Masallar, sihirli hikayelerdir. Fantastik canavarlar, büyücüler, çok uzak ülkeler ve hayallerden bahseder. Masal dinleyen çocuğun hayalgücü artar, dikkati, hafızası, dil becerisi ve kelime dağarcığı gelişir. Okuma alışkanlığı kazanır. Merakı artar ve soru sorar. Espri anlayışı gelişir, ilişkileri güçlenir, empati yapma becerisi güçlenir. Duygularını, endişelerini, mutluluğunu ifade etmeyi öğrenir. Sorun çözme becerisi gelişir. İyi ve kötü, doğru ve yanlış ayırımını yapmayı öğrenir. Masallar yol göstericidir.
Televizyon yokken sadece radyo varken radyo televizyonun yerini tutardı. Radyoda yayınlanan çocuk piyesleri, arkası yarınlar, masallar iple çekilirdi. Radyo açıldı mı herkes susardı. Pek çok klasikle daha küçük yaşta radyo oyunları sayesinde tanıştık. Hikayelerin kahramanları sesleriyle kanlı canlı oturma odalarımızdaydı. Yalnızca sesinden tanıdığımız, yüzünü hiç bilmediğimiz, kendisini hiç görmediğimiz, hayalimizde sadece seslerini bilerek bir bedene soktuğumuz kahramanlarımız vardı. Görüntü olmadan, imaj bombardımanına tutulmadan, hayalimizde şekillendirdiğimiz, hikayenin daha ötesini bize bırakan masallar dinledik.