Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Contemporary İstanbul’un cephesini mimarlık öğrencileri tasarladı

        Contemporary İstanbul bu yıl, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi ile iş birliğine giderek, mimar adaylarına yönelik bir yarışma düzenledi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Mimarlık Fakültesi birinci sınıf öğrencileri arasında yapılan yarışmada 27 tasarım arasında birinci olan “Curvegami”nin, 20-23 Eylül 2018 tarihleri arasında düzenlenecek fuar boyunca Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın cephesinde yer alması planlanıyor.

        Yarışmaya İTÜ Mimarlık Fakültesi’nden Çiğdem Eren (İTÜ), Demet Günal Ertaş (İTÜ), Elif Sezen Yağmur Kilimci (İTÜ) ve Figen Gül (İTÜ) yürütücülüğünde Mimarlık, İç Mimarlık, Endüstri Ürünleri ve Peyzaj bölümlerinde okuyan birinci sınıf öğrencileri katıldı. Yarışmanın jürisinde Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli, Murat Tabanlıoğlu, Arzu Erdem, Kerem Piker, Hande Öney, Dila Kabakçı, Sabiha Kurtulmuş yer aldı. Yarışmaya katılan 90 öğrencinin ürettiği 27 farklı projeyi değerlendiren jüri, Mehtap Çaldıran ve Hasan Basri Saltık tarafından hazırlanan “Curvegami” isimli tasarımı seçti. Kazanan tasarımın, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın cephesinde, diğer 26 projenin maketlerinin ise fuarda sergilenmesi planlanıyor. Kazanan tasarım Curvegami’nin üretimi için tasarım yarışmasına katılan diğer öğrenciler de destek veriyor.

        “AMACIMIZ İSTANBUL'UN SANAT VE KÜLTÜR YAPISINI DESTEKLEMEK"

        Köklü bir geçmişi olan İTÜ Mimarlık Fakültesi ile işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyduklarını belirtenContemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli,“Temel amaçlarımızdan biri İstanbul’un sanat ve kültür altyapısının gelişmesine katkı sağlamak. Şehrin sanat ve kültür altyapısının, hem özel kurumlar hem de devlet tarafından azami ölçüde ve birinci sırada teşvik edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu düşünce nedeniyle bu yıl önemli bir adım atarak genç mimar adaylarının katıldığı bu yarışmayı İTÜ Mimarlık Fakültesi ile birlikte düzenledik. Amacımız gençlere ihtiyaç duydukları desteği vererek onların çağdaş sanat dünyasında gelişmesini ve ilerlemesini sağlamak. Yarışmaya katılan her proje sergilenebilecek nitelikte projelerdi. Öğrencilerin hepsini ayrı ayrı kutluyorum. Dünyanın pek çok ülkesinden önemli galeri ve sanatçılarla, uluslararası medya kuruluşlarından gazetecilerin katıldığı fuarın, öğrencilerin gelecekleri için büyük bir fırsat yaratacağını düşünüyorum. Tasarımı yarışmadaki hali ile yapacağız” dedi.

        “HENÜZ SERGİ ALANINA GİRMEDEN, İZLEYİCİYİ SANATA YÖNLENDİREN BİR KARŞILAMA OLACAK"

        Yarışmanın jürisinde yer alan Murat Tabanlıoğlu, Contemporary Istanbul’un öğrencilere yönelik düzenlediği yarışmanın “genç ifadeye kapı açmak” olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Geçen yıllarda olduğu gibi işbirliği yaptığımız Contemporary Istanbul için bu yıl en özel durum henüz işin en başında olan mimarlık öğrencilerinin katılımına ve genç ifadeye kapı açmak oldu. Daha önceki sergilerde ziyaretçilerin giriş ve çıkış yaptıkları Rumeli Kapısı yerine aynı cephede gündelik uygulamada servis için tanımlı olan kapı giriş ve yine Rumeli Kapısı ise çıkış olarak kullanılacak. Böylelikle yaya ve araç trafiği çok büyük ölçüde rahatlamış olacak. Sergi süresince kullanılmak üzere alternatif olarak üretilen girişte yer alan rampa boyunca ise yarışmayı kazanan öğrenci projesi uygulanacak. Mimarlık-sanat ilişkisinin içiçeliğini bir kez daha vurgulayan bu örnek, henüz sergi alanına girmeden, izleyiciyi sanata yönlendiren bir karşılama olacak. Bu yılki CI, sanatın mimarlıkla birlikte var olması kadar, gençlere imkân tanımak, fikirlerine değer vermek açısından da önemli bir ilke imza atmış olacak. Öte yandan yarışma adabıyla bir iş elde edilmiş olması çok önemli. Estetik sonuçların şaşırtıcı performansının yanı sıra, katılan genç arkadaşların neredeyse tamamının fikirsel olarak ortak kaygıları paylaştığını gördüm; modüler, tekrar eden formlarla yaratılan strüktürler, geri-dönüşebilir nesneler kurgulamak, ayrıca yine geri-dönüşüm malzemelerine yer vermek. Sanat tarihinde hiçbir dönemi mimarlıkla birlikte bakmadan kavrayamayız, dolayısıyla genç mimarlık öğrencilerinin bu alana ilgi göstermeleri değerli. Sanat ve mimarlık arasında işbirliği kavramı aslında son 30 yıldır çokça gündemde. Bunun bir nedeni her iki disiplinin de geleceğe odaklanması. Sanat- sergileme - mekân ilişkisi kaçınılmaz olduğundan, biliyoruz ki günümüzde bir çok mimar, sanat da dâhil olmak üzere, küratörlük görevleri üstleniyor.”

        GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ KAĞITTAN TASARLANDI

        REKLAM

        1600 modülden oluşan “Curvegami” isimli tasarım, geri dönüştürülmüş kâğıt kullanılarak bire bir ölçülerde üretiliyor.

        Yarışmayı kazanan ekipten 21 yaşındakiMehtap Çaldıran,“Mimarlık günümüzde ‘beton ve para’ ilişkisi gibi düşünülüyor ama aslında bir sanat dalı. Amacımız sanatsal bir yapı oluşturmaktı, mimarlığın sanat ile olan ilişkisine yeniden ve güçlü bir şekilde vurgu yapmak istedik. ‘Geçici’ olan eserimizin çevresel etkileri de bizim için çok önemliydi; bu nedenle eserin bire bir uygulamasını geri dönüştürülmüş kâğıttan yapıyoruz, yerinden kaldırıldığı zaman da yine geri dönüşüme gidecek” dedi.

        Tasarımda imzası bulunan 20 yaşındakiHasan Basri Saltıkise“Bu proje, en büyük projelerimizden biri. Çünkü hayata geçiriliyor.Contemporary Istanbul 2018’i, 120 bin kişinin ziyaret etmesi bekleniyor. Bunca insanın eserimizi görecek olması bizim için onur ve gurur sebebi. Çok heyecanlıyız, çok mutluyuz” diye konuştu.

        REKLAM

        İTÜ Mimarlık Bölümü'ndenÇiğdem Eren (İTÜ),fuar alanının girişinde konumlandırılacak bu tasarımla binanın girişine yeni bir kimlik oluşturarak ‘yeniden okumaya’ açılacağını belirterek, “Beni en heyecanlandıran şey, işin geçici olması. Geçicilik işlere ayrı bir güç kazandırıyor ve bina ile şehre dair başka bir hafıza oluşturuyor. Binalara yapılan bu tür eklerin başka bir gücü daha var: Binayı tekrar tekrar okumamızı sağlıyorlar. Binanın ve eserin söylediği ayrı şeyler bir araya gelip yeni bir şey söylüyor, aralarındaki gerilim yeni bir anlam ve ortam yaratıyor. Bu da çok dinamik ve heyecan verici bir süreç” dedi.

        CIF Dialogues

        18 Eylül 2018

        Ön izleme

        19 Eylül 2018

        Sadece davetiye ile ziyaret edilebilmektedir.

        Ziyaret günleri

        20-23 Eylül 2018

        Yazı Boyutu
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ
        Habertürk Anasayfa