Diğer ülkelerin dezenformasyonla mücadele yöntemleri neler?
"Dezenformasyonla mücadele yasası" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun tartışılmaya devam ediyor. Habertürk, diğer ülkelerin dezenformasyonla mücadele yöntemlerinin neler olduğunu konunun uzmanlarıyla değerlendirdi.
Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM'de kabul edildi. "Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Düzenlemenin yasalaşmasının ardından diğer ülkelerdeki uygulamalar da merak konusu oldu. TBMM tarafından hazırlanan "Yalan Haber Kavramı: Seçili Ülkelerde Parlamento Çalışmaları ve Yasal Düzenlemeler" başlıklı raporda bazı ülkelerdeki örnekler şu şekilde sıralanmıştı.
TBMM RAPORUNDA 3 ÖRNEK SUNULDU
ABD: 2017 yılında sosyal medya ve teknoloji şirketlerinin kişisel veri kullanımı ve bilgi manipülasyonundaki sorumluluğu Senato düzeyinde incelendi ve şirketlere bu konuda yeni kısıtlamalar getirildi. ABD İç Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olarak da Dezenformasyon Yönetim Kurulu oluşturuldu.
Birleşik Krallık: Dezenformasyonla mücadele hedefiyle Ulusal Güvenlik İletişim Birimi kuruldu ve Çevrimiçi Güvenlik Yasası adlı bir düzenleme hazırlanıyor. İlk taslağı Mart 2021'de kamuoyuna sunulan ve Mart 2022'de uygulanmasına yönelik karar alınan yasa, dezenformasyon yaratan içeriklerin kaldırılmasında sosyal medya platformlarını sorumlu kılıyor ve bu sorumluluğun yerine getirilmemesi durumunda platform yöneticilerine cezai işlem uygulanmasına varan caydırıcı önlemler içeriyor.
Almanya: Almanya'da medya düzeni hakkında, 7 Kasım 2020'de 16 eyalet parlamentosu tarafından onaylanan "Eyaletler Arası Medya Anlaşması" yürürlüğe girdi. Anlaşmada dezenformasyon ve yanlış bilgilendirmeyle mücadeleye yönelik yeni tedbirler getirildi. Medyadan sorumlu resmi kurumlar, yükümlülüklere yeterince riayet edilmediği takdirde, medya kuruluşlarına karşı takibat başlatma yetkisine sahip oldu.
Habertürk ise konunun uzmanı hukukçularla diğer ülkelerdeki uygulamaları değerlendirdi;
"ALMANYA'DA BANT KISITLAMA VE CEZA SÖZ KONUSU DEĞİL"
Ceza ve Bilişim Hukuku Uzmanı Prof.Dr. Volkan Dülger: "İnterneti düzenleyen yasa Almanya'da var. Hatta 2007 yılında Almanların yasasını esas almıştık. Daha sonra Almanlar bu kanunlarını değiştirdiler ve daha geniş ve modern bir kanun yaptılar. Biz de kanun maddelerini değiştirdik. Ama Almanya'da var bizde de olsun dersek bu çok doğu olmaz. Çünkü Almanların düzenlemesinde bizdeki gibi bant kısıtlama, insanlara ceza verme gibi yaptırımlar söz konusu değil. Onlar alanı düzenlemeye ilişkin çalışmalar yürütüyor. İkincisi ise Almanlar ifade özgürlüğüne kültürel olarak önem veriyorlar. Biz ise maalesef önem vermiyoruz. Üçüncüsü Almanlar kanunları olduğu gibi düzgün bir şekilde uyguluyor. Muhalefeti, muhalif gördüklerini ve beğenmedikleri fikirleri bastırmak için değil, gerçekten hukuka aykırı bir eylem varsa hukuka aykırılığı gidermek için kullanıyor.
"ABD, İNTERNETİ DÜZENLEME GEREĞİ HİSSETMİYOR"
ABD ve İngiltere'ye baktığınızda da zaten internetin çıktığı yer ABD. Ancak orada bu tür kanunlar yok. ABD interneti düzenleme gereği hissetmiyor. Orada çocuklara ilişkin farklı, kişisel verilere ilişkin farklı korumalar var. Ama interneti kısalım veya zapturapt altına alalım gibi şeyler söz konusu değil."
"BÜTÜN DÜNYANIN GÜNDEMİNDE"
Hukukçu Prof.Dr. Selami Kuran: "Sosyal medyaya belirli hukuki bir çerçeve getirmek bütün dünyanın gündeminde. Bu nedenle de başta AB ülkeleri olmak üzere Almanya, Fransa ve İngiltere yeni düzenlemeler getirdi."