Çamlıca Camii ne zaman açılıyor?

Başkan Türkmen’le yürüyüşümüze, Harem-Üsküdar sahil yolundan başladık, Üskadar Meydanı’na doğru ilerledik. Malum, Üsküdar Meydanı genişletme projesi başladığında çok eleştiri almıştı. Zira meydanı genişletmek için denize kazık çakılmasının hemen meydanın yanındaki 500 yıllık Mimar Sinan eseri Kuşkonmaz Camii’ne zarar verdiği, avluda çatlaklar oluştuğu iddiaları gündeme gelmiş, tepkilerin ardından da caminin önündeki yol genişletme çalışmasına son verilmişti. Başkan Türkmen’le işte o çok tepki çeken genişletme çalışmasının olduğu noktaya gittik. Türkmen’e, ‘Denizi niye doldurdunuz, yok muydu başka çaresi? Camideki çatlaklar ne oldu? Ölçümler yapıldı mı, hasar ne düzeyde?’ diye sordum ve şu yanıtı aldım:

500 YILLIK CAMİNİN ÖNÜNDEKİ KAZIKLARA NE OLACAK?

“Harem’den gelen sahil yolu 15 metre genişliğinde. Bisiklet ve yaya yolu bulunan bu 15 metrelik yol geliyor, Kuşkonmaz Camii’nin yanında 3 metreye düşüyor. Cami önünden de kesintisiz ulaşım imkanı olsun diye bu projeye başladık. Fakat kazıklar yüzünden cami çatladı iddiaları gündeme geldi. Oysa camide bir hasar olmadı. Dış avludaki ve duvardaki çatlakların kazık çalışmasıyla ilgisi yoktu. Bu tepkiler üzerine cami önündeki çalışma pas geçildi. Şimdi, cami önü de genişlesin diye yeni bir sistemle çalışacağız. Kazık sistemi değil, duba batırma sistemine geçeceğiz. Çünkü bu kadar güzel projenin daralmaması gerekir. Camiye bir milim zararı yok. Camiyle ilgili bir sıkıntı yok. Şu anda caminin önünde duran kazıklar kesilecek ve duba batırma sistemiyle yol genişleyecek.”

‘ARTIK DENİZLE KARA BİRLEŞMEZ’

Peki, son birkaç yıldır Üsküdar sahilindeki denizle karanın birleştiği görüntüler sonrasında neler yapılıyor? Başkan Türkmen’le meydanda başlatılan altyapı çalışmalarının devam ettiği noktaya da gittik. Türkmen, ‘Bundan sonra denizle kara birleşmeyecek, meydanda bir damla su birikmeyecek’ dedi ve çalışmaları şöyle anlattı: “Üsküdar Meydanı’nda Çavuşdere ve Bülbülderesi buluşuyor. Üsküdar engebeli bir yer olduğu için yağmur suları yukardan aşağıya iniyor, deniz de kabardığı için ve yoğun su yolda biriktiğinden denizle karanın birleştiği görüntü oluşuyordu. Meydan genişletme projesi çerçevesinde önce altyapıyı ele aldık. Meydana boydan boya ızgaralar yaptık. Artık yukarıdan gelen su denize gidecek, meydana inmeyecek. Artık Üsküdar’da denizle kara birleşmeyecek. Bir damla su birikmeyecek. Ayrıca meydan genişletme projesindeki kazık çakma işlemi de denizin yapısına zarar vermedi. Kazık çakıldı, üstüne döşeme yapıldı onun üstüne de doğal granit yapıldı. Hem deniz korunmuş oldu, hem denizi doldurmamış olduk, denizin doğal yapısını bozmadık. Başka türlü alan kazanmak mümkün değil. Buradan günde 15-20 bin kişi geçiyor ve yolu genişletmek zorundayız.”

Başkan Türkmen’le Üsküdar Meydanı’ndaki çalışmayı inceledikten sonra rotamızı hemen sahilde inşa edilen Millet Kıraathanesi’ne yöneltiyoruz. Zira burası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı Millet Kıraathanesi konseptinin İstanbul’daki ilk örneği olacak. Türkmen’le eylül sonunda açılması planlanan Millet Kıraathanesi’ni gezdik… Hummalı hazırlıkların yapıldığı Kıraathane’yle ilgili şu bilgileri verdi Türkmen: “Millet Kıraathanesi’nin İstanbul’daki ilk örneği burada. 60 bin kitabımız var. 8 bin metrekarelik bir alan. Gençlerin okuma salonları, Selçuklu-Osmanlı mimarisi. İstanbul’un her yerinden çok rahat gelinebilir. Marmaray’la, Avrasya’yla, raylı sistemle çok rahat ulaşmak mümkün. Ulaşım ağının kesiştiği bir yer. Konferanslar, seminerler düzenlenecek. İkramlar da olacak. Eylül sonu itibariyle açılacak. İstanbul’un ilk millet kıraathanesini açıyoruz.”

ÇAMLICA KULESİ’NE ADRENALİN DOLU YOLCULUK

Millet Kıraathanesi’ni de gördükten sonra hedefimiz Çamlıca Kulesi… Çamlıca Tepesi’ndeki anten kirliliğine son vermek için Küçükçamlıca’ya yapılan ve tüm vericileri tek bir noktaya toplayacak olan 369 metrelik Radyo-TV Kulesi’nde inşaat hızla sürüyor. 2016’da temeli atılan kulenin şu anda dış giydirme ve kaplama işleri devam ediyor. 2019’da hizmete girmesi beklenen kuleye de ilk kez Başkan Türkmen’le birlikte çıktık. Seyir terası ve kafelerin bulunacağı 189 metre yüksekliğine Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’le birlikte tehlikeli bir yolculuk yaptık. Panoramik kafes asansörle 7 dakikalık bir yolculuk sonunda 189 metre yüksekliğe ulaştık. Asansörün açılmasıyla birlikte maceramız da başlamış oldu. Bir de baktık ki asansörle platform arasında bir metreden fazla bir boşluk var ve aşağısı tam 189 metre. Platforma çıkmak için de işte bu boşluğu atlamak zorundaydık. Önden mühendisler, arkadan başkan ve ben 189 metrelik boşluktan atlayarak platforma çıktık. Hilmi Türkmen'le seyir terasının olduğu noktayı gezdik. Türkmen, kulenin 2019’da hizmete gireceğini anlattı: “Şu anda 189 metreden yukardayız. İnşaat hızla sürüyor. Kule, 2019’un ilk yarısında, haziran sonunda hizmete girecek. Toplamda 369 metre 220 metresi beton, kalan 150 metre anten kısmı. Şu anda 189 metredeyiz. Bu katlar seyir terası ve kafeterya. Aşağıda montajları yapılıp vinçle çekiliyor. Tamamlandığında muazzam bir manzara olacak. Bu aynı zamanda bir turizm projesi. Karşımızda Çamlıca Camii, oradaki antenler kaldırılacak. Proje hızla sürüyor. Zor şartlarda çalışıyoruz. İstanbul için önemli bir çekim merkezi olacak. Aylar öncesinden randevu alınacak. 20’şer kişilik iki asansörle çıkılacak. Ülkemiz ve medeniyet açısından hayırlı uğurlu olsun. Hava şartlarında çalışmak çok zor. Bu gövde, kule ve anten haziran 2019’da hizmete girecek.”

189 METREDE ASANSÖR BOZULURSA…

Seyir terasının bulunduğu noktadaki gezintimizin ardından sıra geldi aşağıya inmeye… Platformla asansör arasındaki o boşluğu atlayıp derin bir nefes aldık ve kafes asansör hareket etti. Ama o da ne! Asansör daha birkaç metre inmemişti ki birden durdu. Tabii o anda asansördeki 7 kişi de şaşkın şaşkın birbirine bakmaya başladı. 5-6 dakikalık bekleyişin ardından asansörün kapısında boşluk kaldığı ve güvenlik önlemi gereği asansörün durduğu anlaşıldı. Asansörün çalışmasıyla birlikte yüzler güldü ve inişe geçtik…

ÇAMLICA CAMİİ BİRKAÇ AY İÇİNDE AÇILACAK

Çamlıca Kulesi’ne yaptığımız zorlu yolculuğun ardından Çamlıca Camii’ne geçtik, birkaç ay sonra tamamlanması planlanan camiyi gezdik. Başkan Türkmen, camideki çalışmaları, ulaşım projelerini anlattı: “Bu bir bağış projesi. Cami yapılıp Diyanet’e devredilecek. Neo klasik bir cami, 6 minareden oluşan 72 metre kubbe yüksekliğiyle kendi mimari tarzında dünyanın en büyüğü, Cumhuriyet döneminde yapılan en büyük cami. 17 bin metrekare halı sereceğiz. Sadece halı serili alanda 25 bin kişi namaz kılacak. Şadırvan avlu ve dış avluyla birlikte aynı anda 63 bin kişi namaz kılabilecek. Safları sıklaştıralım derseniz 100 bin kişi namaz kılabilir. Burası sadece bir cami değil bir kültür kompleksi. 11 bin metrekare büyüklüğünde müze var. 3 bin 500 metrekare sanat galerisi, 3 bin metrekare kütüphane, 8 sanat atölyesi var. 3 bin 500 araçlık otopark, 1100 kişilik konferans salonu, burası bir külliye olarak tasarlandı. Alışveriş merkezi, dükkanlar yok. 24 saat yaşayan bir yer olmasını istiyoruz. İnşaatımızı bitirdik demek için birkaç adım var. Rötuşlar, temizlik yapılıyor önümüzdeki 10 gün içinde halı sermeye başlıyoruz. Bir camide halı sermek demek işin bittiği demektir. A’dan Z’ye bitirmek için çok kısa bir süreye ihtiyacımız var. Birkaç ay içinde bitirdik diyeceğiz. Ulaşım için Bulgurlu’dan buraya tünel projesi bitti, kontrol sürüşleri yapılıyor. Altunizade’den buraya metro projesi var, ihale aşamasında.”