AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Ocak'tan anız yangınlarına ilişkin açıklama:

"Yangının çıktığı tarihten itibaren oluşturulmaya ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye çalışılan bir algının" söz konusu olduğunu aktaran Ocak, iddiaların doğru olmadığını söyledi.

Ocak, şöyle devam etti:

"Sosyal medyada trollerin, gerçek olmayan kişilerin beyanlarını dikkate almıyoruz. DEM Parti'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklama gerçeği yansıtmamaktadır. Olay mahalline varıldığı andan itibaren Valilikçe devletin bütün kurumları bütün ekipmanları ve ekipleriyle yangının söndürülmesiyle ilgili çalışmaları yapmışlardır. İl Valimiz saat 23.30'da, AK Parti İl Başkanı olarak da saat 24'te ben Köksalan Mahallesi'nde yangın mahallindeydim. Yani devletin en yetkilisi yangının başladığı andan itibaren yangının ilk başladığı yerde yangına müdahale etmek, gerekli organizasyonu yapmak için söz konusu yerde hazır bulunmaktaydı. Gerçeğe aykırı olarak kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan hükümetin ve devletin yangının başladığı anda olay yerinde olmadığıyla ilgili beyanlar gerçeğe aykırıdır, gerçek değildir, kabul etmiyoruz. Zaten her şey basının ve kamuoyunun gözleri önünde ortaya çıkmıştır."

Ocak, "Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı, yangında acaba kaç tane itfaiye aracını olay mahalline göndermiştir? Lütfen bu soruyu Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı'na sorun. Onların resmi hesabından yapmış olduğu açıklamaya göre 6 itfaiye aracı ile 20 personel gönderilmiş. 2'si Çınar'dan, 2'si Bismil'den, 2'si Büyükşehir'den. Arkadaşlar orada canlarımız yanarken, devlet bütün kurumlarıyla bütün ekipmanlarıyla yangını söndürmek için uğraşırken, Büyükşehir'de 60'a yakın itfaiye aracı, 300'den fazla personel mevcutken 2 tane mi Büyükşehir itfaiye aracı gönderebiliyor. Bu kadar mı canları yanıyor?" sorularını yöneltti.

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu'nun anız yangınlarına ilişkin açıklamasına tepki gösteren Ocak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Sayın Tanrıkulu, 21 Haziran'da bir tweet atıyor. Diyor ki, 'Devletin hiçbir kurumu, hükümetin hiçbir yetkilisi yangın alanında yoktu.' Bu milletin seçtiği bir vekil. Her şey ortadayken, oradaki fotoğrafta Vali de Kaymakam da AK Parti İl Başkanı da İlçe Başkanı da teşkilatı da Orman Müdürü de AFAD Müdürü de Jandarma Komutanı da var. Bunların hepsi varken, bir milletvekili nasıl yangın başladığı andan itibaren 'Biz hiçbir şey görmedik.' diyebiliyor. Sayın Vekilimiz Tanrıkulu niye o gece gelmedi olay mahalline? Ayrıca, büyük bir felaket yaşanmış, herkes büyük bir acı yaşıyor, hayvanlar için su isteniyor ve Büyükşehir Belediyesi su göndermekten imtina ediyor. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Acının dili, dini, ırkı yoktur. Acı, acıdır. Kimse bu felaketin meydana gelmesini istemedi. En az hasarla atlatılması için devlet bütün kurumlarıyla bu işin üstündeydi ve üstünde olmaya devam ediyor. Devletimiz hasar çalışmalarını tamamladı. Bundan sonra bu tür yangınların olmaması için herkesin duyarlı olması gerekiyor."