Son dakika haberi AK Parti Sözcüsü Çelik'ten vergi reformu ve yurt dışı çıkış harcı açıklaması
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Çelik açıklamalarında sıcak gündemin konularından olan vergi reformu ve yurt dışı çıkış harçlarına ilişkin soruya da yanıt verdi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Çelik'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Suriye'nin kuzeyindeki aktiviteleri, birtakım terörist faaliyetleri çok yakından takip ettiğimizi ifade etmek isterim. Suriye PKK'sı olan PYD unsurlarının seçim gerçekleştirme çabaları vardı. Hala çeşitli arayışlar olduğunu görüyoruz. Bunlara karşı sert tutumumuzu tekrar ifade etmek isterim.
"BÖLGEDE TERÖRİSTANA İZİN VERMEYİZ"
Burada seçim faaliyeti PKK'nın güdümündeki seçim faaliyeti esasında teröristan kurulması anlamına gelir. Bu bir seçim de değildir zaten. Orada bir teröristan meydana getirmek için bir yöntemin istismar edilmesi demektir.
Bu aynı zamanda Suriye'nin milli güvenliğini tehdit edecek bir gelişmedir, buna aynı şekilde cevap verilecektir. BM Güvenlik Konseyi'nin kararına atıf yapılarak burada herhangi şekilde doğru, adil, şeffaf bir seçimin gerçekleşmeyeceği ifade edilmesi bizce doğrudur. Burnumuzun dibinde geçmişte yaşanan acıları yaşatacak gelişmelere müsaade etmemiz söz konusu olmayacaktır.
VERGİ REFORMU PAKETİ
Bugün iki genel başkan yardımcılarımızı sunumu var. Biri ekonomi diğeri insan hakları konusunda. Orta vadeli program kapsamında vergi adaletinin sağlanması için çeşitli konular görüşülüyor. Sosyal medya ya da başka yerlere sızan 'şuraya, buraya vergi gelecek' açıklamalar spekülatiftir.
Çalışmalar vergi adaletin sağlanması için yapılmaktadır. Son kararı siyasi irade verir. Herhangi şekilde resmi olarak açıklanmamış bu tür spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini belirtmek isterim.
Vergide adalet hedeflenirken enflasyonist sonucun ortaya çıkmaması, üretim, istihdam, ihracat süreçlerinin etkilenmemesi büyük bir hassasiyetle değerlendirilecektir. Ekonomi yönetimimiz son derece net, şeffaf, Türkiye'deki sıkıntıları giderecek dünya tarafından kabul gören program uygulanıyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği yüksek seviyededir.
YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER
Ege'deki gelişmeler, Yunanistan'la ilişkiler her zaman gündemimizde. Sorunlar devam etmekle birlikte sıcak gündem maddesi olarak işbirliği söz konusu. Aradaki diyalog süreci devam ediyor. Türk-Yunan işbirliği çerçevesinde bir ilke imza atıldı. AGİT'e ortak aday gösterilmesi söz konusu oldu. Bu ortak bir tutum olarak bildirildi. Bu da son zamanlarda gelişen diyaloğun neticesi olarak ortaya çıkmıştır.
İSRAİL'İN GAZZE'YE SALDIRILARI
Filistin ve Gazze konusu hepimizin birinci dereceden gündemi. Artık bütün dünyada ister çekimser cümleler kullansınlar herkesin bildiği şey; Netanyahu ve ekibi insanlık suçu işleyen ve doğrudan soykırıma imza atan bir yapıdır. Bu çerçevede baktığımızda Uluslararası Adalet Divanı, BM'nin etkisiz kalması dünya sistemi açısından büyük yırtılmaya, çöküşe isabet etmektedir.
İspanya, İrlanda, Norveç, Slovenya gibi Ermenistan da Filistin devletini tanıma kararı aldı, memnuniyet duyduk.
"BÖLGE SAVAŞI ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORLAR"
Netanyahu ve ekibi artık biraz da kişisel ikballerini garanti altına almak için soykırım siyasetini yürütmektedir. Bölge savaşı çıkarmaya çalışıyorlar. Savaşın Lübnan'a sıçratılmaya çalışıldığını açık ve net şekilde görüyoruz.
Netanyahu David Koridoru, Arzı Mevut'tan bahsetti. Aslında bu niyetini açık ediyordu. Lübnan ve civarında ateşin yükselmesi maalesef bu noktada daha ciddi ve yakın tehditle karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Sunulan barış planlarına Hamas olumlu yaklaşırken Netanyahu tarafı olumlu yaklaşmıyor.
Netanyahu'ya söz geçiremeyenler dönüp, Hamas üzerinde baskı kurmaya çalışıyor. Bu da büyük bir çifte standardı ortaya getiriyor. Önemli devletlerin, BM'nin Netanyahu üzerinde baskıyı sağlamasıdır. Aksi takdirde çok daha can yakıcı sorunlarla karşı karşıya kalınacaktır. Cumhurbaşkanımızın izlediği barış siyasetini dünyanın bütün platformunda dile getirmeye devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız, genel başkanımız biliyorsunuz Temmuz'un başında belediye başkanlarıyla toplantı gerçekleştirecek. AK Parti Genel Merkezi olarak belediye başkanlarımızla birlikte olacağız. Vatandaşımıza en kaliteli hizmetin götürülmesi bakımından ne yapmamız gerektiğini bu kampta değerlendirmiş olacağız."
SORULAR VE YANITLAR
(Bakan Şimşek ve CHP'li Karatepe görüşmesi) "Biz özgüvenli bir hükümete sahibiz. Dolayısıyla ekonomi konusunda uyguladığımız Orta Vadeli Programda bu çerçevede Türkiye'nin doğru kazanımlar ve dünyaya doğru mesajlar verilmesi için gereken sonuçları üretiyor. Bununla ilgili bilgi almak isteyenler olursa tabii ki bakanlarımız bilgiyi verirler. Bunlar hükümetin bildiği, bakanlığın zaten bildiği, üzerinde çalıştığı konular. Bir şey gündeme getiriliyor muhalefet tarafından. Gündemde olup yapılırsa 'biz gündeme getirdik de yapıldı' deniyor. Yapılmamışsa 'biz söyledik yapılmadı' deniyor. Bugünkü görüşmede değerli bakanımız Mehmet Şimşek, hükümet olarak hangi adımları attığımızı hangi sonuçlar ürettiğimizi, mukayeseli bir biçimde paylaşmış oldu. Onlar bir açıklama yapmışlar 'Öneri getirdik kabul görmedi' diye."
(Yurt dışı çıkış harcı ne kadar olacak?) "Konuşulan her şey taslak düzeyinde yazılır. Ama son karar verilinceye kadar bunların hiçbiri geçerli değil. Bazen şöyle de oluyor; bir sunum yapılır, taslak vardır. 10 tane alternatif vardır. Onlardan bir tanesi sızar, spekülasyon konusu olur. Burada esas amaç gelir dağılımındaki adaletsizliği giderecek düzenlemeler ve vergi adaleti. O toplantılar yapılıp, netice açıklanana kadar bunların hepsi spekülasyondan ibaret olduğunu ifade etmiş olayım."
(AK Parti'de değişim süreci) "Teşkilat başkanlığımız çeşitli çalışmalar yapıyor. Bunun sadece seçim sonuçları bağlamında değil. Bazen bir yerde başarılı olunsa bile değişim gerçekleşebilir. O ilin sosyolojisini daha çok kucaklamak bakımından. Teşkilat başkanlığımız çok tecrübeli. Öteden beri Cumhurbaşkanımız, AK Parti kurulmadan önceki siyasi deneyimden başlayarak teşkilatlarda hassasiyeti var. Bunları bayrak yarışı çerçevesinde değerlendirmek lazım. Vekâletle idare edilen illerimize asaleten atama söz konusu olacak. Atandığı itibaren sizlere açıklayacağız. Kendi ritmi içinde devam ediyor."
(NATO Genel Sekreteri seçimi) Öteden beri bir güvenlik örgütü olarak NATO'da Türkiye'nin en güçlü aktörlerin başında geldiğini ifade ediyoruz. NATO'nun pratikleri ile ilkeleri arasında çelişki olmaması gerekir. NATO üyesi ülkelere tehditte ortak mücadele önemlidir. Bunun başında terör gelir. Türkiye'ye tehdit eden terör örgütüne NATO ülkeleri silah aktarırsa, bu pratikle ilkeler arasında çelişkidir. Bu NATO'nun temel prensipleriyle çelişen durum ortaya çıkarıyor. Türkiye'nin hatırlatmaları devam edecektir.
NATO içinde bazı ülke devlet başkanlarının gerek Rusya-Ukrayna çatışmasında tansiyonu yükselten, gerekse Avrupa'nın, NATO'nun geleceği ile ilgili yanlış açıklamalar oluyor. Bunlar yeri geldiğinde gündem olacaktır. NATO'nun en önemli aktörlerinden Türkiye bu tutumunu ilkeli şekilde sürdürecektir. Aşırı sağa baktığımızda, program, tüzük, davranışlarında Türkiye, İslam, AB düşmanlığı. Demokrasi düşmanlığını görüyorsunuz. AB karşıtlığı üzerinden ulus devletlerin tahkimi gibi dinamik üretiyor gibi gözükse de onun çok ötesine geçen Avrupa'yı geçmişteki çatışmalarla yüz yüze getirecek dinamikler ürettiğini görüyoruz. Bunlar Türk ve İslam düşmanlığı konusunda ajandaları var. İnsan hakları ve demokrasi gibi değerlere inananların, temel insanlık değerini savunanların aşırı sağa karşı mücadele etmesi gerekmektedir.
Bütün Avrupa'daki değerleri hedef alan bir motivasyonları var. Biz aşırı sağla mücadele konusunda hassasiyetimizi en üst düzeyde tutacağız. AP'de Avrupa Konseyi'nde bu konuyu gündeme getireceğiz. Faşist politikalara göz kırpan yaklaşım içine giriyorlar. Bunun neticesi de merkez partilerin aşırı sağa ve faşistlere dönüşmesi ya da onların siyasi ajandası tarafından yutulması anlamına geliyor. Esas problem Avrupa demokrasileri için söz konusudur."
Berlin duvarının yıkılması yıllar aldı, büyük bedeller ödendi. Görülmez, etnik, faşizm tarafından üretilmiş onlarca görülmez Berlin duvarı inşa edilmiştir. Bu görünmez duvarlar çok daha büyük bölünmelere yol açabilecek tutumdur. Başta Gazze konusu olmak üzere insani değerleri yüksekte tutan siyaset üretememeleri neticesi aşırı sağın galibiyetiyle sonuçlanıyor. Anketler bunun daha da büyüyeceğini gösteriyor. Avrupa'daki sosyal demokrat, merkez sağ, Yeşiller orijinal siyaset temelinde tutum ortaya koymalılardır. Bizim burada temel mekanizmalarda mücadeleyi sürdüreceğiz. Partimiz Avrupa'da bu konularda işbirliği yapabileceğimiz partilerle bir araya gelerek insan hakları değerlerini korumak üzere platformlarını kurmak için arayışlarımızı sürdüreceğiz."
(Almanya'da artan terör örgütü PKK tehdidi) En az 10 sahne hatırlıyorum, sayın Cumhurbaşkanımız bu sözleri Merkel'e söylemiştir. Şimdiki sayın şansölye ile bunu konuşmuştur. Defalarca bunların para topladığı ifade edildiğinde sayın Merkel 'elinizdeki bilgi belgeleri bize verin' demiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız hem PKK hem FETÖ ile ilgili belgeleri vermişlerdir. Parasal faaliyetlerden bahsetmiştir sayın Cumhurbaşkanımız. Almanya'daki muhataplarımız her seferinde belgeleri istemiştir, o belgeler teslim edilmiştir. Ama maalesef konu sadece Türkiye'yi ilgilendiriyormuş gibisinden yeterince güçlü tutum almadılar. Terörün şehirlerde baskı kurması, parasal faaliyetler içine girmesinin engellenmesi Almanya'da da mümkündür. Umarım gereğini yaparlar."