinin de etkinliğini azaltıyor.
TÜRKİYE'DE 15 BİN KİŞİ DOĞUMSAL KALP HASTASI
Prof. Dr. Alpay Çeliker, “Kalp cerrahisinin uygulanmadığı dönemlerde doğumsal kalp hastalığıyla doğan çocukların yüzde 20'sinden azı erişkin döneme ulaşabiliyordu. 80'li yıllarda bu çocukların yüzde 85'i erişkin yaşa ulaşırken, bizim gibi merkezlerin sayısının artması sayesinde iyi bir gözlemle bu kişiler hayatlarına sağlıklı şekilde devam edebilecekler” diyor. İstatistikler Türkiye'de 10 – 15 bin kişinin doğumsal kalp hastası olduğunu gösteriyor. Bu sayıya her yıl yaklaşık bin kişi ekleniyor. Doğumsal kalp hastalığı olan birçok genç ve erişkinin kardiyak durumları hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması, aşırı korumacılık ya da bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu durumdaki hastaların izlemde olup bilinçlendirilmeleri hayati önem taşıyor.
HAMİLE ANNELERİN BEBEKLERİ DE RİSK ALTINDA
Kadın hastaların hamile kalmaları durumunda sadece anne değil bebek de risk taşıyor. Bazı hastalarda gebelik ve doğumun normal popülasyondan farklı bir seyir göstermediğine dikkat çekiliyor. Bazı kalp problemlerinde gebeliğin kalp yetersizliği veya ritim bozukluğunu ortaya çıkarabileceğinin veya artırabileceğinin önceden belirlenmesi ve gerekli önlemlerin alınıp tedavilerin uygun şekilde planlanması çok önemli görülüyor. Bu noktada hastanın gebeliğinin ve doğumunun kadın doğum uzmanıyla birlikte izlenmesi başarıyı artırıyor. Bebekte kalp problemi varlığının da, yapılacak fetal ekokardiyografiyle dışlanması gerekiyor. Ciddi kalp hastalığı olanların hamile kalması önerilmiyor.
KALP RİTİM BOZUKLUKLARINA DİKKAT!
Doğumsal kalp hastalığı nedeniyle çocukluk çağında tedavi edilen hastalarda erişkin yaşa ulaşıldığında, ortaya kalp ritim bozuklukları çıkabiliyor. Düzenli kontrol edilen hastalarda, bunların belirtileri erken dönemde saptanıyor ve tedavi problem yaratmadan gerçekleştiriliyor. Bazı ritim bozuklukları kalp yetmezliği belirtilerinin ortaya çıkması ve ağırlaşmasına neden olabiliyor. Bu hastalıklarda doğru erken tanı ve girişimsel tedavi yöntemleri sorunu ortadan kaldırıyor. Ritim bozukluklarının tedavisinde multidisipliner yaklaşım çok önemli görülüyor. İleri ekokardiyografik, manyetik rezonans görüntülemeyle (MR) hastaların kardiyak anatomi ve kalp kası fonksiyonları belirleniyor.
İhtiyaç duyulan hastalar ile girişimsel veya cerrahi olarak tedavi edilen hastalarda bu sorunun önlenmesi, ciddiyetinin azaltılması ve ertelenmesi mümkün olabiliyor. Bu hastaların risklerinin saptanması, saptanan riskin tıbbi ve girişimsel elektrofizyolojik yöntemlerle çözümlenmesi gerekiyor. Doğumsal kalp hastalıklı erişkinlerde görülebilecek önemli sorunlardan birinin de kalp yetersizliği olduğu belirtiliyor. Özellikle tek karıncıkla yaşayan hastalar ile kapak hastalığı nedeniyle cerrahi uygulananlarda bu sorunla sık karşılaşılıyor. Uygun zamanda yapılan girişimsel veya cerrahi yöntemler hastaların yaşam kalitesini korumaya yarıyor. Tedavinin geciktirilmesi kalp kasında geri dönüşümsüz hasar oluşturduğu için uygun zamanlama çok önemli görülüyor.
